Cengiz Aytmatov tüm eserleriyle Ketebe’de

Haziran 10, 2021

Cengiz Aytmatov tüm eserleriyle Ketebe’de

Kırgız edebiyatının dünyaya açılan kapısı, bozkırın bilge kalemi Cengiz Aytmatov’un tüm eserleri Ketebe Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.

Tanıtım bülteninden

Ketebe Yayınları’nın titiz çalışması ile Aytmatov külliyatı özgün dilinden çevirilerle ilk defa tek bir çatı altında toplanıyor. “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Gün Olur Asra Bedel” gibi gönüllere taht kurmuş birçok eser Ketebe aracılığıyla bir kez daha okurla buluşuyor.

Yazdığı eserlerle dünya edebiyatının ustaları arasına giren Cengiz Aytmatov’u aslında ülkemizde sinemaya uyarlanan 1977 yapımı “Selvi Boylum Al Yazmalım” hikâyesiyle hemen herkes tanıyor. Eserde yaşanan destansı aşk hâlâ sevginin ne olduğunu sorgulayanlara rehberlik ederken bozkırın usta kalemi Aytmatov, kitaplarında insana dair en temel meseleleri geniş bir bakış açısı ve güçlü üslubu ile ele alıyor.

Cengiz Aytmatov’un kitapları, sadelikle bilgeliğin harmanlandığı ve ortaya yüreğe dokunan eşsiz hikâyelerin çıktığı birer derya olarak karşımızda duruyor. Ketebe Yayınları’nın ilk defa tüm eserleri bir araya getirdiği külliyat, titiz bir çalışmayla kendi dilinden Türkçeye çevrilerek okura sunuluyor.

Aytmatov’un Kırgızistan bozkırlarının sesini dünyaya duyurmaktaki başarısının altında evrensel hikâyeler anlatabilme gücü yatıyor. Kitaplarda doğa betimlemelerinin güzelliği okuru sarıp sarmalarken, yazar doğayı yaşayan, nefes alıp veren ve sürekli değişen kahramanlardan biri gibi resmediyor. Hikâyelerin başkahramanlarının iç sesleri ise diyaloglardan daha çok öne çıkıyor. Sessizliğin ve boşluğun ortasından çıkan bu sözler söylendiği dönemi aşarak bugünün ve geleceğin okuruna pusula oluyor. 

AYTMATOV’UN ZAMANSIZ MASALLARI

II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri Cengiz Aytmatov hikâyelerinin en önemli temalarından birini oluşturuyor. Oğullarını ve eşlerini askere gönderen bozkırdaki kadınların yaşam mücadelesi, hasretleri ve alt üst olan hayatları Aytmatov’un penceresinden başarılı bir şekilde okura aktarılırken, dönemin Sovyet Rusya’nın bir parçası olan Kırgızistan’ın, rejim ve kendi gelenekleri arasındaki gelgitleri bir yan unsur olarak arka planda  yer buluyor. Cengiz Aytmatov ise var olan durumu aktarırken insanlıkla ilgili daha temel meselelere eğiliyor. 

İnsan eliyle gelen modernleşmenin doğaya etkileri, okuma aşkıyla yanan çocukların ayrıldıkları köyleriyle arasında açılan mesafeler, makinaların toprakla buluştuğu o ilk anlar büyülü bir dille vücut buluyor. Yazarın her bir hikâyesi yokluğun varlıkla, sevginin kötülükle, emeğin sömürüyle imtihan olduğu birer zamansız masala dönüşüyor.

Pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan Cengiz Aytmatov, sinematografik kurguları kadar derin iç sesleri aktaran bir yazar olarak okura büyük bir edebi şölen vadediyor. Edebiyatın iyileştiren ve dönüştüren etkisini tatmak isteyen herkes bu şölene davetli.

Cengiz Aytmatov’un Ketebe Yayınları’ndan çıkan eserleri:

Cemile

Kızıl Elma / Oğulla Görüşme

Beyaz Gemi

Deve Gözü / Baydamtal Irmağında

Yüz Yüze

Toprak Ana

Yıldırım Sesli Manasçı / Askerin Oğlu / Beyaz Yağmur

Selvi Boylum Al Yazmalım

İlk Öğretmenim

Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek

Elveda Gülsarı

Erken Gelen Turnalar – Sultanmurat

Gün Olur Asra Bedel

CENGİZ AYTMATOV

1928’de Kırgızistan’ın Talas eyaletine bağlı Şeker köyünde doğdu. Gençliğini II. Dünya Savaşı sonrasının zorlu atmosferinde geçiren yazar, erken yaşlardan itibaren çeşitli işlerde çalıştı. Cambul Veterinerlik Teknik Okulu’ndaki eğitimi sırasında edebiyata yöneldi. 1952 yılından itibaren yayımladığı makaleler ve kısa hikâyeler sayesinde Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne kabul edildi ve 1958 yılında mezun oldu. Eğitimi boyunca kısa hikâyeler yayımlamaya devam etse de, esas başarısını 1958 yılında yayımlanan Cemile adlı romanıyla yakaladı. Söz konusu romanı izleyen yıllarda Aytmatov, önde gelen Sovyet yazarlar arasındaki yerini alarak Literaturnaya Gazeta ve Yazarlar Birliği gibi birçok kültürel kurumun yönetim kurulunda yer aldı. Edebi çalışmaları Lenin Ödülü ve Devlet Ödülü gibi çeşitli ödüllere layık görüldü. Kırgızistan’ın 1991 yılındaki bağımsızlığından sonraki yıllarda siyaseten aktif bir yaşam süren yazar, 10 Haziran 2008 tarihinde, Almanya’nın Nürnberg şehrinde hayata veda etti. Yüzden fazla dile çevrilen eserlerinde, mitleri ve folklorik unsurları çağının siyasi meseleleriyle sentezlemiş, modernlik ve gelenek sorunlarıyla, insan-doğa ilişkilerini yoğun bir biçimde ele almıştır.

edebiyathaber.net (10 Haziran 2021)

Yorum yapın