Bir Norveç şehir efsanesi ve Türkiye gerçekleri  | Metin Celâl

Ağustos 20, 2025

Bir Norveç şehir efsanesi ve Türkiye gerçekleri  | Metin Celâl

Sosyal medyada yıllardır dolaşan bir bilgi (şehir efsanesi) var. “Norveç’te hükümet her yayınlanan kitaptan 1000 tane alıp kütüphanelere dağıtıyormuş” deniliyor. Rakamlar değişiyor, bazı paylaşımlarda 1500 oluyor ama yıllardır kaynağı olmayan bu bilgi sık sık paylaşılıyor. Üstelik bu efsane bize has değil İngilizce metinlerde de geçiyor. Bir Amerikalı gazeteci de “Norveç yazarların cenneti” diye başlık atılıp bu kaynağı meçhul bilgiyi paylaşmış. Bir zamanlar bu cümlenin İsveç için de kurulduğunu anımsıyorum. Hatta bir yazar-yayıncı ağabeyimizin sırf bu avantajdan yararlanmak için İsveç’e göçtüğü bile söyleniyordu. Nedense İsveç versiyonu pek tutmadı ama yakın zamanda hakkında eğitimle ilgili şehir efsaneleri yayılan Finlandiya için de aynı yayıncılık efsanelerini duyabiliriz. 

Ne yazarsan, yayınlarsan yayınla her kitabından 1000 adet satın alınması bir yazar için büyük bir düş, yayıncı içinse tam bir piyango gibi bir şey. Tabii bu cümlenin üzerinde biraz düşününce mantıksız geliyor. Bir ülkenin yıllık kitap üretiminin tamamını tek bir kütüphaneye bile koymanız mümkün değilken bunu 1000 – 1500 kütüphanede nasıl yapacaksınız. Herbiri bir milli kütüphane büyüklüğünde olmalı kütüphanelerin. Tabii, bunu neden yapacaksınız? Yazarları, yayıncıları desteklemek istiyorsanız bunun bir çok yolu var. Kitap satın alıp bunları depolamak kağıt israfı değil mi?

Gerçeklere gelirsek; Norveç’te toplam kütüphane sayısı: 576, Halk kütüphanelerindeki kitap sayısı: 9,700,000, Akademik/özel kütüphanelerdeki kitap sayısı: 1,183,598, Toplam kitap sayısı: 10,883,598. kütüphane başına düşen ortalama kitap sayısı: 18,890. Her yıl kütüphanenize 8 bin yeni kitap geldiğini düşünün onları hangi rafa koyarsınız, onları koymak için hangi kitapları feda edersiniz?

Tabii Norveç gibi sosyal bir devlette, sanatçıların, yazarların korunup desteklendiği bir ülkede böyle bir desteğin olması hiç de garip gelmiyor. Onun için de pek sorgulanmadan inanılıyor, paylaşılıyor. Bak bizde yok, diye.

Norveç, telif hakkı sorunlarını ilk çözen ülkelerden. Yurtdışından ithal edilen ürünlere uygulanan “copyright levy”leri yani özel kopyalama bedelini toplayıp eser sahiplerine dağıtan ilk ülkelerden Norveç. “Copyright levy” Boş CD/DVD, USB bellek, sabit disk gibi veri depolama araçlarının, fotokopi makineleri, yazıcılar gibi çoğaltma cihazlarının, cep telefonu, laptop, tablet gibi cihazların satış fiyatına eklenen bir bedel, bir fonda toplanıyor ve telif sahiplerine dağıtılıyor. Buna benzer kütüphanelerde kitapların kullanımıyla ilgili çeşitli harçlar da toplanıyor ve tüm bunlar eser sahiplerine ek bir gelir sağlıyor. Bizde ise “Copyright levy” toplanıyor ama eser sahiplerine dağıtmak yerine bakanlık bütçesine ekleniyor. Kütüphanelerden toplanacak telif ücretlerine ise kütüphaneciler şiddetle karşı. Kanunusuz çoğaltmaları, PDF’leri, fotokopileri bile savunuyor. Bir kuruş bile ödemek istemiyorlar. Fikir ve Sanat Eserleri Kanun’daki yer alan diğer haklar ise yıllardır bir türlü toplanıp hak sahiplerine dağıtılmıyor. Biz onlarca yıldır ve hâlâ yazarların, çevirmenlerin, yayıncıların haklarını koruyacak şekilde düzenlemeler yapmadık, yapamadık. FSEK taslağı bir türlü yasalaşıp sorunlar çözülemedi. Acaba neden?

