Bilinç Dışına Yolculuk: Kendini Gizleyen İnsan | Serkan Parlak

Kasım 15, 2021

Bilinç Dışına Yolculuk: Kendini Gizleyen İnsan | Serkan Parlak

Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan’ın Kendini Gizleyen İnsan adlı kitabı geçtiğimiz günlerde Nemesis Kitap etiketiyle okurla buluştu. Kitabın alt başlığı “Bilinç Dışına Yolculuk”. Psikiyatri profesörü olan ve halen özel bir üniversitenin psikoloji bölümünde yüksek lisans ve doktora dersleri veren Tezcan, kitabının giriş bölümünde, “…ulaşabildiğim tüm insanlara bilinçdışını anlatmaya karar verdim,” diyerek metni hangi amaçla yazdığını okurlara çok açık biçimde söylüyor. 

İki temel, on sekiz alt bölüm olmak üzere toplamda üç yüz yetmiş beş sayfadan oluşan kitabın sonunda, “Ekler” başlığı altında kitapta geçen terimlerin kısa açıklamalarından oluşan sözlükçe bölümü mevcut. “Kendini Gizleyen İnsan” olabildiğince akıcı ve duru bir dille yazılmış. Deyim yerindeyse herkesin rahatça okuyabileceği temel bir başucu psikodinamik kitabı var elimizde. “anneyle olumlu renk taşıyan ilişki” , “güvenlik yastıkları” ,  “başarılı bir anne olarak hissetme gereksinimi” , “Alt benliğin gazı vardır, freni yoktur” , “Rüyalar ruh sağlığının güven kapaklarıdır” gibi başlıklar altında yazar, hem samimi hem de metaforlarla yüklü özgün bir dil oluşturarak böylesine zorlu bir disiplini, okuru sıkmadan ancak temel bilgileri de çoklukla günlük konuşma dili aracılığıyla başarılı bir biçimde aktarmayı başarmış. 

Bilinç-Bilinçaltı-Bilinçdışı, Ruhsal Aygıt, Benlik (Ego), Üstbenlik (Süperego), Kaygı (Anksiyete), Sürçmeler, Rüyalar, Nevrozlar, Panik Bozukluklar, Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Fobik Bozukluk, Obsesif Kompulsif Bozukluklar gibi bölümleri içeren kitap,  gerçekten giriş bölümünde iddia ettiği gibi bizi bizlere, özetle bilinçdışını okurlara yalın ve öğretici bir biçimde anlatıyor. İnsanın karar verme mekanizmasının akıl, vicdan ve irade üçgeninden oluştuğunu söyleyen Tezcan, “Özgür irade bir yanılsamadır,” diyerek objektifi bir kere daha kendi içimize döndürmemiz konusunda bize yol gösteriyor.

“Normal insan -sağlıklı nevrotik- inandığından çok daha fazla ahlak dışı ama aynı zamanda bildiğinden çok daha ahlaklıdır,” diyor Prof. Ahmet Ertan Tezcan. “Kendini Gizleyen İnsan” kendimizdeki veya çevremizdeki insanlardaki ruhsal bozuklukları tespit edip onları etiketlemek amacıyla yazılmamış. Yazar, okurlara farklı bir bakış açısı kazandırarak, klişe tabirle ezberleri bozarak onların kendilerine ve insanlığa olan ilgilerini, meraklarını ve ötekiyle daha çok ilişkilenmek için eyleme geçme arzularını artırmayı hedefliyor. Kendimizle, sevdiklerimizle, sevmediklerimizle, hiç tanımadığımız insanlarla; markette, bankada ya da otobüste karşılaştığımız insanlarla bir şekilde ilişkide bulunmamız ya da bulunmamamızın bir anlamı olduğunu söylüyor Tezcan. Gözlerimizdeki kataraktı alarak bakış açımızı biraz daha netleştiriyor. “Kendini Gizleyen İnsan”  bakış açımızı bozan kataraktların neler olduğunu ve nasıl oluştuğunu çok net biçimde anlatıyor.

“Her insanın kendine özgü gariplikleri ve tutarsızlıkları vardır. Bunların derecesi, karışımı ve ağırlığı insandan insana değişir ve uyumu etkiler. Sonuç olarak her insan deli değildir ama her insanda delirme potansiyeli vardır,” diyor Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan. Yazar, “Kendini Gizleyen İnsan”da hem günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız sıradan, hem de meslek hayatında karşılaşmış olduğu farklı olaylardan hareketle özgün örnekler vererek psikodinamik kuramın tezlerini sonuna kadar açıyor ve destekliyor. Giriş bölümünde geçen “Bu kitap aracılığıyla sizlere psikodinamiği anlatmaya çivi olduğunuzu hep akılda tutarak çekiç olmayı öğretmeye çalışacağım,” cümlesinden hareketle insanın hem çivi hem çekiç olduğu, kitabın sonuna geldiğimizde çok net biçimde anlaşılıyor.Gelelim kitabın bence en enteresan bölümü olan rüyalara. Bu bölüm daha dikkatli okunmalı, çünkü rüyalarımız aracılığıyla kendimizi kendimize farklı kurgular yoluyla anlattığımızı bir şekilde fark edebilelim. “Rüyanın dilini anlamak; bilindışının, alt benliğin, haz ilkesinin ve temel sürecin dilini anlamaktır.” 

Kitabın sonunda, Prof. Dr. Ahmet Ertan Tezcan okura bir soru soruyor: “Bu kitabı neden okudunuz?” Bu sorunun cevabını samimi bir şekilde vermek gerek.

edebiyathaber.net (15 Kasım 2021)

Yorum yapın