
TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Fahri Bakırcı’nın yazdığı “John Locke”, Aydınlanma Dönemi’nin en önemli düşünürlerinden, liberalizmin atası olarak gösterilen John Locke’un yaşamına, bugün hâlâ güncelliğini yitirmemiş olan düşünce ve fikirlerini kapsamlı bir biçimde inceleyen bir kitap.
John Locke, 29 Ağustos 1632’te, İngiltere’nin Somersetshire bölgesindeki Wrington köyünde dünyaya gelmiş. Aydınlanma Çağı’nın en önemli düşünürlerinin biri olarak kabul edilen ve pek çok kişi tarafından “liberalizmin babası” olarak nitelenen, aynı zamanda da bir doktor olan Locke, Decartes’la beraber modern felsefenin kurucusu olan Francis Bacon’un izinden gitmiştir. Her ne kadar karanlık dönemi bitmiş olsa da kalıntıları ortalıkta hâlâ dolaşıma devam eden Ortaçağ’ın teolojik yüzünü, siyasi, doğal ve bilgi felsefesini kullanarak birbirinden net bir çizgide ayırmıştır. Yaptığı çalışmalarla epistemoloji ve siyaset felsefesi üzerinde büyük bir etkisi olan Voltaire, Jean-Jacques Rousseau gibi birçok İskoç Aydınlanma düşünürünü ve Amerikan Devrimcilerini etkileyen John Locke’un hayatı ve fikirleri, TOBB ETÜ Hukuk Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Fahri Bakırcı’nın yazdığı Say Yayınları’nın “Herkes için Felsefe” dizisinden çıkan, “Modern Felsefenin Özgürlük Manifestosunun Yazarı” alt başlıklı “John Locke” adlı kitapta bir araya geldi. Fikirleri ve söylemleri günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan John Locke’un hayatına bir göz atmak, özellikle hukuk, siyaset ve yönetimle ilgili düşüncelerini kavramak için rehber niteliğinde olan “John Locke”, anayasal yönetim, direnme hakkı, özgürlük, mülkiyet, emek-değer teorisi gibi birçok alanda Locke’un izlediği yolun haritasını okurun önüne seren bir kitap.
Üç bölüme ayrılan “John Locke”un ilk kısmında, filozofun doğal yasası anlayışı ele alınıyor. Locke’un doğa yasası anlayışının devamında gördüğü aksaklıklar, sınıflandırılan yasalar ve yasaların bütünlüğü, doğuştan gelen yasalarla doğa yasası arasındaki ilişkiye karşı Locke’un tutumunu inceleyen kitap, doğa yasasının keşfine ve kutsal kitapla arasındaki sorunsalı masaya yatırıyor. İkinci bölümde bilgi yasası üzerinde durulan kitapta, Locke’un doğuştan gelen bilginin olanaksızlığı hakkındaki fikirlerinden yola çıkarak bilginini nesnesinin, kaynağının ve bunlara sahip olma durumu anlatılıyor. Düşünmek, fikirler, bilginin türleri ve seviyeleri de yine bu bölüm içinde ele alınan konu başlıkları arasında kendine yer buluyor. Son bölümde ise; siyaset felsefesi kapsamlı bir biçimde ele alınırken, burada siyasal yönetimle Tanrısal yönetim arasındaki çelişki, özgürlük, eşitlik, savaş, barış, mülkiyet, emek, toplumla ilgili Locke’un görüşleri detaylı bir şekilde analiz ediliyor.
“John Locke”, sadece Locke’un fikir ve düşüncelerini inceleyen bir kitap olmakla beraber, onun bundan yaklaşık üç yüz elli yıl önce öne sürdüğü, savunduğu değerlerin bugün de güncelliğini koruyor olmasının altında yatan nedenleri anlamak açısından da başvuru niteliği taşıyan, rehber maiyetinde bir kitap.

















