
Bahar Akman’ın Bir Komiser Tunç Polisiyesinin 2. kitabı olan Derin Sırlar, Maceraperest Kitaplar tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
İnsanları balık istifi gibi yatırdıkları bu yerden alıp yine balık istifi gibi kamyonlara doldurup götürüyorlar. Çok korkuyorum
Irène. Önünde sonunda beni de götürecekleri o yerde çocuklarımı sağ salim bulabilecek miyim, bilmiyorum.
Korkmaktan da bıktım aslında. Güne gözümü ölsem de kurtulsam diyerek açıyorum. Yine de ölsem, deyince ölünmüyor.
Verdikleri sefil kırıntılarla karnımı doyuruyorum. İnsan nasıl da arsız bir yaratık, en aşağılık durumlara bile alışıyor.
Burada annesiz kalmış yüzlerce bebeğe baktım. Bazısı hastalıktan, bakımsızlıktan öldü. İlk günlerdeki kadar ağlamaz
oldum bebek ölümlerine. Ölüme de alışıyormuş insan.
Bebeklerin ölümü çok hızlı oluyor. Melek gibi uyuyup ölüyor yavrular. Bizimkiyse o kadar kolay değil. Evlatlarım ölmedi
değil mi Irène? O kadar korkuyorum ki… Emanetin anahtarını sakladığına, gerekirse canın pahasına onu koruyacağına
eminim. Gerçi söylememe gerek yok ama unutma, o bizim ailemizin emaneti…
Komiser Tunç, kökleri Osmanlı’ya dayanan Camondo ailesinin gizemli emanetinin peşindeki katilin korkunç cinayetlerini
çözmeye çalışırken bir yandan da ailenin bıraktığı izleri nesilden nesile takip ediyor.
Bahar Akman ikinci polisiye romanı Derin Sırlar’da okuru geçmiş ile günümüz arasında heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor. Derin Sırlar tabii ki Oğlak Yayınları’nda.



















