Çin’de ofis açan Türkiye’den ilk yayınevi

Ocak 23, 2024

Çin’de ofis açan Türkiye’den ilk yayınevi

Kırmızı Kedi Yayınevi, Çin’in Qingdao şehrinde bulunan Dünya Sinoloji Merkezi binasında bir ofis açtı. Böylece Çin’de ofis açan Türkiye’den ilk yayınevi oldu.

Kısa süre önce İstanbul’da Kırmızı Kedi Yayınevi bünyesinde Türk Sinoloji Topluluğu açılmıştı. Dünya Sinoloji Merkezi Direktörü olan Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi’nden Prof.Dr.Xu Baofeng bunun Avrasya’nın ilk Sinoloji Topluluğu olduğuna işaret etti.

Aynı zamanda Kuşak ve Yol Araştırma Enstitüsü ile Sinoloji ve Çin Çalışmaları Fakültesi’nin dekanı olan Prof.Dr. Xu Baofeng, 19 Ocak’ta Qingdao şehrinde düzenlenen açılış töreninde karşılıklı olarak açılan ofislerin Çin-Türkiye Medeniyet Diyalogu Merkezi kurulmasını amaçladığını belirtti. Prof.Dr. Xu, bunun Çin ile Türkiye arasındaki kültürel alışverişe yeni bir canlılık katacağı ve iki medeniyet arasındaki karşılıklı öğrenmeyi yeni bir boyuta taşıyacağı değerlendirmesini yaptı.

Çin ile Türkiye arasındaki kültürel alışverişin öneminin sadece ikili etkileşimde değil, aynı zamanda Doğu ve Batı medeniyetleri arasındaki derinlemesine diyalogda da yattığını ifade eden Çinli akademisyen şunları söyledi:

“Çin’in Küresel Medeniyet İnisiyatifi, farklı medeniyetler arasında alışverişi ve karşılıklı öğrenmeyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır ve Çin ile Türkiye arasındaki kültürel alışverişler bu girişimin canlı bir uygulamasıdır. Çin ile Türkiye arasındaki karşılıklı çeviri ve derinlemesine diyalog yoluyla, Çin ve Türkiye’nin birbirlerinden öğrenmesi, birbirlerine ilham vermesi, çeşitli alanlarda değerli deneyimler kazanması ve sürdürülebilir kalkınma yolunu keşfetmeleri beklenmektedir.”

“ÇİN VE TÜRKİYE AYNI GEMİDE”

Kırmızı Kedi Yayınevi Kurucusu Haluk Hepkon konuşmasında, Türkiye ve Çin’in aynı gemide yolculuk ettiklerine ve aynı tehditlere karşı mücadele verdiklerine işaret etti. “Türkiye ve Çin, uluslararası siyasetin dalgalanmaları ve tek kutuplu bir dünya isteyen kuvvetlerin saldırıları sonucunda aynı kaderi paylaşmaktadır” diyen Hepkon, iki ülkenin birbirini tanımasının yanlış bilgilerin ve Batı kaynaklı propaganda çalışmalarının kötü etkisini azaltacağını belirtti. Dünya Sinoloji Merkezi’yle çok kanallı bir işbirliğini hayata geçirmek istediklerini anlatan Hepkon, bunun her iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacağını vurguladı.

edebiyathaber.net (23 Ocak 2024)

Yorum yapın