Bilim, Dijital Teknolojiler ve Doğal Dil İşleme III |  Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Nisan 16, 2025

Bilim, Dijital Teknolojiler ve Doğal Dil İşleme III |  Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Kamusal hizmetlerin yeterince ve hızla yapılabilmesi ve toplum yaşamının çağın gereklerine uygunlaştırılması ve iyileştirilmesi açısından dijitalleşmenin potansiyelinden/gizilgücünden daha etkin yararlanılması, aklın gereğidir. Ancak dijitalleşmenin gizilgücünden yararlanabilmek için, dijital anahtar teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanması desteklenmelidir. Bunun ilk koşuluysa, yaratıcı düşünce geliştirmenin ve her türlü ilerlemenin anahtar kavramı olan “bilim ve araştırma özgürlüğünün” güçlendirilmesi ve böylece nitelikli bilimcilerin, bu özgürlükten yararlanarak üretkenleşmesine ortam hazırlamaktır.

Artık öğrenme salt kişilere özgü bir etkenlik olarak görülmemektedir. Bütün dünyada devlet yönetiminin etkinleşirilmesi ve verimlileştirilmesine ilişkin açılımları anlatmak için, “öğrenen ve yurttaşlar için çalışan dijital devlet” anlatımı kullanılmaktadır. Bu bakımdan, devletin, toplumun ve bireylerin, sorunları akılcı yaklaşımla çözme ve yarar üretme yeterliliğinin geliştirilmesi için, ülke yönetimi, eğitim ve bilim kurumları, kitle iletişim araçları bütünüyle dijitalleştirilmelidir.

Yapay Anlak, Üretkenliği ve Demokrasiyi Geliştirebilir mi?

Kamu yönetiminin, yurttaşlara eşit ve daha nitelikli hizmet verebilmesi,   toplumsal demokrasinin gelişmesinin de önkoşullarından biridir. Söz konusu nedenle, çağdaş demokrasi kavramının başlıca temelleri olan kültürel çoğulluk ya da çeşitlilik, eşitlik, yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, esnek ve dijital çalışma koşullarının yaratılması ve uygulanması artık bir zorunluluktur. Yargı bağımsızlığı, toplumsal adalet duygusunu güçlendiren en önemli ilkedir. Bu nedenle, demokrasiye işlerlik kazandırmak için, kamu yöneticilerince yargı bağımsızlığına koşulsuz saygı duyulmasının yanı sıra, “dijital yargı kapısı/portalı” kurulması ve böylece yargı kararlarının yurttaşların değerlendirmesine açılması da önemlidir.

Bütün bunlar dijital yeniliklere açıklık ve bu yeniliklerin uygulanmasını olanaklılaştıran dijital altyapının kurulmasını gerektirmektedir. Bu bakımdan Türkiye kapsamlı bir dijital açılım çalışması başlatmak zorundadır. Tüm ülkeyi kapsayan bir dijitalleşme atılımı ve bunun yaratacağı olanaklar, kişisel gelişim, refah, her türlü ilerlemenin kaynağı olan özgürleşme ve toplumsal-kültürel katılım için kullanılabilir. Kamu yönetiminin dijitalleştirilmesi ve yargı kararlarının “dijital denetime” açılması yoluyla, kamu yönetiminde verimliliğin ve toplumsal-kültürel yaşamda ilerlemenin sürdürülebilirliği de sağlanabilir. Dijitalleşmenin olanaklarından etkin biçimde yararlanma, insan haklarına saygı ve ulusal bütünlük bilincini de geliştirir. Böylece, teknolojik ilerleme, toplumsal-kültürel ilerlemeye dönüştürülebilir. Ayrıca, dijital toplumu güçlendirmek için, sivil toplumun dijital yenileşme çalışmalarına etken katılımı belirleyici önemdedir.

Yukarıdaki açıklamalardan da görüleceği üzere, doğal dili işleme, doğal dillerin kurallı yapısının çözümlenerek anlaşılması veya yeniden üretilmesi amacını taşır. Bu çözümlemenin sağlayacağı kolaylıklar, yazılı metinlerin otomatik çevrilmesi, soru-yanıt makineleri, otomatik konuşma ve komut anlama, konuşma bireşimi, konuşma üretme, otomatik metin özetleme, bilgi sağlama gibi birçok başlıkla özetlenebilir. Bilgisayar teknolojisinin yaygın kullanımı, bu başlıklar altında üretilen uzman yazılımların gündelik yaşamın her alanına girmesini sağlamıştır. Örneğin, tüm sözcük işlem yazılımları birer yazım düzeltme aracı taşır. Bu araçlar aslında yazılan metni çözümleyerek, dil kurallarını denetleyen doğal dil işleme yazılımlarıdır.

