Düşbaz Kitaplar’dan birbirinden ilginç kurmaca dışı kitaplar

Temmuz 25, 2025

Düşbaz Kitaplar’dan birbirinden ilginç kurmaca dışı kitaplar

Düşbaz Kitaplar’ın kurmaca dışı eserlerinden ilgi çekici seçki, yaz tatilinde aydınlatıcı okumalar yapmak isteyenleri bekliyor! Seçkide küfrün kısa tarihine odaklanan Yok Ebesinin Örekesi; uzman klinik psikolog Lucy Maddox’un farklı konularda yenilenme reçeteleri sunduğu Bugün Yeniden Başlıyorsun; klinik psikoterapist Gina Moffa’nın yas sürecini her yönüyle ele aldığı Hayat Devam Ediyor; Kate Summerscale’in A’dan Z’ye 99 takıntının izini süren eğlenceli çalışması Fobiler ve Maniler Kitabı; yapay zekânın evrimini konu alan Yapay Zekânın Kısa Tarihi ile yemek ve kültür-sanat ilişkisine dair sohbetlerden oluşan Bir Porsiyon Sanat yer alıyor.

Yok Ebesinin Örekesi: Küfrün Kısa Tarihi

Yazar: Rebecca Roache /Çevirmen: Ceren Han

Konuştuğumuz dilin eğlenceli, anarşist; bir o kadar da sakıncalı, tehlikeli ve sağı solu belli olmayan ifade biçimi küfür, aslında bize verilmiş bir lütuf olabilir mi? Yok Ebesinin Örekesi kalıpları yıkan, düşündüren ve aynı zamanda eğlendiren bir anlatıyla küfrü tüm ayıplı detaylarıyla inceliyor.

Küfür neden kötüdür? Küfrettiğimizde aslında ne söylüyoruz? Bazı küfürler neden diğerlerinden daha rahatsız edici ve kırıcı? Küfrün içinde yaşadığımız toplumla, tabularımızla ve önyargılarımızla ilişkisini irdeleyen kitap bu ve bunun gibi pek çok soruya cevap arıyor.

Rebecca Roache küfür üzerinden yola çıktığı anlatısında görgü kurallarına ve toplumsal normlara yakından bakıyor, televizyon ve film dünyasından örneklerle pekiştirdiği argümanında aslında meselenin küfürden çok daha fazlası olduğuna dikkat çekiyor. Tarihi, insanlık kadar eskiye dayanan küfrü tüm yönleriyle anlamaya çalışan Roache, küfrün insanlar için gerekli ve hatta bazen yararlı olduğunu iddia ediyor. Bu küfürlü yolculukta, küfre uygulanan sansürlerin keyfi ve absürd dünyasını görmek, küfrü hakaretten farklı kılan şeyin ne olduğunu anlamak, küfrü ağırlaştıran ve hafifleten faktörleri öğrenerek daha etkili bir küfürbaz olmak mümkün.

Küfrettiğimizde, kendimize ve dinleyenimize dair aktardığımız, ima ettiğimiz, dışa vurduğumuz şeyler o kadar fazla ki…

Küfrün gücünü hafife almayın.

Bugün Yeniden Başlıyorsun: Terapi Odasından Tavsiyeler

Yazar: Lucy Maddox /Çevirmen: Hilal Söğütlü

Attığımız her adımın temelinde psikoloji var. Eylemlerimizde, kararlarımızda, vazgeçişlerimizde, arzularımızda… İnsan olmanın doğasında duygu, dolayısıyla psikoloji var ve hissettiğiniz bütün o duygular o kadar doğal ve geçici ki…Yeter ki bunun farkında olalım.

Uzman Klinik Psikolog Lucy Maddox’un da belirttiği gibi, biz bir hava durumu değiliz, gökyüzünün kendisiyiz. Ruhumuzda yağmurlar yağıyorsa bir daha hiç güneş açmayacağını düşünmek faydasız, kaldı ki bu doğru da değil.

Maddox,Bugün Yeniden Başlıyorsun’da yılı aylara bölerek bu süreçlerde duygu durumumuzda olacak muhtemel değişimleri ve bunları nasıl faydalı hale dönüştürebileceğimizi, danışanlarından örnekler vererek açıklıyor.

Aylarında kimlikleri var, bu kimliklerin bizim ruhumuzda da bir tezahürü… Yeni birsen için yeni bir yıla hazır mısın? O zaman haydi, bugün yeniden başlıyorsun.