Diğer yandan Norveç’te doğrudan ya da dolaylı yollarda yazar ve çevirmenlere birçok destek daha verildiğini biliyoruz. Tüm bu işlerle ilgili olarak Norveç Sanat Konseyi kurulmuş. Konsey’in görevleri şöyle tanımlanmış. “edebiyat, müzik, sahne sanatları ve görsel sanatlar, müze geliştirme, gençlik kültürü, kültürel miras ve yaratıcı endüstriler için fonlama planlarını yönetir. Norveç Sanat Konseyi ayrıca, Kültür Fonu tarafından finanse edilen kültürel araştırma projeleri ve büyük projelerin değerlendirmelerini geliştirir, finanse eder ve sipariş eder.” Bizde ise böyle net bir düzenleme yok, bakanlığın çeşitli genel müdürlüklerinde destekler almak mümkün ama süreçler açık ve kolay ulaşılır değil. Zamanında dünyadaki örneklere benzer bir Türkiye Sanat Konseyi kurmayı teklif etmiştik ama başta yazarlar olmak üzere birçok sanatçımız “kötüye kullanılır”, “sansür kurulu haline gelir” gibi gerekçelerle karşı çıkmıştı.

ütüphaneler için kitap satın alma Norveç Kültür Bakanlığı ve Sanat Konseyi tarafından yürütülen Innkjøpsordningen adlı kitap satın alma programı kapsamında gerçekleştiriliyormuş. Her tür için (edebiyat, edebiyatdışı, çocuk vb.) ayrı ayrı kurullar var ve bunlar yapılan başvuruları değerlendirip satın alınacak kitaplara karar veriyor. Yani başvuran her kitabı almak söz konusu değil. Satın alma adetleri de kitap türüne ve yıllara, tabii bütçeye göre değişiyor. Örneğin Edebiyat Eserleri Komitesi 2024 yılında başvuran 279 eseri işleme almış ve 197 eserin satın alınmasına karar vermiş. 

Norveç Kitapçılar Birliği ve Norveç İstatistik Kurumu verilerine göre 2024’de 7973 çeşit kitap yayınlanmış, bunların 4263’ü telif, 1804’ü çeviri eserler. (Bøker – SSB). 1850’si yetişkinler için yayınlanan edebiyat eserleri (roman, şiir, tiyatro vd. dahil, çocuk ve ilk gençlik hariç), satın alınan edebiyat eseri başlık sayısı 197. Yani yayınlanan kitapların tümünü değil %10,65’ini satın almışlar. Bu kitapların her birinden 773 adet alınmış. (623 adet kitap, 150 adet e-kitap) ki baskı sayılarının 1000-2000 adet olduğu düşünülürse oldukça yüksek bir rakam. Tekrar edeyim bu sayı, Norveç’te yayımlanan tüm kitapları değil, yalnızca komisyonların seçme kriterlerini karşılayan ve devletin satın alma planına dahil edilenleri kapsıyor. (Søknader og tildelinger – kulturradet.no). İstatistiklerde kaç adet kitap üretildiği bilgisi verilmiyor ama 2024’de Norveç’te 8 milyon 700 bin adet kitap satıldığı bilgisi var. Bu satışlara kütüphanelere yapılanlar da dahil sanıyorum.

Türkiye gerçekleri

Türkiye’de 2024’te 92.560 yeni kitap başlığı yayımlandı. Bu başlıkların yaklaşık 78.000’i basılı (fiziksel) kitap, geri kalanı ise dijital ve web-tabanlı kitaplar. Geçen yıla göre eğitim ve çocuk kitaplarında gözle görülür bir artış söz konusu. Yetişkin kurgu ve kültür yayınlarında ise hafif bir gerileme gözlemlenmiş.  Türkiye, 2024’te yayımlanan yeni başlık sayısında dünyada ilk 4–5 içinde yer alıyor. 2024’de 696 milyon adet kitap üretilmiş. Bunların 413 milyon 860 bin 263 adeti bandrollü, diğerleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ücretsiz dağıtılan veya bandrolsüz basılan kitaplar. (2024 Yılı Bandrol Verileri Açıklandı: – YAYFED). 