Batı dillerinde SAPI (Microsoft şirketinin konuşma bireşimleyici üretmek amacı ile satışa sunduğu geliştirici program) tabanlı konuşma bireşimleyici bileşenleri, yazılımcıların çoklu-dolayım (multimedia) sunuları hazırlamaları için hizmete sunulmuştur. Konuşma ve komut anlama yazılımları ise, gelecekte insan ve bilgisayar arasındaki klavye, fare gibi veri girişi sağlayan aygıtları ortadan kaldıracak yazılımlardır. Bu gelişmeler, makine-insan iletişiminde daha şimdiden yeni ve köklü değişimlere yol açmıştır ve bilgisayarların daha çok insan tarafından kullanımını sağlamıştır.

Konuşma bireşimleyiciler (sentezleyiciler) ve konuşmayı anlama alanındaki gelişmeler ve makine-insan iletişiminin gelişmesi, insanın makineden beklentilerini yükseltmektedir. İnsan, kullanımı daha kolay makinelere yönelmektedir. Giderek gelişen ve insanı anlayan makinelerin daha kavrayışlı olması, üretkenliği ve ekonomik büyümeyi artırması ve insanın yaşam niteliğini yükseltmesi, yapay anlak temelinde çalışan makineleri ve bunlarla yapılan işlemleri, toplumsal-bireysel yaşamın, dolayısıyla da çağdaş kültürün vazgeçilmez öğeleri durumuna getirmektedir. Anlayan ya da kavrayan makine kavramı, yapay anlak çalışmalarını hızlandırmıştır. Bütün bu gelişmeler, şunu göstermektedir: Dil, geleceğin en önemli sektörlerinden biri olarak değerlendirilen yapay anlak ile insanın iletişim kuracağı tek dolayımdır ya da araçtır.

Doğal Dili İşleme, Bilimsel İlerlemeyle Olanaklıdır

İnsanın düşünme, iletişim kurma, üretim amacıyla başkalarıyla birlikte çalışmasıyla gelişen ve insanlığın kültürel ilerlemesini ve uygarlaşmasını sağlayan dolayım olan dil, insanın düşünme ve kavrama ve kavramlaştırma etkenliğinin de ortamıdır. Her toplum ya da ulus kültür birikimini, öz dilinde oluşturur, geliştirir, korur ve gelecek kuşaklara aktarır. İnsanlığın kültür birikiminin ve ulusun sürekliliği ve tarihselliği böyle sağlanır. Dolayısıyla, eleştirel, çözümleyici ve özgür düşünen insan aklı, her türlü kültürel yenileşmenin ve ilerlemenin de itici gücüdür. İnsan aklının bir ürünü olan “yapay anlak”  da son çözümlemede önemli bir kültür değeridir. Uzmanların nitelemesiyle, dilin işlenmek üzere çözümlenebilmesi için, matematik modelinin geliştirilmesi gerekmiştir.[1]

Doğal dili işleme, Türkiye’de de birçok üniversitenin mühendislik ya da bildirişim fakültesinde, örneğin, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’nde Yapay Zekâ ve Veri Bilimi bölümü adıyla yer almaktadır. ODTÜ’nün Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde kırk yıldan fazla görev yapan bir profesör arkadaşım, 1980’nin başından beri değişik yoğunluklarda yapay anlak teknolojileri ile ilgili dersler verildiğini belirtmektedir.

Böyle olmasına karşın, İstanbul Üniversitesi Türkiye’de “Yapay Zekâ ve Veri Mühendisliği” bölümünü kuran ilk üniversite olduğunu duyurmaktadır. İÜ, Bölümün amacı şöyle açıklamaktadır: Doğal Dil İşleme, “insanların kendi aralarında anlaşmak için kullandıkları dili, insan-bilgisayar etkileşimini en üst düzeye çıkarabilmek veya farklı doğal dilleri kullanan insanlar arasında iletişimi güçlendirmek üzere çözümler üreten bilim alanıdır.”[2] Ayrıca, Hacettepe, Bahçeşehir, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde de anılan bölüm vardır; ancak bu üniversiteler, konuya ilişkin ayrıntılı bilgi vermemektedir.  