Hayat Devam Ediyor – Tuttuğun Yasa Rağmen

Yazar: Gina Moffa /Çevirmen: Seda Peker

Yakın zaman önce büyük bir kayıp yaşamış olabilirsin. Belki anneni kaybettin, belki babanı, anneanneni, dedeni ya da babaanneni. Çok sevdiğin biri artık seninle değil. Yanından ayırmadığın evcil hayvanın uzaklara gitmiş olabilir. Bir anda telefonun çalmış ve eskiden çok sıkı görüştüğün ama araya yılların girdiği dostunun bir anda ölüm haberini almış olabilirsin. Veya feci bir ayrılık acısıyla başa çıkmaya çalışıyor; kronik rahatsızlıklarla ve günden güne artan ağrılarla mücadele ediyorsun belki. Yıllardır özlemini çektiğin ve hayalini kurduğun bebek için sancılı ve acılı bir süreçten de geçiyor olabilirsin.

Bunların hepsi, birkaçı, biri ya da hiçbiri. Yaşadığın acı çok taze olabilir veya yıllar önceye ait bir yasın vakti ancak gelmiştir, üzüntü tüm yüreğini sarmaya başlamıştır. Bazı kayıplarsa seni belirsizlik içinde de bırakabilir, düşük yapmak veya demans hastalığı gibi; haliyle beklentilerin,umudun, güvenin, kimliğin yitirilmesine hatta daha fazlasına da sebep olabilir.

Belki de yaşadığın kayıplar birikmiş birikmiş, kocaman bir üzüntü yumağı olarak çıkmıştır karşına. Travmatik bir kayıp olabilir bu veya sana travmatik gibi görünüyor da olabilir.

Kimleri ve neleri, nasıl kaybettiğini bilmiyorum ama kaybın için üzgünüm.

Hatta çok, çok üzgünüm.

Neyse ki bu kitapla karşılaştın.

Klinik psikoterapist Gina Moffa, bu kitabında yas sürecini her yönüyle ele alırken okurlarının bu süreci en az hasar alarak geçirmesi için pratik öneri ve yöntemler sunuyor. Yazarın kendi yas deneyimden de esinlenerek yazdığı bu kitap yas tutmaya dair, yasla yüzleşmeye ve yasla yaşamaya dair bir başucu kılavuzu.

Fobiler ve Maniler Kitabı: A’dan Z’ye 99 Takıntının İzinde Dünya Tarihi

Yazar: Kate Summerscale / Çevirmen: Burcu Asena Şahin

Anlamlandıramadığımız mani ve fobilerimizin arkasında ne yatıyor? Bizi pençesine almış bu takıntılardan kurtulmanın bir yolu yok mudur? Peki, dünyada bunları bir tek biz mi yaşıyoruz? Kate Summerscale, Fobiler ve Maniler Kitabı: A’dan Z’ye 99 Takıntının İzinde Dünya Tarihi ile sürükleyici vaka çalışmaları aracılığıyla esasında ortak olan işte bu korku ve arzularımızın kökenlerini ortaya çıkarırken insan bilincinin labirentine bir kapı aralıyor. Sayfalar arasında dolaşırken Alfred Hitchcock’un yumurtalara olan tiksintisini keşfedecek, Steve Jobs’un düğmelerden duyduğu korkuyu anlamaya çalışacak ve başka pek çok ünlünün gizli takıntısı karşısında hayrete düşeceksiniz. Kate Summerscale titiz araştırmaları, sürükleyici anlatımı ve mizah dokunuşlarıyla 99 fobi ve mani için bir rehber niteliği taşıyan bu eserde sizi insan psikolojisinin derinliklerine doğru bir keşif yolculuğuna çıkmaya davet ediyor ve soruyor: Peki sizin gizli takıntınız var mı?

“Bildiğimiz fobilerden (homofobi) insanı şaşırtan yumurta, saç, sessizlik korkularına ve her şeyden (pantofobi) korkmaya dek uzanan, okumayı bırakması zor 99 hikâye…”

Chicago Tribune

“Büyüleyici… Son derece detaylı ve her satırıyla aydınlatıcı olan bu kitap, insanların takıntılarına ilişkin eğlenceli bir rehber.”