Türkiye’deki halk kütüphanelerine kitap alımını Kültür ve Turizm Bakanlığı yapıyor. Bu kitap alımına MEB okul kütüphaneleri, belediyeler, üniversiteler ve özel okulların kütüphaneleri dahil değil. Onlar kendi kütüphanelerine kitap alımını ayrı ayrı yapıyorlar. Yani tam bir veriye ulaşmak mümkün değil. MEB’in on binlerce okul kütüphanesi var. Kaç kitap satın aldı ne kadar harcadı merka etmemek elde değil. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi gibi çok sayıda kütüphanesi olan kurumların kitap alımlarının da ciddi sayılar tutacağını öngörebiliriz. TÜİK verilerine göre Türkiye’deki toplam kütüphane sayısı (2024): 44.829. 2023’de bu rakam 48.733. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve belediyeler sürekli yeni açılan kütüphaneleri duyururken kütüphane sayısı yaklaşık 4000 adet nasıl azaldı? Bu kütüphaneler kapandı mı, ne oldu? Yoksa geçen yıl yanlış sayılmıştı da rakam düzeltmesi mi yapıldı? Öyle ise neden belirtilmiyor? Bir hesap hatası olmalı. Çünkü, bu azalma, MEB’in “Kütüphanesiz Okul Kalmasın” projesiyle çelişkili, çünkü proje kapsamında kitap sayısının artması bekleniyordu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ilişkin “kütüphane istatistikleri”ne göre, ülke genelinde 1301 halk, 637 üniversite, 42 bin 889 örgün ve yaygın eğitim kurum kütüphanesi olmak üzere 44 bin 829 kütüphane faaliyet gösteriyor. (Türkiye’de kütüphane sayısı 2024 yılı itibarıyla 44 bin 829 oldu). Kültür ve Turizm Bakanlığı verileri ve tabii kitap alımları 1301 halk kütüphanesi ile ilgili. 637 üniversite, 42 bin 889 örgün ve yaygın eğitim kurum kütüphanesine ise kaç adet kitap satın alındı, kaç lira harcandı, bilinemiyor. (TÜİK Kurumsal).

Yine TÜİK verilerine göre Ülkemizde 2024 yılında 73 bin 482 kitap yayımlandı, ama rakamları tutan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na göre bu sayı 78 bin. TÜİK’in enflasyonu düşük gösterme alışkanlığını diğer istatistiklerie de uyguladığını sanmıyorum, çünkü bunlar başarıyı gösteren rakamlar.

Türkiye’deki kütüphanelerdeki toplam kitap sayısı: 117 milyonun üzerinde. Norveç’te kütüphanelerdeki toplam kitap sayısının 10,883,598 olduğunu anımsatayım. Türkiye’de üniversite kütüphanelerinde 22 milyon 420 bin 99’a, halk kütüphanelerinde 25 milyon 82 bin 260 kitap var, örgün ve yaygın eğitim kurum kütüphanelerinde ise 65 milyon 227 bin 96’ya düşmüş. Geçen yıla göre yüzde 5,4 azalma varmış. TÜİK verilerideki azalmayı sanırım bununla izah edeceğiz. MEB kütüphaneleri kapattıysa kitapları neden diğer kütüphanelere yollamadı? Soru çok ama cevap alabileceğimizi sanmıyorum.   

Kitap alımlarına dönersek, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, halk kütüphanelerine Materyal Sağlama ve Satın Alma Bilgi Sistemi ile kitap satın almalarını yapıyor. Başvurular, yıl içerisinde iki kere toplanan Yayın Seçme Kurulu tarafından değerlendiriliyor. Yani kitaplarının satın alınmasını isteyen yayınevlerinin başvurması gerekiyor. Sistemin Norveç’ten pek farklı olduğunu söyleyemeyiz.

2025 yılı için basılı kitap başvurularının 3 Şubat 2025 tarihinde alınmaya başlandığı ve başvuruların Mayıs ve Eylül aylarında yapılacak iki ayrı kurul toplantısında değerlendirileceği belirtilmiş.

Yayın Seçme Kurulu Bakan Yardımcısı, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü, ilgili Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı ve Şube Müdürü, yayımlardan sorumlu Daire Başkanı ile Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Müdürü Kurulun daimi üyeleridir. Kurul, daimi üyelerle birlikte, yayıncı meslek kuruluşlarından iki temsilci, eser sahibi meslek kuruluşlarından bir temsilci olmak üzere (Değişik ibare:RG-14/1/2012-28173) on üyeden oluşuyor. Ayrıca bütçeden yerel kütüphanelere de pay ayrılıyor ve onlar kendi ihtiyaçlarına göre bu bütçelerini kullanıp kitap alabiliyor.

2024’de 1216 yayınevinin 9432 çeşit kitabından 1 milyon 391 bin 350 adet satın alınmış. 10 yıl önce bu rakam 842 yayınevinin 5421 çeşit kitabından 1 milyon 220 bin 889 adet olarak gerçekleşmiş. Alınan kitap adetleri çok fazla artmasa da (yüzde 13,85 artmış), yayın çeşidinin yüzde 44,37 arttığını ve kitap satın alınan yayın evi sayısında da yüzde 73,90  artış olduğunu görüyoruz. Merkezden kitap alımları için ayrılan ödenek tutarı 2015 yılında 9.500.000TL iken  son iki yılda iki katından daha fazla artışla 153.000.000TL’ye ulaşmış. 2025 yılı kitap alımları devam ediyor. Rakamın daha da artacağını umabiliriz.

Yorum yapın