Meral Saylar: “Benim meselem daha çok yaşamın içinde sıkışmış, çaresiz hisseden insanı yansıtmak”

Eylül 20, 2025

Meral Saylar: “Benim meselem daha çok yaşamın içinde sıkışmış, çaresiz hisseden insanı yansıtmak”

Söyleşi: Burak Soyer

Çeşitli mecralarda yayımlanan öyküleriyle tanıdığımız Meral Saylar’ın yeni kitabı “Tik Tak”, Edebiyatist Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu. Sıradan insanların gündelik dertlerini pek çok duygu eşliğinde okura sunan kısa öykülerden oluşan kitap, Saylar’ın ele aldığı meseleye uygun düşen diliyle kendi yolunu buluyor. Kitabın hikâyesini ve Meral Saylar’ın “sıradan insanları”nı konuştuk…

“Tik Tak” nasıl ortaya çıktı? Önce buradan başlamak isterim…

“Tik Tak” kitabındaki birçok öykü katıldığım yaratıcı yazarlık atölyelerinde filizlendi. Bazen bir atölyede doğan öykü, bir başka atölyede minik dokunuşlarla son hâlini buldu. Öykülerimi değerli yazarlara ve katılımcı arkadaşlarıma okuyarak çokça geribildirim alma şansım oldu.

“Tik Tak”ın devamında “Yaşamın Ucunda” diye bir eklemleme var. Bu neye tekabül ediyor?

Kitabıma adını veren “Tik Tak” adlı öyküde kahraman ölümü yakınında hissediyor. Yaşamda pamuk ipliğiyle bağlı olduğumuz pek çok şey var. Her an doğuma olduğu kadar ölüme de gebe. Bazen bir duyguyu, mesela güveni, yitirdiğimizde de hissettiğimiz bu. O ince sınırda, uçurumun tepesinde hissediyoruz kendimizi.

Kitabınızdaki öykülerde sıradan insanların gündelik yaşamlarını ele alıyorsunuz. Bu ince bir çizgide yürümek gibi. Zira her ne kadar “sıradan” tanımı değişkenlik gösterse de birbirini tekrar etme gibi bir riski var. Sizin bu konuda hassasiyet gösterdiğiniz özel bir durum var mıydı?

Kahramanlarım sıradan insanlar: Kendini çaresiz hisseden yalnız bir anne, ölümü ensesinde hisseden yaşlı bir kadın, aldatılan bir eş, anlaşılamayan kaybolmuş bir genç kız, aile içinde tacize uğramış bir çocuk, cinsel kimliğinden dolayı istenmeyen bir torun…

Benim meselem daha çok yaşamın içinde sıkışmış, çaresiz hisseden insanı yansıtmak. Konu olarak tekrara düşme tehlikesi var elbette. Bu sorunu farklı bakış açıları ve yazım şekilleri keşfederek aşmaya çalışıyorum.

“Tik Tak”taki öyküler, kahramanları, olaylar her gün karşılaştığımız, bazen gözümüzün önünden geçmesine rağmen fark etmediğimiz ya da tam tersi dikkatimizi çeken, bizde ilgi uyandıran metinlerin bir toplamı. Buradaki dengeyi nasıl sağladınız?

“Sıradan İnsanlar” başlığı altında toplamak mümkün olsa da kahramanlarım farklı dertleri olan farklı yaş ve cinsiyette insanlar.

Ayrıca bu öykü kitabımda bir resim, bir kelime, bir cümleden hareketle yazılmış, bilinçaltını aynalama işlevi gören diğerlerinden çok farklı birkaç öyküm de var.

Yeni yazma biçimleri deneyerek tekrara düşmekten kaçıyorum.

Okuyucunun arada çok farklı, güldüren-düşündüren-sürpriz, öykülerle karşılaşması dengeyi sağlıyor diye düşünüyorum.

Kitaptaki öykülerin ne kadarı sizin gözlemlerinize ne kadarı kurguya dayanıyor?

Öykülerimin çıkış noktası, meselesi gözlemlerime dayanıyor. Benim canımı yakan noktadan hareketle bir kurgu oluşturmaya çalışıyorum.

Yeni denemeye başladığım bilinçaltını aynalama özelliği taşıyan öykülerimdeyse hesapsız, kendiliğinden oluşan bir kurgu var.

Yeni kitabınızın deneme türünde olacağından bahsetmiştiniz. Biraz ipucu istesem…

Çeşitli platformlarda paylaştığım kitap incelemelerimi gözden geçirip düzenleyerek lezzetli bir deneme kitabı oluşturmaya çalışıyorum. 2026 yılı için hedefim ilk deneme kitabımı kucaklamak ve okurlarla paylaşmak. Elbette beğenilmesini dileğiyle…

Yorum yapın