Ekin Kadir Selçuk’a 6 soru | Can Öktemer

Ağustos 12, 2022

Ekin Kadir Selçuk’a 6 soru | Can Öktemer

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

En son arkadaşım, dostum Gamze Efe’nin “Yine de Bir Şansımız Olmalı” (Everest Yayınları)  adlı öykü kitabını okudum. Bu kitaptaki öykülerle yazılırken pek çok defa temas etme şansım oldu, yazılma sürecine okur olarak nispeten eşlik ettim diyebilirim. Gamze kitabı son aşamaya getirirken bazı değişiklikler, eklemeler yapmış, son hallerini kitapta gördüm. Daha önce okurken de kitaptaki son hallerini de çok başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Pek çok insan Gamze arkadaşım olduğu için böyle söylediğimi sanabilir. Ama sizi temin ederim ki öyle değil. Birbirimizin öykülerini okurken gayet sert eleştiriler de yaptık birbirimize. Şu anda da rahatlıkla yapabilirim. Elbette bunlar ilk kitaplar, eksikleri olacaktır, bunu kendisi de kabul ediyordur zaten. Ama çok iyi bir ilk çıkış yakaladığını düşünüyorum onun, öykülerinin çok nitelikli olduğuna inanıyorum. Daha kitap çıkmadan özel konuşmalarımızda da bunu ona söylüyordum, o yüzden burada açıkça bunu ifade etmemin etiğe aykırı olduğunu düşünmüyorum.

Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

En sevdiğim cümleyse “Ödünç Mutluluk” öyküsünün son cümlesi: “Umursamazım, mutsuzum ama keyfim yerinde.” Belki bu biraz tuhaf gelecektir size, çok afili durmayan bir cümle, basit, “sıradan” görünen bir ifade. Oysa bence derinliğini “sıradanlığından” alan bir cümle. Hepimiz öyle değil miyiz şu anda? Mutsuzuz çoğunlukla ama aynı zamanda keyifli olmaya çalışıyoruz, mutluluk olarak aradığımız şey keyifli olmak. Gamze’ye söylemek isterdim, belki keyifli olduğumuz için mutsusuzdur diye. Buradan bir deneme yazma fikri uyandırdı bende Gamze, onun bu fikrini her an çalabilirim yaniJ

Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Arkadaşlarımdan aldığım oluyor, fikirlerine, edebiyat zevklerine güvendiğim insanlar var. Ben edebiyatla siyasal-toplumsal boyutlarıyla de ilgileniyorum, akademik makaleler yazmaya çalışıyorum. Bu süreçte makalelerim için kaynak okurken beni etkileyen kitaplar oluyor, onları okuyorum. Mesela şu an toplumsal gerçekçilik/köy romanı üzerine bir makale hazırlıyorum ve bu süreçte Yaşar Kemal’in Ortadirek kitabını aldım. İlk kez okuyacağım. Bir de üniversitede okumuştum ama tekrar okumak üzere Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde’sini aldım.

Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

Evet var. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur’unu ben yazmak isterdim. Tanpınar en beğendiğim Türk yazarıdır.

Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

Ben üniversiteden beri yazıyorum aslında. Ama öykü üzerine ciddi uğraşmaya başlamam 2011’den sonra oldu. Başta tabii ki yakınlarıma, sevdiklerime okuttum. Özelikle anneme. Anneme kalsa ben üniversiteden beri çok güzel yazıyorum. Biraz da bunu söylemeye mecbur, çünkü mesela bir yeri anlamadığını söylese ona kızıyorumJ Hala bir şey yazınca ilk ona okuturum. Bir edebiyat atölyesine katılmış olan ilk arkadaşım Zeynep Gülçin’di. Zeynep’in başını çok ağrıttım ilk zamanlarda. Sürekli ona gönderirdim. O da sağ olsun açıkça eleştirilerini yazardı, bu sayede yazdıklarımı düzeltme şansım olurdu. O ilk kitabını benden çok daha önce çıkardı, Kırmızı Kedi Yayınları’ndan “Yağmur Fena, Burada Kal” adıyla. Daha sonra katıldığım atölyelerden edindiğim dostlarıma okutmaya başladım ve tabi ki atölyedeki hocalarıma. Geri bildirimler çok önemli oluyor.  

Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Gürültülü yerde okuyabiliyorum. Gürültülü kafelerde hatta barlarda. Ama yazamıyorum. Bazı arkadaşlarım hafif bir müzik açtıklarını söylüyorlar yazarlarken. Ben asla yapamam bunu. Müzik coşku veriyor ama aynı zamanda kafamı toparlamama engel oluyor yazarken. Kontrollü, disiplinli bir şekilde yazmamı önlüyor. İlham veriyor ama edebiyatın ilham meselesi olmadığına katılıyorum ben de. İkinci olarak kesinlikle bilgisayarda yazarım. Asla elle, bir kağıda yazmam. Sebebi çok basit: Yazım çok çirkin, yazdıklarımı sonra okuyamıyorum. Yazım çirkin olunca kafamı da toparlayamıyorum. Bir öykü için notlarımı bile bilgisayara yazarım. Bilgisayar olmasaydı sanırım ilki öykü kitabım olan Gençlik Güzel Şey ‘i yazamazdım.

Ekin Kadir Selçuk’un öykü kitabı Gençlik Güzel Şey İletişim Yayınları’ndan yayımlandı.

edebiyathaber.net (12 Ağustos 2022)

Yorum yapın