Yazarın Odası: Gökçe Gündüç | Meltem Dağcı

Aralık 11, 2025

Yazarın Odası: Gökçe Gündüç | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık.Yazar Gökçe Gündüç’ü, eşi Burak Kılyaran ile konuştuk.

1)Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?

Yazılarını, evdeyse aynı zamanda kütüphanesinin de bulunduğu çalışma odasında, işyerindeyse aciliyeti olmayan bütün işlerini bir kenara itip ekranın arkasına gizlenerek yazar. Yazıya yoğunlaştığı zamanlarda gecenin geç saatlerine kadar çalışma odasına kapanır. Kızımız ve ben biliriz ki, öykü zihninde olgunlaşmıştır ve o artık bambaşka bir dünyadadır. Bir şey sormam gerekirse, “Şu anda yazıyorum” der; ben de sessizce odadan çıkarım.

2) Eşinizle yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?

Yazının Gökçe’nin hayatında ne kadar büyük bir yer tuttuğunu biliyorum. Yaşamın eksik bıraktığı anlama ve bütünlüğe böyle ulaştığını söyler hep. Aramızdaki iş bölümünde benim görevim, ona bu alanı ve zamanı tanımak. Bu yüzden o yazarken genellikle sessiz kalırım. Okuduğu kitaplarda onu heyecanlandıran kısımlar üzerine ise sık sık konuşuruz.

3)Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?

Genelde yazılarını ilk ben okurum ve üzerine konuşuruz. Özellikle etkilendiğim kısımları paylaşırım. Bazen öykülerinde uzmanlık alanıma giren teknik konular olursa, benden fikir alır. Fikir alışverişi yapmayı ikimiz de severiz. Yine de öyküler söz konusuyken kendi sezgilerine güvendiğini, kimseyi dinlemediğini söyleyebilirim.

4)Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?

Çalışma odasında, bahçeye bakan pencerenin önünde saatlerce yazmak. Başlamadan önce odaya mutlaka çekidüzen verir. Nadiren bir mum yakar. Kulaklığını takıp yazarken dinlediği müzik listesini açar. Çalışma odasında her şeyin bir yeri vardır ve bu düzeni korumak konusunda titizdir. Kimi zaman bahçedeki ağaca bakarak düşüncelere daldığını görürüm. Başka bir âlemde gibidir. Sonra aradığını bulmuş gibi yeniden yazmaya başlar.

5)Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?

Yakında Karl Ove Knausgaard söyleşisine gideceği için onun kitaplarına yoğunlaştı. Karanlıkta Dans ile İlkbahar’ı birlikte okuyor. Bir de James Read’in Special Relativity (Elements in the Philosophy of Physics) kitabı ve Otto Rank’in Doğum Travması elinin altında.

Yorum yapın