İşte, günde 100 sayfa okuyan birinden tavsiyeler!

Nisan 16, 2023

İşte, günde 100 sayfa okuyan birinden tavsiyeler!

Onedio Editörü Regina Phalange kitap tutkunlarına tavsiyelerde bulundu:

Türkiye’de kitap okuma oranının 1/1000 olduğu tespit edildi. İş hayatı, okul, günlük yaşam derken gerçekten yeterince kitap okumaya fırsat bulamıyoruz. Fakat tabii ki “Kitap boş vakitlerde okunmaz, kitap okumak için vakit ayrılır.” Hem bu mottodan hem de ihtiyaçtan dolayı kendime günlük 100 sayfa okuma hedefi koydum. Belki birkaç kişiye ilham olur, fayda sağlar. 🌸

Öncelikle belirteyim, günlük 100 sayfa okumak için öyle üstünkörü okuyup geçmiyorum, kitabın hakkını veriyorum.

Neden böyle bir şeye karar verdim;

  • Okuduğum bölüm sebebiyle çokça okuma yapmam gerekiyordu.

Yani biraz mecburiyetten oldu. (Günde en az 300 sayfa okumamız gerektiği söylenmişti.😅)

  • Bir kitap elimde 3-4 günden fazla kalınca sıkmaya başlıyor. 

Bunu benden başka yaşayan var mı bilmiyorum ama ben bir kitabı öyle haftalarca okumaktan pek hazzetmem. Kitap ne kadar hoşuma giderse gitsin bir yerden sonra bitsin artık deyip başka bir kitaba yönelebiliyorum.

  • Aslında gözlerimin bozuk olduğunu fark ettim. 😅

‘Ne alakası var şimdi?’ diyebilirsiniz. Tam olarak nasıl tarif edebilirim
bilemiyorum, yanlış yönlendirmek de istemem, kitap okurken sanki harflerin arasından ışık yansıyormuş gibi bir görüntü oluyordu ama ben herkes bu şekilde görüyor zannettiğimden pek önemsememiştim. Tesadüfen göz muayenesi oldum ve gözlük kullanmam gerektiğini öğrendim. Gözlüğümü alıp ilk defa kitaba bakınca yıllardır kitap okurken kendime işkence ettiğimi fark ettim. İlk tepkim ‘Ohoo ben böyle aralıksız 2 saat kitap okurum!’ oldu.

  • Kitaplığımda okuduğum kitaplardan çok okumadıklarım olmaya başladı.

En nefret ettiğim, fazlaca eleştirdiğim şeyi kendim de yapmıştım. Kitapçıdan ihtiyacı kadar kitapla çıkabilen yoktur zaten. Kampanyalar, indirimler, kargo bedavalar derken aldıkça almışım. Gerçi, tam olarak hatırlamıyorum ama, bir söz vardı. ‘Kitaplığı okunmuş değil okunmamış kitaplar oluşturur.’ diye. (Bu sözün doğrusunu ve kimin sözü olduğunu bilen yorumlara yazabilir mi? 😄)

  • Tabii ki en önemli sebebim, kitap okumayı çok sevdiğimden daha çok kitap görmeyi istiyorum.

Tabii ki karar verip anında başarmadım. Şimdi nasıl başladığıma ve nasıl yaptığıma gelelim.

Öncelikle küçük hedefler koydum.

Daha önce de söylediğim gibi, okuduğum bölüm sebebiyle zaten günlük okumalarım 20-30 sayfanın aşağısına düşmüyordu. Ben de günlük en az 50 sayfa net okuyordum. Aslında “İşimiz gücümüz var nasıl okuyalım 100 sayfayı?” diyorsanız hedefi her zaman için böyle küçük tutabilirsiniz. Günde 30 sayfa bile ayda 3-4 kitaba tekabül edebiliyor sonuçta.

Toplu taşıma, okumak için büyük fırsat.

Bu madde aslında benim için maalesef fiyasko. Ben bu maddeyi sadece tavsiye edebiliyorum. Günlük yaşamda okul, iş derken zamanımızın büyük bir kısmı yollarda geçiyor. Toplu taşıma araçlarında ya da kalabalık ortamlarda yeni bir kitaba başlayamayabilirsiniz ama birkaç sayfa okuduğunuz, konusuna az çok hakim olduğunuz bir kitaba odaklanabilirsiniz. Senin için neden fiyasko derseniz, benim yolculuk sırasında kitap okurken aşırı derecede midem bulanıyor. Normalde hiçbir ulaşım aracında midem bulanmaz ama yolculuk sırasında ne telefona ne kitaba bakamıyorum. Bu sorunu benden başka yaşayan varsa onları da yorumlara bekliyorum. 😅 Özellikle bir çözüm yolu bilen varsa. 🙏

Bekletmeyin, bekleyin.

