Her konuda yazmak mümkün mü? | Metin Celâl

Ekim 5, 2025

Her konuda yazmak mümkün mü? | Metin Celâl

John Ernst Steinbeck III, yani bildiğimiz adıyla John Steinbeck,  20. yüzyılın en çok sevilen ve okunan yazarlarındandır. Onu daha çok romanları ile tanırız.  1940’ta Gazap Üzümleri’yle romanıyla Pulitzer Ödülü’nü kazanmış. Kitap yayınlanmasının 75. yıldönümüne kadar 14 milyon kopya satmış.

Başyapıtı olarak nitelenen Gazap Üzümleri’nin yanında Fareler ve İnsanlar, Al Midilli, Sardalye Sokağı, Yukarı Mahalle, Cennetin Doğusu ve Bitmeyen Kavga gibi bir çok önemli esere imza attı. 1962’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Komite, yazarın “duygudaşlık yoluyla yarattığı mizah ve keskin bir toplumsal anlayışla bir araya getirdiği gerçekçi ve yaratıcı üslubu” nedeniyle bu ödülü verdiğini açıkladı ki ödül gerekçesinde kullanılan “duygudaşlık”, “mizah”, “toplumsal anlayış”, “gerçekçilik”, “kendine has üslup” onun farkını yaratan özellikler.

Yazarlık kariyeri boyunca 33 kitap yayınlatmış. Bunların 16’sı roman ve ikisi öykü. Öykü ve romanlarının dışında bir çok senaryo kaleme almış ve gazetecilik yapmış. 1943’te, II. Dünya Savaşı sırasında savaş muhabiri olarak çalışmış.

Gazetecilik ve deneme yazarlığının da en az kurmaca eser yazarlığı kadar verimli geçtiği anlaşılıyor. 1947’de büyük fotoğraf sanatçısı Robert Capa ile birlikte yaptıkları Sovyetler Birliği gezisinin notlarını “Rusya Günlüğü” (İletişim yay.) adıyla okumuştuk. “Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında”da (İletişim yay.) ise 1960’ta Fransız kanişi cinsi köpeği Charley ve bir pikabın üstüne oturtulmuş küçük bir evden oluşan karavanıyla boydan boya bir Amerika yolculuğunu anlatıyordu. Steinbeck’in1943’te New York Herald Tribune muhabiri olarak çeşitli cephelerde İkinci Dünya Savaşı’nı takip edip yazdığı yazılardan oluşan “Bir Savaş Vardı”yı ise (İletişim) kaçırmışım.

Kaçırdığım kitaplardan bir diğeri olan John Steinbeck’in “Amerika ve Amerikalılar”ının yeni baskısı ise geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Usta çevirmenlerden Abdullah Yılmaz’ın Türkçeye çevirdiği kitap alt başlığında belirtildiği gibi bir “Denemeler Seçkisi”. Yani sadece Steinbeck’in yaşarken yayınlanan son kitabı olan “Amerika ve Amerikalılar”’dan oluşmuyor (1966), büyük ustanın tüm yazarlık hayatını kapsıyor ve alt başlığına uygun olarak çeşitli dönemlerde çeşitli konularda kaleme aldığı yazılarının bir seçmesi. Arka kapakta belirtildiği gibi “Yaşadığı yerlere dair anılardan arkadaşlarıyla olan ilişkilerine, Vietnam Savaşı hakkındaki tartışmalı fikirlerinden Amerikalıların yaşam tarzına dair övgülerine ve eleştirilerine uzanır bu yazılar.” Yani kitabın adı biraz yanıltıcı olmuş, elimizdeki çok daha geniş açılı bir kitap.

2002’de Elaine Steinbeck and Thomas Steinbeck tarafından yapılan bu derleme John Steinbeck’in ilgi alanına giren ve hakkında yazdığı hemen her konuda iyi örneklerden oluşuyor. Denemeler, yayın tarihine göre kronolojik sırayla sunulmuyor. Konulara göre gruplandırılmışlar. Son bölüm ise Steinbeck’in Amerika ve Amerikalılar adlı kitabı.

Hem girişte hem de her bölüm başındaki sunuş yazıları ile Steinbeck’in çok yönlülüğü, bakış açısının farklılığı tartışılıyor, yazıların yayınlandıkları dönemlerde nasıl karşılandıkları da ele alınıyor. Bu bilgilendirici sunuşlarla yazıları daha iyi anlamak ve tadını almak mümkün oluyor.

Steinbeck 1936’dan 1966’ya kadar, ABD’de ve yurtdışında çeşitli gazete ve dergilerde sayısız deneme, seyahat notları ve köşe yazısı yayınlatmış. Yazıları o kadar büyük ilgi görüyormuş ki aynı yazının 40 ayrı gazetede yayınlandığı oluyormuş. Sunuş yazısında belirtildiği gibi siyasi ve toplumsal duyarlılığı çok yüksek bir yazar Steinbeck; yazılarında çevre, yoksulluk ve evsizlik, Amerika’daki ahlâki çöküntü, büyük savaşlar, ırkçılık, etnik ayrımcılık gibi meseleleri ele almış, ama bunlarla yetinmemiş, gezi, spor, müzik, sinema, avcılık gibi bir çok konuda da yazmış. Örneğin günümüzde çok tartışılan başıboş köpekler hakkında da bir yazısı var. Zaten Steinbeck’in bu konu zenginliğini görünce başlıktaki soru aklıma geldi; “Her konuda yazmak mümkün mü?”

