Eylül Ayında Ayrıntı Yayınları’nda

Eylül 5, 2025

Eylül Ayında Ayrıntı Yayınları’nda

Ayrıntı Yayınları’nın dört kitaptan oluşan Eylül 2025 seçkisinde edebiyat, tarih ve sosyal bilimler bir araya geliyor! Reinhard Kaiser-Mühlecker’in romanı Kaçak Avcı, nesiller boyu süren aile bağlarını, taşra yaşamını vebireyin kendine yabancılaşmasını çarpıcı bir dille anlatıyor. Ian Rutledgeimzalı tarih kitabı Çalkantılı Deniz, Osmanlı İmparatorluğu’nu da kapsayan geniş bir perspektifle 1750-1918 arası Akdeniz’ini ve Birinci Dünya Savaşı’nın kökenlerini mercek altına alıyor. Daniel Finn, İrlanda cumhuriyetçiliğinin son 60 yıldaki siyasi dinamiklerine dair en kapsamlı çalışmalardan biri olan IRA’da İrlanda Cumhuriyet Ordusu’nun hikâyesini anlatıyor. Nikolas Rose ve Des Fitzgerald’ın Kentsel Beyin adlı kitabı ise şehir hayatıyla akıl sağlığı arasındaki ilişkiye sosyal bilimler ve fen bilimleri perspektifinden ışık tutuyor.

Kaçak Avcı

Yazar: Reinhard Kaiser-Mühlecker / Çevirmen: Tarık Kayakan, Sevgi Feride Tunay

Edebiyat

Kaçak Avcı, günümüz taşra yaşamının görünürdeki dinginliğinin altında kaynayan içsel şiddeti ve yabancılaşmayı konu alan çarpıcı bir roman. Avusturyalı yazar Reinhard Kaiser-Mühlecker, genç çiftçi Jakob’ın ailesine, çevresine ve en çok da kendisine yabancılaşma sürecini yalın ve sarsıcı bir gerçekçilikle aktarır bizlere.

Jakob’ın sessiz öfkesi ve içinde büyüyen şiddet dürtüsü, çiftlik yaşamının ağır ritmine karışır; aşk, ailevi sorunlar ve toplumsal beklentiler arasında giderek derinleşen bir uçuruma dönüşür. Yazar, doğayla iç içe bir hayatın sunduğu zorlukları ve yalnızlıkları incelikle işlerken, okuru karakterin iç dünyasındaki çatlaklara tanıklık etmeye davet eder. Sanatçı Katja ile çiftçi Jakob arasındaki hassas denge hem bir umut ışığı hem de çözülmenin habercisi olarak roman boyunca belirginleşir.

Kaçak Avcı, nesiller boyu süren aile bağlarının, taşra yaşamındaki sosyal yapının ve bireyin kendine yabancılaşmasının keskin gözlemlerle işlendiği bir anlatı sunuyor. Reinhard Kaiser-Mühlecker, Jakob’ın dönüşümünü yargılamadan, doğanın ve insanın içsel yasalarıyla uyumlu bir sadelikle anlatıyor.

Almanca adıyla Wilderer, içe dönük bir karakterin dönüşümünü, doğayla ve kendisiyle verdiği sessiz mücadeleyi, çiftlik hayatının görünmeyen yüzünü ve insan doğasının sınırlarında dolaşan karanlık tarafları ustalıkla işliyor.

Çalkantılı Deniz: Avrupa’nın İslami Akdeniz’i Fethi ve Birinci Dünya Savaşı’nın Kökenleri 1750-1918

Yazar: Ian Rutledge/ Çevirmen: Akın Emre Pilgir

Tarih

Elinizdeki kitap bilindik öyküye, yani Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla birlikte hâkimiyeti altındaki topraklarda yaşanan sarsıntılara daha geniş bir ölçekle bakmamızı sağlıyor. On sekizinci yüzyıldan bu yana zayıflayan İslam uygarlıkları karşısında güçlenen Avrupa emperyalizminin ilk rekabet alanı olarak öne çıkan Akdeniz, kitabın ana sahnesi. Yazarın diliyle bu Çalkantılı Deniz’deki aktörler de çeşitli etnik, dinsel, tarihi ve kültürel bağlamlarıyla Avrupa emperyalizminin yayılmacı politikalarıyla yüzleşecek Doğu Akdeniz, Afrika ve Ortadoğu halkları. Eserin literatüre en büyük katkısı da sadece devletler ve yöneticiler üzerinden değil halklar, kişiler, ekonomik, politik, etnik ve dini bağlar üzerinden de yaşanan gelişmeleri anlamlandırma çabasıdır. Üstelik bir dolu ayrıntıyı ve gelişmeyi Avrupa emperyalizmine dair makro bir çerçeve içinde sunar.

