Rubailerden romana: “Semerkant” | Derya Balcı

Şubat 28, 2020

Rubailerden romana: “Semerkant” | Derya Balcı

1949 yılında Lübnan’da doğan yazar, ekonomi ve toplum bilimi okuduktan sonra gazetecilik yapmaya başladı. Asya ve Akdeniz çevresini çok iyi biliyor.  Semerkant adlı romanıyla Batı’dan Doğu’ya, İran’a bakıyor. İran’ın siyasi hayatı, Şah’ın ölümü ve demokrasi uğruna verilen mücadele gözler önüne seriliyor. Matematik alanında öncü kuramlarını geliştiren, 19. Yüzyılda Avrupalı araştırmacıların Eukleidesçi olmayan geometrinin dahi habercisi olarak kabul edilen Ömer Hayyam’ın inancının ve aşkının dile dökülüşünü rubailerinde görüyoruz.

Roman 4 bölümden oluşuyor; Şairler ve Aşıklar, Haşşaşiyun Cenneti,Bin Yılın Sonu, Denizde Bir Şair.

  1. Bölüm:

Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle

Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle

Bana kötü deyip kötülük edeceksen

Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle*

Ömer Hayyam

Semerkant sokaklarında başlar Rubaiyyat’ın öyküsü. Ömer Hayyam sadece büyülü sözlerin kaleme dökülmesinde bir aracıdır. Ömer Hayyam; İbn-i Sina’nın hacimli eserini İsfahan’da yedi kez okuyup Nişapur’a dönüşünde ezbere tekrarlayan,tıp ve astronomi uzmanı, matematikçi çağının bilim insanı. Kadı Ebu Tahir’in koruyuculuğunda yaşam sürer ve onun isteği üzerine Rubaiyyatı yazması istenir kadı tarafından. Fakat Rubaiiyyatın yazımı zaman alacaktır. Dönem saray şairlerinden Cihan ile tanışması duyguların coşkun selini sürükler yıllar boyu. Ömer Hayyam bir han köşesinde rastlar gönül dostu, yareni, koruyucu olmayı teklif edecek Hasan Sabbah’a. Nizamülmülk’ün himayesinde Rubaiyyat yolculuğuna devam eder şair Cihan ve Terken Hatun’un entrikalarının arasında.

  1. Bölüm:

Cennet de sende, cehennem de.*

Ömer Hayyam

İntikam duygusu ile yanıp tutuşan Hasan Sabbah Alamut’a yerleşir ve Haşşiyun Cenneti’ni kurar. Sonrasında bu cenneti kendinin cehennemi olacağından habersiz. Melik Şah, Nizamülmülk intikam kurbanı olur. Hasan Sabbah, Alamut Kalesi’nde kurduğu kütüphanesi ve yeni bir rasathane için eski dostu Ömer Hayyam’ı davet eder. “Ben hayata taparım, o ölüme. Ben, sevmeyi bilmiyorsan şayet, neye yarar güneşin doğması ve batması diye sorarım, Hasan adamlarının aşktan, musikıden, şiirden, şaraptan, güneşten uzak durmasını şart koşar. Allah’ın yarattığı en güzel şeyleri hor görür ve Yardan’ın adını ağzına almaya cüret eder yine de. Ve cenneti vaat eder üstüne üstlük. İnan bana, onun kalesi cennetin kapısı olsaydı, ben cennetten vazgeçerdim! O sahta sofu inine ayağımı atmam.” Cevabı ile daveti reddeden Hayyam’dan Rubaiyyat bir gece Alamut Kalesi’ne doğru yolculuğa çıkar.  Nizamülmülk’ün sadık askerlerinden Vartan yazdığı ilk ve tek nüshayı canı pahasına koruyamaz. 4 Aralık 1131’de hayata ilk adım attığı şehir Nişapur’da gözlerini yumdu Ömer Hayyam. Asıl ömrü bundan sonra başlıyordu Rubaiyyat’ın.

  1. Bölüm:

Kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten!*

Ömer Hayyam

Alamut yangınında yok olup gittiği düşünülen Rubayyiat, 1859’da FitzGerald tarafından yapılan çevirileri ile batı dünyasında hayranlarını büyülemeyi sürdürür. Benjamin O. Lesage (Omar) annesi ile babasının savaş ortamında tanışmasına vesile olan Rubaiyyatın asıl nüshasının peşine düşer. Ve bir anda kendini Doğu ile özdeşleşmiş sanırken İran-Şii kavgalarının ortasında bulur. Şah’ı öldürmeye yardım ile suçlanırken İstanbul’da rastlaştığı Prenses Şirin Şah’ın dünyasından onu uzaklaştırır.

  1. Bölüm:

Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz,

Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz

Oyuna çıkıyoruz birer ikişer

Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.*

Ömer Hayyam

Benjamin O. Lesage, ikinci kez İran’a yolculuk eder Rubaşyyat’ı dokunabilmek ve okuyabilmek için. Ve aşkı Prenses Şirin’i görebilmek için. Kendisini Tebriz savunmasında bulur istemeden. Direnişe katılır dostu Rıza ile. İran’a gitmesini tavsiye ettiği Adem Oğulları mensubu olan fen bilgisi öğretmeni misyoner dostunu kaybeder bu direniş sırasında. Kaçmaya çaılştıkça Doğu kendine çeker; belki de birbiri için atan kalpleri bir araya getiren  Rubaiyyatı’n büyüsü. Demokrasinin gelmesi ümidi ile devam eden direniş sürerken, Omar ve  Şirin Titanic Gemisi ile bilinmezlere yolcuğa çıkar Rubaiyyat’la.

*Çev. Sabahattin Eyüpoğlu.

Derya Balcı – edebiyathaber.net (28 Şubat 2020)

Yorum yapın