Yazarın Odası: Menekşe Gülben | Meltem Dağcı

Ocak 13, 2022

Yazarın Odası: Menekşe Gülben | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Menekşe Gülben’i, arkadaşı Ümit Eren Yurtsever ile konuştuk.

Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?
Genelde yaşamın aktığı ve birilerine değecek olduğu mekânlarda yazar. Bu bir cafe, kitapçı ya da bir müze kütüphanesi olabilir. İnsanları gözlemleyebileceği ve dış sesleri duyabileceği bir yerdir. Evet, ilginç anım şöyle; ona ne zaman bir cafe’de yazı yazarken denk gelsem, yanına yaklaştğımda şöyle söyler: Ümit defol şu anda yazıyorum.

Arkadaşınızla yazı/okuma üzerine neler paylaşırsınız?
Bu kitabı okudum, bu filmi gördüm sende gördümden daha çok, deneyimlerimizin iz düşümlerini konuşuruz. Bilinçdışı anlamlarını. Deneyimler önemli oluyor. Kim nasıl? Neden böyle hissediyor. Geçmiş ve gelecekte nasıl bir anlamı var bu okuduklarımızın ve seyrettiklerimizin. O anlamın özünü yakalama çabasıyla, kendini öncelikle olabildiğince az sayıda kelime kullanarak ifade eder. O kendisi için düşünebildiği ve konuşabildiği ve (vaktiyle) kendini ifade ederken söylenmemiş ve kesintiye uğramış iç sesini yazar.

Yazdıklarıyla ilgili sizden ne tür fikir/ öneri alır?
Çok öneri alır diyemem daha çok anlam arayışındadır. Onun için yazmak yaşanan bir duygusal deneyimdir. Öneri ve fikir değil de bir dönüşüm bekler karşısındakinden ve kendi içinden de.

Yazı yazarken vazgeçemediği ritüelleri nelerdir?
Çok erken uyur çok erken uyanır, emekli hayatına benzer onunki. Gün içinde yazar, sabah haberleri biter bitmez telefonunu uçak moduna alır ve başlar. Klasik müzik dinler. Evdeyse zaten onu görmek mümkün olmuyor, arada Nişantaşı’ndaki evinin balkonunda oturur, saatlerce etrafı izler sonra sıkılıp yeniden yazı masasına oturur. Herkesten ve her şeyden çabucak sıkılır. Dışarıda bir cafe’deyse uzun ve anlamsızca insanları izler.

Son olarak, elinde en son gördüğünüz kitapları öğrenebilir miyiz?
Geçtiğimiz hafta Çiğdem Aldatmaz’ın “Sem” adlı öykü kitabını okuyordu, son birkaç sayfasından cümlelerin altını çizmiş bana göndermişti. Şimdiye çoktan bitirmiştir. Şu an ne okuyor bilmiyorum.

edebiyathaber.net (13 Ocak 2022)

Yorum yapın