“Çağına Tanık Dizeler” | Mehmet Özçataloğlu

Kasım 8, 2025

“Çağına Tanık Dizeler” | Mehmet Özçataloğlu

Şiir okumayı severim ama şiir kitapları üzerine yazmayı pek istemem. Nedeni ise; memlekette her üç kişiden dördünün şair olması değil tabii ki. Birincil nedenim, şiir yazanların sürekli olarak birbirlerinin yazdıklarını övmeleri. Şiirimsi bile olmayan dizelerin şaheser gibi sosyal medya sayfalarında övülmeleri, dergilerde eş-dost imzalarıyla göğe çıkarılmaları beni bu durumdan uzak tutuyor biraz. Fakat bu da bir noktaya kadar tabii. Üzerine bir şeyler söylemezsem haksızlık olur diye düşündüğüm iki şiir kitabı konuğum bugün.

İlki “Kuşlara Ayarladım Saatimi.” Adıyla bile şiir okuruna ben buradayım diyen bir kitap. Hatta bir adım öteye geçerek söyleyeyim, şiir okuru olmasa bile sadece bu kitap adı hatrına okunur bu şiirler. Yaşadığımız şu kötümser zamana inat ne kadar nahif değil mi? Ayşegül Sözen Dağ çocuk edebiyatında yeni değil ama ben ilk defa tanışıyorum şiirleriyle. Tulu Kitap tarafından yayımlanan elimdeki kitap 4. Baskı. Bir şiir kitabı için oldukça güzel ve başarılı. Kitabı resimleyense Sibel Büyük. 66 şiirden oluşan kitabın ilk şiiri Kumaşçı Amca. Daha ilk şiirden okurunu kitaba bağlıyor Ayşegül Sözen Dağ. “Kumaşçı Amca/ Bana bir kumaş kes/ Dedim/ Şu çiçekli olandan/ Yani/ İçinde her renk/ Her desen olandan/ Kaç metre, dedi/ Ben metreyi bilmiyorum/ Ama çok olsun, dedim/ Çok çok kumaş kes/ Kumaşçı amca/ Ülkemdeki/ Tüm çocuklara/ Bayramlık elbise/ Dikecek kadar olsun/ Kesti kumaşı/ Kumaşçı amca/ Çok çok kesti/ Kaç metre kumaş kestiğini/ Kendi de bilemedi/ Ertesi gün/ Bütün çocuklar/ Rüyama girdi/ Her çocuğun/ Bayramlık elbisesi/ Üzerindeydi/ Kumaşçı amca/ Kumaşçı amca/ Ah çocuklar/ Hiç unutmayacak/ Bu iyiliğini.”

Şairin, çağının tanığı olmak gibi bir sorumluluğu varsa bu da o tanıklığın en güzel örneğidir işte. Çiçekli, böcekli, bulutlu, hayal dünyasına da yazılır belki şiirler ama böylesini herkes beceremiyor kanısındayım. Hem de çocuğa yazılan şiirde. Biliyoruz ki çocuğa yazmak, yetişkine yazmaktan daha fazla özen ve cesaret ister. Gece yatağa aç giren çocukların varlığını gören gözlerin, yüreğin cesaretidir bu şiir. Sadece bu şiir de değil tabii bu duyarlılığın göstergesi. Filistinli çocukları da unutmamış şair ve şiirlerine evrensel bir değer kazandırmış. Söz konusu çocuksa zaten coğrafyaların sınırı olmamalı. “Özlem Çiçeği” başlıklı şiirine kulak verelim. “Filistin’de mevsimler/ yeni bir baharı bekler/ Vakitler solgun ikindi/ Çocuğun minik elleri/ Boyar beyaz güvercini/ Kudüs’ün baharlarını/ Süsler bir özlem çiçeği/ Gazze’de ateşböceği/ Uykusunda böler geceyi/ Bir çocuğun rüyası/ Umut boyar her yanı.”

İki kitaptan söz edeceğim diye çıktım yola ama sözü fazla uzattım daha ilk kitapta. Hemen geçelim ikinci kitaba. “Dünya Küçük Çiçekler Büyük.” Beyaz Bulut Yayınevi etiketini taşıyan kitapta çizimler yine Sibel Büyük’e ait. Okulun ilk günü çocuklar için özel ve unutulmazdır. Büyük bir eşikten atlama sınavıdır bir bakıma. Ayşegül Sözen Dağ, o duygu durumunu taşımış dizelerine “Okulun İlk Günü” başlığı ile. “Bugün okula başlıyorum/ öğretmenim/ oyuncaklarımı da yanımda/ getirebilir miyim?/ Lütfen öğretmenim/ Birkaç bez bebeğimi/ ve/ birkaç yarış arabamı/ atıversem çantamın içine/ ne dersiniz öğretmenim?/ ben okula gittiğimde/oyuncaklarım çok üzülüyor/ lütfen öğretmenim/ okulun ilk günü/ oyuncaklarımla gelebilir miyim?/ ben büyüdükçe/ onlar da öğrenir belki/ evde tek başına kalmayı/ öğretmenim.”

Çocuklarımızı şiirle buluşturalım. Yüreğinde şiir sevgisi olan çocuklar büyüdüklerinde de iyi insan olurlar. Buna inanıyorum. Ama şiirin de şiir olmasına dikkat edelim lütfen. Unutulmasın ki alt alta yazılan dizeler bir bütün olunca ŞİİR olmuyor, olamıyor.

Çocuklar için şiir yazmaya hevesli olanlara referans olabilecek şiirler bu kitaplarda. Bu şiirleri okuyun, sonra yazdıklarınıza bakın. Benzerlik yoksa da…

Yorum yapın