Çalkantılı Deniz büyük ve kuvvetli bir uygarlığın yani Akdeniz İslam’ının ağır ağır Akdeniz’in kuzeyindeki toprakları işgal etmiş kavgacı devletlerin nüfuzu ve hâkimiyeti altına girme öyküsünü anlatır. Bu öyküyle, Avrupa emperyalizmi hakkında meydan okuyan bir görüşü de beraberinde sunmaktadır: On dokuzuncu yüzyılın başlarından yirminci yüzyılın başlarına dek emperyalizmin ve emperyalist güçler arası rekabetin tarihsel ve politik açıdan en önemli alanına tanıklık etmiş yer Sahra-altı Afrika, Asya veya Pasifik değil Akdeniz ve hinterlantıydı. Dolayısıyla sonraki genişleme ve paylaşma adımlarının ipuçları ve ilk adımları Akdeniz’de atıldı. Bu topraklarda yaşanan ve kitabın ayrıntılarıyla ele aldığı olaylar ve gelişmeler emperyalizmin işleyiş şekline ve uğradığı dönüşümlere de ışık tutar.

IRA (İrlanda CumhuriyetOrdusu)

Yazar: Daniel Finn/ Çevirmen: S. Erdem Türközü

Yakın Tarih

Kuzey İrlanda’daki çatışmalar, II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’daki en yıkıcı çatışmalardan biriydi; 3.500 kişi hayatını kaybetti ve çok daha fazlası yaralandı. Bu kitap, 1968’in potasından çıkan benzersiz bir isyanı yönlendiren radikal siyasetin sürükleyici yeni bir tarihidir. Kapsamlı arşiv araştırmalarına dayanan IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) “modern tarihin en acımasız ve yetenekli isyancı güçlerinden biri” olarak tanımlanan IRA ile Britanya yönetimine meydan okumak için onunla birlikte gelişen siyasi hareket arasındaki ilişkiyi inceliyor. Wilson ve Heath’ten Thatcher ve Blair’e kadar Britanyalı siyasetçiler, Batı Belfast’tan Westminster’a uzanan eşi benzeri görülmemiş bir yıkıcı tehditle yüzleşmek zorunda kaldı. Finn, Cumhuriyetçilerin birleşik İrlanda hedeflerine ulaşmak için bombalı araçlardan seçim kampanyalarına, sokak yürüyüşlerinden açlık grevlerine kadar her türlü silahı kullanarak nasıl birden fazla cephede savaştıklarını gösteriyor. Militan milliyetçiliği sol ideolojiyle harmanlayan tavizsiz bir devrimci siyasetle hareket etmelerine rağmen, hareketleri hiçbir zaman yekpare değildi; tarihi bölünmeler ve iç çatışmalarla noktalandı. IRA’nın savaşı,1990’lardaki barış süreci ve o zamandan beri huzursuz bir dengeyi koruyan Hayırlı Cuma Antlaşması’yla nihayetinde çıkmaza girdi.

Bu kitap, geçtiğimiz 60 yıl boyunca isyancı İrlanda cumhuriyetçiliği içindeki farklı akımları motive eden ve yönlendiren siyasetin halihazırdaki en iyi analizlerinden birini sunuyor.

Kentsel Beyin: Dirimsel Kentte Akıl Sağlığı

Yazar:Nikolas Rose, Des Fitzgerald/ Çevirmen: Ercan Tugay Akı

Lacivert Kitaplar

Birleşik Krallık Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Konseyi’nin (ESRC) “Sosyal Bilimi Dönüştürme” programı kapsamında oluşturulan bir proje ve bu proje süresince yapılan çeşitli araştırmalarla ortaya çıkan bu kitap, kent hayatı ile akıl sağlığı arasındaki ilişkiyi sosyal bilimler ve fen bilimleri arasında bir köprü kurarak derinlemesine irdelemektedir. Dirimsellik ve yerleşim kavramlarını merkeze alarak nöroekososyal bir perspektiften argümanlarını oluşturan Rose ve Fitzgerald, spesifik megakentlere ve metropollere gönderme yaparak kent hayatının akıl sağlığı üzerinde bıraktığı izleri ve kent hayatı ile zihinsel yaşamın nasıl iç içe geçtiğini stres ve stres faktörleri, ekonomik ve sınıfsal etkenler, hem yerel hem de uluslararası düzeyde göç ve göçmenlik, ırkçılık ve bir organizma olarak insanın içinde yaşadığı sosyal ve materyal çevre ile olan etkileşimine odaklanarak göstermektedir.

Yorum yapın