Publishers Weekly

Yapay Zekânın Kısa Tarihi

Yazar: MichaelWildenhain / Çevirmen: Arzu Akay Kaya

Uzun zamandır robotların, otomasyonun, yapay zekânın varlığından korkup kaçıp biryandan da bu varlığın hayaline kapılıp büyüleniyoruz. Ödüllü yazar Michael Wildenhain da en başa gidiyor ve yapay zekânın gerçekten de kendi bilincini geliştirip geliştirmediğini sorguluyor. Yazar, Kasım 2022’de ChatGPT’nin de sahneye çıkmasıyla birlikte kullanımına dair tartışmaların zirve yaptığı yapay zekânın gelişimini ve alımlanmasını birkaç merkezde incelemeye alıyor: Mary Shelley, Johann Wolfgang von Goethe gibi yazarlardan Herbert A. Simon, Allen Newell ve Alan Turing gibi programlamanın öncülerine ve Gottlob Frege ve John Rogers Searle gibi filozoflara kadar giderek yapay zekânın gelişimini anlatıyorve en önemlisi geleceğini tartışıyor. Yapay Zekânın Kısa Tarihi, ilk bilgisayarın ortaya çıkışından nörolojik ağlara kadar pek çok alanda kuş bakışı yolculuk yapabileceğimiz çok disiplinli ve disiplinlerarası bilgilerle dolu,müthiş bir kılavuz.

“Yapay zekâ, silahları otomatik olarak ateşleyemediği sürece insanların hayatta kalıp kalmayacağına insanlar karar verecek. Yine de akıllı makinelerin insanlığın karşısına geçip geçmeyeceği konusuyla ilgilenmemiz gerekiyor. Yazar Michael Wildenhain, kısa süre önce yayımlanan kitabında yapay zekâ sistemlerinin ne derece zeki olduğuve bir bilince sahip olup olmadığı üzerinde duruyor. Yazar, bilgisayar bilimi ve felsefe kaynaklarından yararlanırken edebi unsurların da içeriğe akmasına izin veriyor. Son kertede, ruhsal varlıklara inanılması durumunda makinelerin bilincinin olduğuna inanılabileceğini söyleyerek tartışmayı teolojik alana havale ediyor…”

JuttaBlume, Neues Deutschland

“Durumu ‘Bilgisayarlar edebiyatı yaratmaz ancak yapay zekâ fikrinin babası edebiyattır,’ ifadesiyle özetleyen Wildenhain, kitabında yapay zekânın geçirdiği ‘uzun kış’ın ardından2022 yılında ChatGPT’nin sahneye çıkmasıyla birlikte makinelere yönelik beklentilerin ve korkuların yeniden canlandığına değiniyor…”

Cornelius Wüllenkemper, Frankfurter Allgemeine Zeitung

Bir Porsiyon Sanat

Yazar: Fatma Berber, Sümeyra Gümrah Teltik

“Bu kitapta yemeğin içinde sanat, sanatın içinde yemek aradık. Zaten her ikisinin içinde de bir diğeri vardı; biz onu yeniden görmeye çalıştık.”

Sevgili okur,

Lütfen buyurunuz soframıza, yazarlarımız Fatma Berber ile Sümeyra Gümrah Teltik öyle güzel bir eser hazırladılar ki sizsiz boğazımızdan geçmedi, hep birlikte bu lezzetlerin tadına varalım, şöyle güzel bir damak yolculuğuna çıkalım, insanlık tarihimizi yemek kültürü üzerinden konuşalım istedik. Yazarlarımız ana malzeme olarak sanatı seçtiler, bir de öyle kıymetli isimleri bu sofraya davet ettiler ki sofra doldu taştı; edebiyattan müziğe, sinemadan tiyatroya, resimden mimariye derken kitaplarından, filmlerinden, şarkılarından, oyunlarından, resimlerinden tanıdığımız kıymetli pek çok isimle aynı sofrada buluşmuş olduk. Konuklarımız hem kendi eserlerindeki yemeklerin hikâyelerini anlattılar hem de yemek kültürü üzerinden bir toplumsal okuma yaptılar.

Aşureyle cazı, menemen ile Kral Lear’ı,sufleyle kalp kırıklıklarını,

Harry Potter’daki büyülü yemekleri birliktedüşünmek bir yana tarhanayı, kahveyi, çayı, çikolatayı, baklavayı, sütlünuriyeyi, turşuyu, kuru fasulyeyi ve daha pek çok yemeği, yiyeceği, ürünü sanatsal eserlerin hikâyeleri üzerinden okuyacak, tekrar tanıyacak ve bir daha tatmak isteyeceksiniz.

Baştan söyleyelim, bu kitap acıktırıyor. Hem bu lezzetleri yeniden keşfetmek istiyorsunuz hem de kitapta adı geçen her kitabı okumak, her filmi izlemek, her oyunu seyretmek, her eseri yeniden görmek…

Ziyade olsun.

Yorum yapın