Semih Öztürk’e 6 soru | Can Öktemer

Kasım 9, 2018

Semih Öztürk’e 6 soru | Can Öktemer

-En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

Erlend Loe’nun “Bildiğimiz Dünyanın Sonu” romanını okudum. “Doppler” romanının devamı olduğu için ayrıca merak ediyordum. Kuzey’de neler olup bittiğine dair pek çok şey söylüyor bana kalırsa. Bu nedenle diğer kitaplarını da aynı merakla okuduğumu söyleyebilirim. Yoğun duyguları sade bir anlatımla ifade etmesi ve her şey olup bittikten sonra düşünme payı bırakması benim için önemli.

-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

“Bildiğimiz Dünyanın Sonu” romanında şöyle bir paragrafın altını çizmişim: “Mesela insan dünyadaki yerinden emin değilse, kaybolmuşsa, yaşamın ve toplumun yapılarına akıl erdiremiyorsa bir yasa konulmalı. Yalan söylemek serbest olmalı mesela. Yaşamın anlamı yitirildiğinde, acil yalan yasası…” Sevgili Doppler çözüm üretmek yerine kaçmayı tercih ettiği için böyle bir düşünceye sarılması biraz garip gelmişti. Onu anlamaya çalışıyorum.

-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Aslında hepsi geçerlidir benim için. Önerileri merak ederim. Ama ön planda genellikle kendi sezgilerim olur.

-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

Keşke ben yazsaydım diye düşündüğüm bir kitap olmadı şimdiye kadar. Anlatılan hikâyelere dahil olmak daha çekici geliyor her zaman.  

-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

2006’dan sonra düzenli olarak yazmaya başladım. Kendimi ve anlatacaklarımı tanımaya/tanımlamaya başladığım dönemler o yıllara denk gelir. Ancak yazdıklarımı ilk okuyanlar sevgili Mahir Ünsal Eriş ve Sinan Sülün olmuştur. 2013 senesi sanırım.

-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Yazmayı tasarladığım öykünün belirginleşmesi için notlar alırım. Öyküyle ve anlatacağım karakterlerle yeteri kadar tanış olduktan sonra yazmaya başlarım. Çoğunlukla geceleri, işten eve döndükten sonraki zaman diliminde yazarım. Yazdıklarımın devamı etmesi için mutlaka sessizliği tercih ederim.

edebiyathaber.net (9 Kasım 2018)

Yorum yapın