Yas nedir, nasıl baş edilir? | Burak Soyer

Aralık 4, 2025

Yas nedir, nasıl baş edilir? | Burak Soyer

25 yıldan fazla bir süredir ruh sağlığı konusunda uzman olarak çalışan Eleanor Haley ve Litse Willams’ın yazdığı “Neyin Yasını Tutuyorsun?”, insanın kendisi için anlam taşıyan herhangi bir şeyin kaybıyla birlikte gelen yas süreciyle baş etmenin yollarını anlatan bir kitap.
Yas, hayatın doğal akışı gereği bir kaybın ardından gelen, gayet insani bir duygudur. Bu “kaybın” illa ölüm olması gerekmez. Babası memur olan ufacık bir çocuk olduğunuzu düşünün. Hayatınızın en güzel zamanlarını geçirirken babanızın mesleği nedeniyle bir doğru üzerinde bulunduğunuz noktanın tam aksi istikamete gitmek zorunda kalıyorsunuz. Bu da bir kayıptır. Lise aşkınızla üniversiteyi birlikte okuma, ardından da evlenme hayalleri kuruyorsunuz. Ama birinizin puanı beklediğiniz gibi gelmediği için taraflardan puanı az olan kişinin ailesi evladını daha iyi eğitim alması için yurtdışına gönderiyor. Siz her ne kadar, “Aşkımız hiç sönmeyecek,” diye apırsanız da köpürseniz de sevdiceğiniz ellerinizin arasından kayıp gidiyor. Bu da kaybın başka bir versiyonudur. Bunlar gibi nice örnekler sıralanabilir ve hepsinde de insanın bir tepki olarak içinde yeşeren yas duygusu farklı şekillerde kendini belli eder. 25 yılı aşkın bir süredir ruh sağlığı konusunda uzmanlıkları bulunan Eleanor Haley ve Litsa Williams’ın birlikte kaleme aldıkları, Say Yayınları’ndan Funda Sezer çevirisiyle yayımlanan “Neyin Yasını Tutuyorsun?”, bu yas hâlinin karmakarışık yollarında kendini kaybetmiş kişilere bu durumla baş etmenin yollarını anlatan, rehber niteliğinde bir kitap.
Her insanın kaybının ve ardından gelen yasın “kendine” göre değişkenlik gösterdiğini ve bu durumun “normal” olduğunu açıklamak amacıyla yazılan “Neyin Yasını Tutuyorsun?”un birinci bölümüne yasın ne olup ne olmadığıyla başlayarak sürecin en başına dönen ve köklerine kadar inen Haley ve Williams, kişi için bir anlam taşıyan herhangi bir şeyin kaybının bir yas nedeni olabileceğini, pek çok penceresi olan yasın ne zaman geçeceğinin öngörülemeziliğinden dem vurup, başka birisinin asla ama asla yasın asıl “sahibini” anlayamayacağını belirtiyor. İkili, kısaca, “Acını anlıyorum ve ben de en az senin kadar acı çekiyorum,” gibi film repliklerini andıran cümlelerin gerçekle çok fazla alakası olmadığını anlatıyor.
İkinci bölümde ise yasın geniş bir yelpazesi olduğunu ve “Hepimizin kendine özgü düşünme ve iletişim kurma biçimleri vardır. Her birimizin kaybetmiş olduğumuz insanla ve şeyle aramızda kendimize has bir ilişki olduğuna” değinilirken, bir kayıp karşısında yaşanabilecek olası altı karmaşık duyguya yer verilip devamında gelecek stresle başa çıkmanın ipuçları veriliyor. Yine yas durumunda mutlaka uzak durulması gereken şeylere yer verilen kitapta, bazen kaybedebileceğimiz kontrole karşı alınması gereken önlemler sıralanıyor.
Son bölümde ise yasla baş etmenin yollarını gösteren Haley ve Williams, yasın her zaman bireyi sonsuza kadar berbat bir hayatla baş başa bırakmayacağının altını çizip, acıyla barışmanın, onunla yaşamaya devam etmenin kişiyi iyileştirebileceği üzerinde duruyorlar. Burada ısrarla tekrarladıkları hususlardan biri olan “değerler” konusunu detaylıca işleyen yazarlar, bu değerlerden yas süreci boyunca vazgeçilmemesi gerektiğini, bu değerlerin bizi biz yapan en önemli şey olduğunu vurguluyorlar.
“Neyin Yasını Tutuyorsun?”, insan ruhunda kaybın getirdiği ağırlığı hafifletmek ya da onunla beraber yola nasıl devam edilebileceğini anlatan, okuru içinde bulunduğu durumdan düzlüğe çıkarmanın mümkün olabileceğini gösteren, iyi niyetli bir kitap.

Yorum yapın