Steinbeck’in düz yazılarına bakarsak bu sorunun cevabı “Evet” oluyor. Geçmişte bizde de böyle yazarlar olduğunu biliyoruz. Zamanla bir konuda uzmanlaşma daha çok önemsendiği için bu tür yazarlar artık pek yok.

Steinbeck’in öykü ve romanlarından bildiğimiz samimi anlatımı bu yazılarda da yer alıyor. Zaten çoğu yazısı bir çeşit öykü ya da anı gibi, bir dosta anlatıyormuş ya da mektup yazıyormuş gibi kaleme alınmış. Yazılarında hoş bir sohbetteki gibi konudan konuya kolayca geçiş yapabiliyor. Çoğu zaman anlattıklarının ne kadarı gerçek, ne kadarı onun hayalinin ürünü anlamak da mümkün değil. Müthiş bir anlatıcı ve üslup ustası. Olaylara, insanlara çok farklı açılardan, ilk bakışta dikkat edilmeyen ayrıntılardan bakıp geneli, bütünü yakalamayı başarıyor. Bu bakışı da yazdıklarını farklı ve onun kılıyor. 

Gazete ve dergiler için hazırladığı röportaj dizlerinin de Gazap Üzümleri ve Fareler ve İnsanlar gibi kitaplarına esin kaynağı olduğunu anlıyoruz. Göçmen tarım işçileri ile birlikte, onlardan biri gibi yaşamış ve benimsenmiş.

John Steinbeck’in siyasi görüşleri her zaman tartışma konusu olmuş. Bu kitabın girişinde ve bölüm başlarındaki sunuşlarda da Steinbeck’in siyasi tavrı tartışmaya açılıyor. Zaten Steinbeck’de siyasi tavrı, konumu hakkında yazılar yazmış. Onu yazdığı yazılar ya da eserleri nedeniyle hem komünist olarak suçlamışlar hem de komünizm karşıtı diye eleştirmişler. Yani bakış açısına göre değişmiş eleştiriler ama bence Steinbeck’in bütün eserlerine baktığınızda toplumculuğu net olarak ortadadır.

“Komünizm karşıtlığı”na sık sık değinilmiş. Ama benim anladığıma göre Steinbeck komünizme değil Rusya’daki uygulamasına karşıymış. 1947’de Sovyetler Birliği’ne gittiğinde yaşadıkları bu tavrını keskinleştirmiş. Tabii Vietnam Savaşı’nda ABD’yi destekleyen nadir aydınlardan olması gibi tavırları da var. Ama aynı zamanda ırk ayrımına karşı yasaların çıkması, sosyal güvencelerin güçlendirilmesi, tarım işçilerinin daha yüksek ücret için grevi, yabancı düşmanlığı gibi konularda gösterdiği çaba da biliniyor.  Bir ekolojist ve yeşil düşünce öncüsü olduğu da bir gerçek. 1957’de Arthur Miller, Temsilciler Meclisi Amerikan Karşıtı Faaliyetler Komitesi davalarında isim vermeyi reddettiğinde, Steinbeck onu destekleyerek kişisel ve profesyonel bir risk alan nadir kişilerden olmuş. Bu konuda bir yazısı da kitapta yer alıyor. Dönemin FBI direktörü J. Edgar Hoover’ın Steinbeck’i yargılamak için bir gerekçe bulamadığı için vergi beyanlarını incelemeye aldırarak sıkıştırmaya çalıştığı da biliniyor. Gazap Üzümleri ve Fareler ve İnsanlar gibi eserlerinin muhafazakar grupların yoğun kampanyaları ile ABD’deki birçok halk kütüphanesinden çıkarıldığı, yasak kitaplar listelerinde yer aldığı da bilinen bir gerçek.

John Steinbeck’in “Amerika ve Amerikalılar”ı, kurgu eserlerindeki edebi lezzeti de yansıtan, samimi anlatımı, ince bir mizah anlayışıyla kaleme alınmış, humanist bakış açısında yazılardan oluşuyor. İşlediği her konuya kendisini, anılarını, yaşadıklarını da ustaca ekleyen bir anlatımı var. Bu sayede büyük ustanın yaşam öyküsünden anekdotları da kendi ağzından öğrenmiş oluyoruz. Tabii arkadaşları hakkında yazdığı yazılar, yakın dostu Ed Rickett hakkında olan gibi kişisel ama bir açıdan da Robert Capa ve Henry Fonda yazılarında olduğu gibi ustaca kaleme alınmış, konu edindiği kişiyi iyi analiz eden denemeler.

* “Amerika ve Amerikalılar”, John Steinbeck, çev. Abdullah Yılmaz, İletişim yay. Eylül 2025.

Not: John Ernst Steinbeck portresi, bir yapay zeka uygulaması olan Copilot’a çizdirilmiştir. (The portrait of John Ernst Steinbeck was created using Copilot, an artificial intelligence application.)

Yorum yapın