Sosyal medya karşısında kitap alışkanlığı
Jay Caspian Kang‘ın bugün“The New Yorker”’da yayınladığı yazıda, sosyal medyayı bırakmanın insanları kitaplara daha çok yaklaştırıp yaklaştıramayacağını mercek altına alıyor. Yazar, kendisi için benzer bir detoks deneyine girerek X (eski adıyla Twitter), Instagram ve TikTok gibi platformlardan uzaklaşmayı denemiş — özellikle bir kitap zamanlaması baskısı altında çalışırken. Ancak sonuç, beklenen “entelektüel dönüşüm” yerine daha karmaşık çıktı: Sosyal medyayı bırakmak, otomatik olarak çok daha fazla kitap okumayı garanti etmiyor.

Okuma tarzı değişiyor — ama “okuma” hâlâ sürüyor
Yazıda belirtiliyor ki — evet — insanlar artık eskisinden daha az kitap okuyor; ama bu, insanların okumayı bırakması değil, okuma biçimlerinin değişmesiyle de bağlantılı. Günümüzde, sosyal medya, mesajlaşmalar, bildirimler biçimindeki “kısa okuma” — tweet, hikâye, gönderi — sürekliliği, geleneksel kitap ya da uzun metin okumayı gölgede bırakıyor.
Yine de “okuma bitecek” diye bir tablo çizmek de kolay değil: Bazıları dijital platformlar üzerinden — örneğin forumlar, belli alt-kültür toplulukları ya da video, alıntı paylaşımı yapan gruplar aracılığıyla — kitap önerileri, tartışmalar, okuma listeleri bulabiliyor. Yani belki kitap sayısı azalıyor; ama “okur topluluğu” dijital ortamlarda evriliyor.
Dijital opti̇mizasyon mu, gerçek edebi deneyim mi?
Yazı, sosyal medyanın sunduğu “zaman kazancı / hızlı bilgi” ortamını — algoritmalar, sürekli kısa-format içerik, anlık geri bildirim döngüleri — eleştiriyor. Dijital okumanın getirdiği optimizasyon, entelektüel çeşitliliği daraltabilir; çünkü algoritmalar, genellikle kullanıcının önceki tercihlerine göre “benzer” içerikleri öneriyor. Bu da, rastgele okuma, beklenmedik kitaplarla tanışma veya edebi çeşitlilikten ziyade, “eğer geçmişte bu tarz içerikler okuduysan, sana benzerini gösterelim” yaklaşımı doğurabiliyor.
Yazı, bu dijital “verimlilik” inancına karşı duruyor: Gerçekten dönüştürücü bir edebi deneyim için yalnızca zaman kazanmak değil; dikkat, konsantrasyon, zihinsel açıklık ve okuma eylemine bilinçli yaklaşım gerektiğini belirtiyor.
Ne Anlam Çıkarmalı?
- Sosyal medyayı bırakmak otomatik olarak daha çok kitap okunacağı anlamına gelmiyor — çünkü okuma biçimleri dijitalleşti.
- Ancak dijital optimizasyonun getirdiği “karbon kopya okuma” (aynı tür içerikleri tekrar tekrar tüketme) riskine karşı, bilinçli, çeşitliliğe açık okuma alışkanlığı — kitap kulüpleri, edebi topluluklar, rastgele uyarlamalar — hâlâ önemli.
- Özetle: Sosyal medyadan vazgeçmek bir başlangıç olabilir; ama edebiyatla yeniden derin bir ilişki kurmak — dikkat, zaman ve niyet gerektiriyor.


















