İlk Adımlar: Tezer Beğenmiş | Hande Emekçi

Temmuz 25, 2025

İlk Adımlar: Tezer Beğenmiş | Hande Emekçi

Söyleşi serimizin bu haftaki konuğu, Metinlerarası Kitap’tan çıkan “Kendine Geçmiş Yazmak” adlı ilk kitabı ile Tezer Beğenmiş. 

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?  Kitaplarla ve yazmakla olan ilişkiniz nasıl başladı?

Yeni Medya ve Gazetecilik mezunuyum. Uzun yıllar özel sektörde çalıştıktan sonra pandemi ile birlikte çalışma hayatına ara verip daha fazla edebiyata zaman ayırdım. Şimdilerde yine kitaplarla iç içe bir çalışma ortamım olduğu için şanslı hissediyorum.

Kitaplarla ve yazmakla olan ilişkim lise zamanlarımda başladı. Kuşkusuz bunda edebiyat öğretmenimin etkisi çok büyük. Şimdi o zamanlarda yazdığım hikaye denemelerini tebessümle okuyorum. Hayal dünyası geniş ancak eksiklerle dolu metinler..

Kitabınızın ortaya çıkış öyküsünü anlatabilir misiniz? Fikir nasıl doğdu, kitabın ismine nasıl karar verdiniz, yazma sürecinde neler yaşadınız?

Dediğim gibi lise zamanlarında acemice yazma denemelerim vardı, iş hayatında bu denemelerden ve yazma fikrinden uzaklaşmıştım.

Yazma eylemi ile alakalı daha fazla kitap okuyup kendimce bilgi sahibi olduğuma inandığım noktada düzenli yazma egzersizleri yapmaya başladım. Çünkü anlatmak istediklerim vardı fakat anlatabilme yöntemi öğrenmem gerekiyordu. Farklı egzersizlerle bu yanımı da güçlendirdiğime inandıktan sonra başı, sonu ve bir mesajı olan metinler yazmaya başladım. İlk başta bunları kitaba dönüştürme amacım yoktu, yeni karakterler yaratmak, anlatmak istediklerimi kurguya dönüştürmek beni mutlu ettiği için yazıyordum.

Bir zaman sonra lise zamanlarında bana edebiyatı sevdiren öğretmenimin kapısı çaldım ve yazdıklarımı onun da okuyup değerlendirmesini rica ettim. İthaf kısmında adı geçiyor ancak burada da kitabımda emeğinin çok büyük olduğunu vurgulamak isterim.

Kitabın adı beni en çok etkileyen öyküden geliyor. İlk günden beri “Kendi Geçmiş Yazmak” olmasını istedim. Bana biraz düşündürücü geliyor ve istiyorum ki insanlar üzerinde de böyle bir etkisi olsun.

İnsan neden kendine geçmiş yazar?

Kimler kendine geçmiş yazmak ister?

Sen kendine nasıl bir geçmiş yazmak isterdin?

Gibi bir sürü sorunun kapısını araladığını düşünüyorum.

Kitabınızı tamamladıktan sonra yayınevi bulma süreciniz nasıl geçti? Kitabınızı basmaya karar veren yayıneviyle yaşadığınız süreç nasıldı?

Tüm öyküleri yazıp bitirdikten sonra yeniden her birini tek tek ele aldım. Birçok yerini değiştirdim ve bu süreçte Metinlerarası Kitap Mahmut Bey ile de paylaştım. Geniş bir öykü kitabı seçkisi olduğu ve yazarları ile dostane bir ilişkisi olduğu için Mahmut Bey ile çalışmanın doğru olduğunu düşünüyordum.

Tüm süreç boyunca saygı ve güven çerçevesinde ilerledik. Kitabın her adımında yazarının da fikrini alması ve her iki tarafında içine sinene kadar çalışmaya devam etmesi oldukça değerliydi.

Kitabınızdan biraz bahsedebilir misiniz? Kitapta sizi en çok etkileyen bölüm hangisi?

Kendine Geçmiş Yazmak içerisinde on iki öykü barındırıyor. Bu öykülerden iki tanesi aynı karakterlerin yaşamlarının devamını okuduğumuz birbirini tamamlayan öyküler. Genellikle duygu yoğunluğu olan ancak dil olarak okuru zorlamayan öyküler.

Etkilendiğim bölümü ayırmak çok zor ancak en çok alıntı olarak paylaşılan ve kendime yakın hissettiğim bir bölümü söyleyebilirim.

Ben orada kalıp sahte bir tebessümle onları anlıyormuş gibi dertlerini dinleyebilirdim. Ancak bu onları ve kendimi aldatmaktan başka bir işe yaramazdı. Onları ve kendimi değişime zorlamamak için uzaklaştım. Olmadığımız insanlar gibi davranarak bir bağ kuramazdık. Aidiyetsizliğimin karanlığında kendi ışığımın peşine düştüm. Hepsi bu…

İlk kitabı yayımlamanın en büyük heyecanı ve en büyük zorluğu neydi? Kitabınız yayımlandıktan sonra aldığınız tepkiler nasıldı?

Heyecandan ziyade sabırsız bir merak vardı. İnsanların okuduktan sonraki yorumlarını duymak istiyordum. Çünkü okuttuğum farklı insanların yorumları hep olumluydu ve beni hiç tanımayan yabancı insanların fikirlerine ihtiyacım vardı.

En zor yanı kapak tasarımını seçmek oldu benim için. Tepkiler de tam olarak olmasını hayal ettiğim gibi okurlarda buruk ve umutlu bir his bıraktığını görüyorum. İnsanlara derdimi doğru bir şekilde anlatabildiğimi görüyorum ve bu da beni mutlu ediyor.

 İlk kitabınızı yayımladıktan sonra yazarlık konusunda düşünceleriniz değişti mi?

Öncesinde de yazarlıkla alakalı bir düşüncem yoktu, şimdi de yok. En genel hali ile zor ama çok keyifli bir uğraş olduğunu düşünüyorum.

Yeni bir kitap için çalışmalarınızı sürdürüyor musunuz? Henüz kitabı yayımlanmamış yazarlara tavsiyeleriniz neler olur?

Yeni öyküler yazmaya devam ediyorum.

Tavsiye olarak kendilerine güvenmelerini ve karakterleri ile güçlü empati kurmalarını öneririm. Her zaman yazıp bitirdikten sonra ben bunu okur muydum? Okurken keyif alır mıydım? diye sorardım kendime.

Yorum yapın