TikTok Kuşağının Yeni Tutkusu: Dostoyevski, Sabahattin Ali

Kasım 11, 2025

TikTok Kuşağının Yeni Tutkusu: Dostoyevski, Sabahattin Ali

Guardian’dan John Self’in haberine göre, Genç okurlar artık aşkı da yalnızlığı da klasiklerde arıyor. Sosyal medyanın en beklenmedik edebi devrimi, 19. yüzyıl Petersburg’uyla 1940’lar Berlin’ini yeniden sahneye çıkarıyor.

Klasiklerin dönüşü: Bir Dostoyevski novellası nasıl çok satan oldu?

Klasiklerin satış grafikleri genelde öngörülebilirdir: Jane Austen daima zirvededir, ardından 1984, Fareler ve İnsanlar ve Jane Eyre gelir. Ama geçen yıl bu sırayı altüst eden bir kitap vardı: Fyodor Dostoyevski’nin kısa romanı Beyaz Geceler.
2024’te yalnızca Birleşik Krallık’ta 100.000’den fazla sattı. Petersburg’da birkaç gece üst üste aynı köprüde buluşan bir adamla bir kadının hikâyesini anlatan bu novella, karşılıksız aşkın ve melankolinin Dostoyevski’ye özgü karanlığını taşır.

Ama hikâyeyi bugüne taşıyan şey, edebiyat çevrelerinden çok TikTok oldu. “1848’de yazılmış olmasına rağmen ne kadar modern hissettirdiğine inanamadım,” diyor kitabı viral eden İngiliz içerik üreticisi Jack Edwards. Edwards, kendini “internetin kütüphanecisi” olarak tanımlıyor ve TikTok’ta 750 bin, YouTube’da 1,5 milyon takipçisi var. Onun bir videosu, kitabın satış grafiğini kökten değiştirmeye yetti.

Kürk Mantolu Madonna İngiltere listelerinde

Aynı dönemde, Türk edebiyatının en bilinen romanlarından Kürk Mantolu Madonna da beklenmedik bir şekilde patladı.
Sabahattin Ali’nin 1943 tarihli romanı, Penguin tarafından 2016’da İngilizceye kazandırılmıştı. 2024’teyse Birleşik Krallık’ta 30.000 kopya satarak Aşk ve Gurur’u bile geride bıraktı. Berlin’de geçen hikâye, bir Türk gencin bir tabloya âşık olmasıyla başlar; özlem, suçluluk ve yalnızlıkla dolu bir iç yolculuğa dönüşür.

Jessica Harrison, Penguin Classics’in yayın direktörü, bu ilgiyi çağın ruhuyla açıklıyor:

“Bu kitapların hepsi değişim dönemlerinde yazılmış. Dünya altüst olurken insan nasıl yaşar? Aslında hep aynı soruyu soruyorlar.”

Karanlığın cazibesi: Dazai, Ditlevsen ve Kristóf

TikTok fenomeni sadece romantik melankoliyle sınırlı değil. Japon yazar Osamu Dazai’nin İnsanlıktan Uzaklaşan İnsan’ı, yalnızca ithal baskısıyla satışta olmasına rağmen geçen yıl İngiltere’de çok satanlar arasına girdi.
Benzer şekilde, Danimarkalı yazar Tove Ditlevsen’in otobiyografik üçlemesi Çocukluk, Gençlik ve Bağımlılık, hem acımasız hem büyüleyici içtenliğiyle genç okurları kendine çekiyor.

Penguin’in yeniden başlattığı International Writers serisinin ilk kitaplarından biri ise Macar yazar Ágota Kristóf’un Umurumda Değil adlı öykü derlemesi. Hikâyelerinde insanlar birkaç sayfa içinde çöker; birinde komşularına kedilerini yediren bir anlatıcı, diğerinde hayatının son yıllarını neşeyle bekleyen bir kadın vardır. Editör Denise Rose Hansen, Kristóf’un eserlerini “zamansız karanlık masallar” olarak tanımlıyor.

Karanlık sanatta aydınlanma arayışı

Bu edebiyat dalgasının altında yalnızca TikTok algoritmaları değil, çağın genel duygusu var. Harrison’a göre, genç okurlar için bu hikâyeler “yalnızlığın ve özlemin erişilebilir biçimde dile geldiği metinler.”
Gerçekten de Dostoyevski’den Dazai’ye uzanan bu zincir, aynı temayı yankılıyor: modern insanın kaygısı, kaybı ve anlam arayışı.

Bram Stoker’ın Farelerin Mezarı adlı öykü kitabı bile, Penguin’in 90. yıl özel baskıları arasında en çok satan oldu. Çünkü karanlık artık kaçınılan değil, anlaşılmak istenen bir şey.

Belki de TikTok kuşağının bu klasiklere duyduğu ilginin nedeni tam olarak bu: Karanlığı görmezden gelmek yerine, onun içinden geçerek aydınlanmak.

Yorum yapın