Türkiye’de üniversiteler, bilimsel üretimde salt yapay anlak teknolojileri alanında değil, bütün bilim alanlarında genel olarak geri kalmış durumdadır. Basında yer alan bir habere göre, ekonomist Ufuk Akçiğit ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği bilim üretim ile ulusal gelir artışı arasındaki ilişkisi ile ilgili araştırma raporu, nitelikli bilimsel makale sayısı ile ulusal gelir arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Araştırma, ayrıca Türkiye’nin yükseköğretime yeterli para ayırdığı halde, bilimsel üretimde geride olduğunu da göstermektedir. İsviçre’de üretilen bilimsel bilgi ya da bilimsel makale sayısının yüksekliği, ulusal geliri de yükseltmektedir. Bu verilere göre, bir ülkenin bilimsel çıktıları (makale ve patent sayıları) ne kadar fazlaysa, o ülkenin o kadar zengin olduğu söylenebilir.

Türkiye, diğer zengin ülkelerle karşılaştırıldığında, üniversitelere daha fazla kaynak ayırmasına karşın, istenilen bilimsel çıktıyı elde edememektedir. Bu noktada, 2006 yılından sonra kurulan üniversitelerin verimsizliğinin etkisi de görülmektedir. Ayrıca, düşük doktora oranı, bilimsel üretimi olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, ekonomik büyüme için temel bilimleri besleyen, teknolojik gelişmeye katkı sağlayan alanlarda daha fazla nitelikli araştırmacının yetiştirilmesinin önemi vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, Türkiye’nin bilimsel üretimdeki düşüklüğünün nedenlerini ortadan kaldırmak için, temel bilimlere yatırım yapmak ve nitelikli araştırmacı yetiştirmek, toplumsal-ekonomik ilerlemenin ve zenginliğin anahtarı olarak öne çıkmaktadır.[3]

Türkiye’de bildirişim bilimi ve yapay anlak teknolojilerine ilişkin araştırmaların durumunu biraz daha belirginleştirmek için, Almanya’dan bir örnek verilebilir. Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü Enformatik Fakültesi Antropomatik ve Robotik Bölümü’nde 2021- 2022 kış yarıyılında sunulan derslerden biri “Doğal Dil İşleme ve Diyalog Modelleme” adını taşımaktadır. Antropamatik, insanlarla makineler ya da teknik dizgeler arasındaki çok boyutlu eytişim, robot bilgisi, görüntü anlama, öğrenme, tanıma, durumları anlama ve duygu/duyarga verilerini işleme gibi konuları araştıran bir bilim dalıdır. 

Bu dersin içeriğiyle ilgili açıklamada şu konuların altı çizilmektedir: İnsanların bilgisayar ile söyleşebilmesi için, bilgisayarın “bununla ne demek istediğini anlamıyorum” gibi tümceleri yorumlayabilmesi gerekir. Ancak bilgisayarın bunu yapabilmesi için, “anlamamak” ne demektir ve “bununla” anlatımının neyle ilişkilendiğini bilmesi gerekir. Bu ders, doğal dilin işlenmesine ilişkin uygulamalı yöntemler ve diyalog/söyleşim modelleme gibi konu alanlarını irdelemeyi amaçlamaktadır. Doğal dili işleme kapsamında farklı karmaşıklık taşıyan konular, örneğin, Part-of-Speech Tagging, Sentiment Analysis, Word Sense Disambiguation (WSD) ve Question Answeing (QA) gibi konular işlenmektedir. Aynı zamanda Conditional Random Fields (CRFs) ve Maximum Entropy Models (MaxEnt) çeşitli teknikler tanıtılmaktadır. Bunun yanı sıra, doğal dil işlemenin hangi konularının ve yöntemlerinin, dilsel söyleşim dizgeleri için önemli olduğuna ilişkin bağıntılar ortaya koyulmaktadır. Diyalog/söyleşim modellemede Social Dialog, Goal-Oriented Dialog, Multimodal Dialog ve Error Handling gibi farklı alanlar ele alınmaktadır. Bunlar, ayrıca Partally Observable Markov Decision Processes (POMDPs) gibi ek teknikler ile de birlikte düşünülmektedir.[4]     


[1] https://www.oracle.com/tr/artificial-intelligence/what-is-natural-language-processing/

[2] https://yapayzeka.itu.edu.tr/arastirma/dogal-dil-isleme

[3] https://www.karar.com/ekonomi-haberleri/milli-gelir-nasil-artar-ne-kadar-bilimsel-makale-o-kadar-zenginlik-1781358

[4] (https://www.kcist.kit.edu/deutsch/775_1130.php).

edebiyathaber.net (16 Nisan 2025)

Yorum yapın