Yirmi yılı aşkın bir süredir ergenlere ve genç yetişkinlere yönelik yaptığı danışmanlıkla dünya çapında konuyla ilgili aranan bir isim olan Yshai Boussi’nin yazdığı “Ergenlikte Sağlıklı İletişim” adlı kitabında, ergenlik dönemindeki çocuklarla pek çok farklı yolla, karşılıklı sevgi ve güven içinde nasıl ilişki kurulabileceğinin yollarını gösteriyor.
“Ergen ruh sağlığının bugün neden bu kadar büyük bir sorun olduğuna ilişkin pek çok makul açıklama var. İvme kazanan iklim değişikliği, silah şiddeti ve siyasi kutuplaşma, toplumumuzun büyük hastalıkları ve biz de gençlerimizi bunların kucağına bıraktık. Sosyal medya gençlerimiz için endişeyi, korkuyu ve gerçekle alakası olmayan beklentileri güçlendiren bir megafon gibi. Aramızdaki en savunmasız kişileri avlıyor. Hepimizin sevdiği teknolojiyi, anında tatmin ve rahatlık beklentisi yaratarak gençlerimizi “her zaman rahat hissedip mutlu olmaları gerektiği” düşünmeye itiyor. Bir başka stres faktörü de çocuklarımıza yöneltilen ve sürekli artan talepler… Hem fiziksel hem de akademik anlamda onlardan beklentiler her zamankinden daha yüksek. Buna bir de pek çokları için iyileşmesi uzun yıllar sürecek kalıcı olumsuz etkileri olan ve koca bir neslin çocukluğunu derinden sarsan bir salgının etkilerini ekleyin,” diye anlatıyor günümüzde gençlerin ve ergenlerin hali pür mealini. Ama asıl dert olarak ise yalnızlığın altını çiziyor…
Yirmi yıldan fazla bir süredir ergenlere, genç yetişkinlere ve ailelerine her türlü konuda yardımcı olan lisanslı profesyonel danışman Yshai Boussi, Omega Yayınları’ndan Gülcan Güney çevirisiyle yayımlanan “Ergenlikte Sağlıklı İletişim” adlı kitabında, nörobilimde devrim niteliği taşıyan Polivagi Teori yardımıyla ergenlerle sağlıklı iletişimin nasıl kurulabileceğinin ipuçlarını verirken diğer yandan da ebeveynlere çocuklarıyla aralarında bir sınır çekmelerinin önemini, sevgiyi koruyup kollamayı ve her iki tarafın da birbirini karşılıklı güven içerisinde sevebilmesinin yollarını gösteriyor.
Üç kısma ayrılan “Ergenlikte Sağlıklı İletişim”in birinci kısmında yazar Boussi, görünmeyen yüzünü aralıyor. Boussi burada, ergenliği bitmek bilmeyen bir geçiş olarak nitelerken, ergenlerin kafalarının nasıl çalıştığını, zihinlerinin içinde dönüp duran sayısız “tilki”den bahsediyor. Sinir sistemlerini de yine bu kısımda inceleyen yazar, bunu, “Neden (bağırmadığınız halde) bağırmışsınız gibi geliyor?” sorusundan yola çıkarak açıklamaya girişiyor. İkinci kısımda ergenlerle bağ kurmanın anahtarının karşı tarafta olduğuna dikkat çekerken, oluşacak olumlu ilişkilerin her şeyden önce geldiğini ifade ediyor. Bağ kurmanın zihniyeti hakkında özgün bir bağın nasıl kurulabileceğini anlatan Boussi, ailelere çok iş düştüğünün altını çizerek bunun da bireylerin yalnız başına giderilemeyeceğini belirtiyor. Son kısımda ise olası bir çuvallamayı tamir etmenin beklentiler konusunda bir çıta belirlemekten geçtiğini dile getirirken, ergenlerle kurulan iletişimde cezalandırmakla, ona sarılmanın arasındaki ince çizgiye dikkat çekiyor.
“Ergenlikte Sağlıklı İletişim”in yollarını, başlangıç, keşif ve iniş olarak üçe ayıran yazar Boussi, bunları da ergenlik dönemlerindeki çocukları, kendi deneyimleriyle karşılaştırmamaları gerektiğiyle, bir devinim ve olgunlaşma arayışıyla, yeni bir ilişki kurma fırsatı yaratmanın önemiyle ilişkilendiriyor.
