
Devrim Koçak’ın Yağmurdan Sonra Bahardan Önce adlı romanı Everest Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Ankara, bombaların ve tekinsiz söylentilerin gölgesinde karamsarlığa bürünmüş bir şehirdir. Bu boğucu atmosferin ortasında, hayatını rakamların ve rutinlerin güvenli duvarları arkasında yaşayan muhasebeci Mustafa Suphi Yalım, kendi küçük ve düzenli dünyasına sığınmıştır. Ancak apartmanlarına yeni taşınan İnci adında gizemli bir genç kadın, Suphi‘nin bu özenle koruduğu sığınağını darmadağın eder. Bir patlamanın travmasını ruhunda ve bedeninde taşıyan İnci; elinden çıkarmadığı eldivenleri, omzundan ayrılmayan kargası ve sadece kendisinin duyduğu seslerle, Suphi’yi korkularıyla ve hiç beklemediği bir gerçeklikle yüzleşmeye zorlar.
Her şey, İnci‘nin apartmanın terk edilmiş kapıcı dairesinden sesler geldiğine Suphi‘yi ikna etmesiyle başlar. İki yaralı ruhun bu gizemi çözme çabası, onları kimsenin bilmediği bir sırra ortak eder: Dairede, Suriye‘deki savaştan kaçan anne Havva ve oğlu Muhammed saklanmaktadır. Bu keşifle birlikte kendilerini geri dönüşü olmayan bir yolun başında bulurlar. Ailenin kayıp kızı Meryem‘i bulma sözü, Suphi‘yi korunaklı hayatından çıkarıp Ankara‘nın karanlık sokaklarına ve yıllardır kaçtığı kendi geçmişinin tam ortasına sürükler.
Devrim Koçak, ikinci romanı Yağmurdan Sonra Bahardan Önce’de, toplumsal travmaların ve bireysel yaraların iç içe geçtiği dokunaklı bir hikâye anlatıyor. Korkuyla sinmiş bir şehirde, iki insanın birbirine tutunarak bulduğu cesaretin ve umudun romanı olan bu eser, enkazların altında bile filizlenen iyiliğin ve insan kalabilme mücadelesinin altını çiziyor.
“Ağlamak anadilimiz,” yazıp defteri kapattı.
Yıl 2016, Ankara Garı’ndaki bombalı saldırının ertesi, önümüz bahar.
Yer, kentsel dönüşüme girmek üzere yıkılacak olan Yurt Apartmanı.
Buranın en eski sakinlerinden Muhasebeci Suphi’nin tekdüze yaşamı bir anda, gizemli bir kadın olan İnci’nin, apartmana gizlice sığınan mülteci bir ailenin, yıllardır görmediği babasının ve yeraltı dünyasından Kılıç’ın girmesiyle değişir. Herkesin hikâyesi hızla birbirine bağlanırken, önüne hayati seçimler çıkan her sıradan insan gibi Suphi de şu sorularla karşı karşıya kalır: Günlük yaşama devam etmek mi, bir kahramana dönüşmek mi?
Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler ile 2021’de Everest İlk Roman Ödülü’nü kazanan Devrim Koçak ikinci romanında, yakın geçmişimizden referanslar ve güçlü metaforlar ile inşa ettiği zengin kurgusuyla tarihe not düşüyor.
Geçmiş; kendi geçmişi, Seher’in geçmişi, okul kapısında beraber nöbet tuttuğu insanların geçmişi, bu yamaçlarda yaşayan, birlikte soluk alıp veren insanların, ağaçların ve fikirlerin, tutkuların, ihtirasların, pişmanlıkların geçmişi, hepsi; yeterli nemin, basıncın ve rüzgârın bir araya geldiği başka bir iklimde başka toprakların ovalarına, vadilerine, tepelerine bir insan sağanağı halinde yağmak üzere ufalanıp göğe karışmış olmalıydı. Geride artık kimsenin ilgisini çekmeyen, hiç varolmamış, bu dünyadan hiç geçmemişçesine yokluğa karışmış kayıp bir uygarlığın ören yeri kalmıştı.
Devrim Koçak
Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi‘nden 2005 yılında mezun oldu. Hayatını baba mesleği olan freze-tesviye ustalığıyla kazanmaktadır. Yağmurdan Sonra Bahardan Önce yazarın ikinci romanıdır. İlk romanı Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler 2022 yılında yayımlanmıştır.

















