Arter’in doğa fikrine odaklanan yeni grup sergisi “Locu Solus” 30 Mart’ta ilk kez basın mensupları ile buluşuyor

Mart 22, 2022

Arter’in doğa fikrine odaklanan yeni grup sergisi “Locu Solus” 30 Mart’ta ilk kez basın mensupları ile buluşuyor

Arter, doğa fikri etrafında kurgulanan Locus Solus başlıklı yeni grupsergisini, Selen Ansen’in küratörlüğünde 30 Mart Çarşamba günü ilk olarak sizlerle buluşturuyor.  

Locus Solus, Arter Koleksiyonu’ndan seçilen yapıtlarla, bu sergi için üretilmiş işlerin de aralarında yer aldığı mekâna özgü büyük ölçekli üretimleri bir araya getiriyorSergi, merkezine aldığı doğa fikrini yapaylık kavramı üzerinden ve yapay olanın merceğinden incelemeyi amaçlıyor. Doğa ile kültürün birbirlerine nüfuz etme ve karşılıklı etkileşim kurma biçimlerini irdeleyen sergi, aynı zamanda doğal ortamların yaşam üzerindeki etkilerini, organik süreçler ve insan elinden çıkma yapılarla madde, düş ve his arasındaki kesişme alanlarını inceliyor. Sergi izleyiciyi yeraltının, yeryüzünün ve göklerin âlemleri, bilinçdışı alanlar, bir varmış bir yokmuş, dönüştürülmüş, yitirilmiş veya düşlenmiş yerlerle çeşitli manzaralar arasında bir yolculuğa davet ediyor.

Locus Solus, Latincede “yalnız yer” veya “biricik yer” anlamına gelen başlığını Raymond Roussel’in aynı adlı romanından ödünç alıyor. Sergi maden, bitki, hayvan ve insan varoluşları arasındaki karşılıklı ilişkileri, bu varoluşların birbirlerine aidiyetlerini ve nüfuz etme biçimlerini tekrar düşünmeyi amaçlıyor. Her biri kendi başına bir dünya oluşturan yapıtlar bir araya gelerek, doğayı mitolojilerin, kolektif inanç ve ritüellerin, bireysel hikâye ve deneyimlerin, toplumsal korkuların ve arzuların beslediği ve biçimlendirdiği, kültürel ve tarihsel bir yapı olarak düşünmeyi öneren bir deneyim sunuyor. Doğa ile kültürün birbirini içeren ayrılmazlıklarını vurgulayan yapıtlar, tarih boyunca oluşturulmuş yerleşik kategorilerden kopmayı arzularken bir yandan da kökleri derinlere uzanan bu ikiliklere ışık tutuyor. Locus Solus her şeyden önce, doğanın bizim dışımızda var olan, gelişen ve yok olup giden şeylerin ve varlıkların bir kataloğundan ibaret olmadığının farkındalığı ve günümüzde doğanın doğallığının artık verili sayılamayacağı kanaati üzerine temelleniyor.

31 Mart’tan itibaren ziyarete açılacak sergide; Murat Akagündüz, Jananne Al-Ani, Halil Altındere, Maddalena Ambrosio, Yüksel Arslan, Claus Böhmler, Xuefeng Chen, Tacita Dean, Osman Dinç, İnci Eviner, Thomas Geiger, Jytte Høy, Ahmet Doğu İpek, Eva Jospin, Ella Littwitz, Miklós Onucsán, Panamarenko, Sarkis, Yehudit Sasportas, Erinç Seymen, Bülent Şangar, Yaşam Şaşmazer, Cengiz Tekin, Endre Tót, Thu Van Tran, Mariana Vassileva, Werner Zellien’ın yapıtları yer alıyor.

edebiyathaber.net (22 Mart 2022)

Yorum yapın