“Kim Bu Bukowskiler?” | Mehmet Özçataloğlu

Ocak 30, 2023

“Kim Bu Bukowskiler?” | Mehmet Özçataloğlu

“Hayallerimizi uçaklarınızla vuramazsınız!” Bu çarpıcı tümceyi Netflix’te izlediğim “Yüzücüler” adlı filmden alıntıladım. Yaşam her şeyiyle güzel bir şekilde ilerlerken, çıkan iç savaşla yerle bir olan Suriye’nin çocukları/gençleri duvara yazmışlar bunu. Şunu hepimiz biliyoruz ki, insan umudu olmadan yaşayamayan bir varlıktır. Şartlar nasıl olursa olsun umut mutlaka vardır insan için. Umut hayallerimizi doğurur. O hayallerin peşinde koşarken yaşamımızı sürdürürüz bir şekilde.

Filmdeki bu duvar yazısını hatrıma düşürense bir kitap oldu. Hatta iki kitap. 2020 yılında Uluslararası Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü’nün sahibi olan Will Gmehling’in Ginko Çocuk tarafından yayımlanan ve dilimize Olcay Geridönmez tarafından çevrilen “Haydi Havuza/ Güneş Altında Koca Bir Yaz” ve “Sonraki Raunt/ Bukowskiler Güçlükleri Yeniyor” adlı kitapları. Peki, başlıktaki soruya yoğunlaşmamız gerekirse ki; karakterlerin olaylardan daha baskın olduğunu hissettim bu kitaplarda, babaları taksi şoförü, anneleri bir pastanede satış elemanı olan üç kardeşten bahsediliyor. Alf, Katinka ve Robbie. Emekçi bir ailenin üç çocuğu. Yaz tatilleri için plan yapamasalar da hayalleri vardı mutlaka. Plan yapamamalarının nedeni ise parasızlık. Çünkü birikmiş paraları olmadığı gibi, gelen de hemen gidiyordu. Yaşamda mucizelere inanır mısınız bilemiyorum. Ben inanırım. Beklenmeyen zamanlarda rastlantı adı altında ulaşılması güç fırsatlar önümüze çıkabilir. Bukowski Kardeşler için de öyle oldu. Rastlantıyla küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardıklarında, ödül olarak yaz boyu havuza bedava giriş hakkını elde edeceklerini bilmiyorlardı bile. Güneş her gün yeniden doğuyor ve yaşamlarını aydınlatıyor, ısıtıyor. En koyu karanlıkları bir anda dağıtıyor. Bundan sonrasında da Bukowski kardeşlerin küçük mutluluklarına tanıklık ediyoruz. Günlük, olağan bir yaşam… Satır aralarında ise bugünün çocuklarının içine doğduğu ırkçılık, ayrımcılık, ekonomik zorluklar gibi toplumsal sorunları okuyoruz. Islak patates kızartmasının tadı ağzımızda, klor kokusu burnumuzda…

*Sonraki Raunt

Bir diğer kitap “Sonraki Raunt”, “Haydi Havuza”nın devamı niteliğinde. Yaz bitti, sonbahar geldi. Havuz da kapandı. Bukowski Kardeşler’i ayrı ayrı bekleyen sorunlar baş gösteriyor şimdilerde.

Mevsimle beraber yaşamları da değişiyor ve değişimler her zaman sancılı olmuştur. Alf Bukowski, kick boksa başlamış, okulla birarada götürmekte zorlanıyor. Katinka, Amerika’dan nişanlısıyla birlikte gelen amcasıyla Paris’e gitme hevesinde. Robbie ise kendisine bir evsizi arkadaş edinmiş ve onun gibi sokakta şişe toplamayı kafasına koymuş.

Çocuklarının bu durumları ebeveyn Bukowskiler’i oldukça zorlamakta. Bunlardan daha acil ve önemli olansa anne Bukowski’nin işsiz kalma riskinin olması. Ama Bukowski ailesi zor ekonomik şartlara göğüs germeyi biliyor. Küçük kardeşler büyürken dayanışmayı, mücadeleyi, kaderin akıntısına razı olmamayı öğrenmişlerdi.

Sonrası mı? Sonrası günlük yaşam işte. Yaşam herkes için ne getiriyorsa Bukowskiler’e de onu getiriyor.

“Yazarken metinlerimin pedagojik açıdan değerli olup olmadığıyla ilgilenmiyorum” demiş yazar. Bunu da her satırında hissettiriyor okuruna.

edebiyathaber.net (30 Ocak 2023)

Yorum yapın