Geçmişle şimdinin arasında umut dolu öyküler | Burak Soyer

Temmuz 25, 2022

Geçmişle şimdinin arasında umut dolu öyküler | Burak Soyer

İdris Kenç, 1977 yılında Ağrı’da doğmuş. İktisat ve İşletme eğitimi aldıktan sonra uzun yıllar İstanbul’da Mali Müşavirlik yapmış. Datça’nın yerel gazetesi Solucan’da köşe yazarlığı yapan Kenç’in deneme ve öyküleri birçok edebiyat sitelerinde yayınlanmış. İdris Kenç, Kafekültür Yayıncılık’tan çıkan ilk öykü kitabı Gardenia Çiçeği ile okurların karşısında. Toplam on bir öyküden oluşan kitapta yazar, biyografisinde yer alan, “Yazmak onun için yarınlara dair umut ve geçmişte küf tutmuş her duyguya dermandır,” cümlesinin sağlamasını yapan metinler sunuyor bize. Hem de ta Avustralya’dan…

Öykülerinde, geçmişin kendisine yüklediği o umarsız ağırlıkla hesaplaşmaya girişiyor İdris Kenç. Her ne kadar bir ayağı orada olsa da diğerini şimdinin güncel çizgisinde tutmayı ihmal etmiyor. Kendi yaşanmışlarının ona rehberlik ettiğini anlayabiliyoruz henüz ilk öykü olan Datça’da Yaralı İki Kalp’te mesela. ‘Geçmişi bekleyen’ kalpler karşılıyor bizi bu satırlarda. ‘Binbir Gece Masalları’na selam gönderiyor Kenç, Çocukluk Aşkı öyküsündeki Kerem ve Şehrazat’ın büyülü aşkıyla. Kitaba ismini veren Gardenia Çiçeği’nde ise bu kez hüzünle buluşturuyor geçmişi. 

Yukarıda anlattıklarım İdris Kenç’in eskimiş takviminden çıkma. Bir de yeni ‘yaprakları’ var yazarın takviminin. Yeni ve hep yeni kalacak. Daha doğrusu taze. Taze ve ‘yaralı’. En kabuk tutmayanından. Ve hepimizin ‘yarası’ bunlar. Pınar Gültekinler var bu ‘yapraklarda’. Yetimhanenin ayazında arkalarına yanaşan ‘abiler’in zulmüyle bir ömür boyu yaşamak zorunda kalanlar. Dili, dini, gayrı resmi kafa kağıdı farklı olduğu için kavuşamayan aşıklar… Zenginler var, fakirler var. Garibanlar. Karın doyurmak için hırsızlığa mahkum olanlar. Ama İdris Kenç onların akıbetini kaderin cilvesine bırakmıyor. ‘Büyüklerin’ sözünün geçtiği bu alemde, onlar tarafından bırakıldığımız her aciz durumda çaresizliğimizin resmi hakimi ‘tarihin affını’ da görmezden geliyor. Haksıza cezasını Gaia’nın kızı Themis’in önünde veriyor. Bazen de “fakir ama gururlu” insanların dili karşısındaki kodamanın başını öne eğdiriyor. Ve ne olursa olsun, ne yaşanmışsa yaşansın umudu hep elinde, yüreğinde, kaleminde tutuyor İdris Kenç… 

edebiyathaber.net (25 Temmuz 2022)

Yorum yapın