Şu hayatta övünebildiğim sayılı özelliklerimden ve verebileceğim sayılı tavsiyelerden biridir; gideceğiniz yerlere bir yarım saat kadar önce gidin. Bekleme sırasında kitabınızı rahatça okuyabilirsiniz. Hayatım boyunca hiçbir yere geç kalmadım, asla kimseyi bekletmedim, hiçbir derse geç girmedim, bütün derslikleri bomboş gördüm 😂. Okumalarımın büyük bir kısmını da bekleme sürelerimde yapıyorum zaten. Size yarım saat dedim ama kendim biraz abartıyorum bu süreyi, yarım saat yeterli aslında. 🙏

Telefonunuzu uçak moduna alın. Özellikle uyumadan önceki süreyi iyi değerlendirin.

Gün içinde 10, 20 ya da 30 dakikalık sürelerle telefonunuzu uçak moduna alın ve tamamen kitabınıza odaklanın. Benim için en ideali 20 dakikaydı ama ben o süreyi zamanla 30 dakikaya çıkarttım. Hala ara ara 20 dakikaya düşürdüğüm oluyor. Az mı çok mu bilemiyorum ama ben yarım saatte 20-25 sayfa okuyabiliyorum. Gün içinde sabah, öğle, akşam ve yatmadan önce bu şekilde okuma molaları verirseniz hedefinize kolaylıkla ulaşabileceksiniz. Ben özellikle uyumadan önceki süreyi mümkün olduğunca uzun tuttum. Çünkü, normal midir bilemiyorum, benim uykuya dalmam saatler alıyor. Yatakta dönüp durmaktansa kitap okuyorum, hem bu sayede uykum da geliyor, daha rahat uyuyabiliyorum.

Gözümün önünde, elimin altında mutlaka bir kitap bulunduruyorum.

Bu sayede okumam gerektiği aklımdan çıkmıyor. Telefonla uzun süre vakit geçirmeye başlayınca rahatsızlık duyuyorum. Bunu; çantanızda, iş yerinizde ve başucunuzda ayrı kitap bulundurarak da yapabilirsiniz. Böylelikle çapraz okuma da yapabilirsiniz. Buna daha sonraki maddelerde tekrar döneceğim.

Bookstagram hesaplarını takip edin.

Maalesef boş vakit bulduğumuzda aklımıza ilk önce kitap değil telefon geliyor. Bunu aşmam gerçekten çok uzun sürdü. Kitap okurken farkında olmadan telefonu açıp kendimi sosyal medyaya dalmış olarak bulduğum çok oldu. Uçak modu fikri de buradan çıktı zaten.

Bir önceki maddede söylediğim gibi gözünüzün önünde bir kitap bulundurmanız gerçekten çok önemli. Bookstagram hesapları da kitap okuma fikrini sürekli gözünüze sokacağından gerçek anlamda telefonu bırakıp kitaba yönelmeye teşvik olacaksınız.

Aynı anda birkaç kitap okuyun, yani çapraz okuma yapın. (Bkz: 5. madde)

Benim belki de en büyük motivasyonum bu madde. Aynı anda birkaç kitap okumaya, 100 sayfa hedefimden çok önce başlamıştım. Daha önce de söylediğim gibi bir kitap elimde uzun süre kalınca ‘bir an önce bitsin artık’ şeklinde okumaya başlıyorum. Bu sorunu aynı anda iki kitap okuyarak aşmıştım. Bir romanın yanında bir öykü kitabı okuyabilirsiniz. Aynı anda birbirinden tamamen farklı tarzda iki kitap seçmeniz çok daha iyi olacaktır. Bir kitap ufak ufak sıkmaya başladığında başka bir kitapla kafanızı dağıtmış olacaksınız. Daha sonra kitap tekrar çekecektir sizi. Burada önemli olan aynı anda okunan kitap sayısını çok abartmamak.

Elektronik kitaplara şans verin.

Henüz bu fikre çok ısınamadık ama ben şahsen çok sevdim. Özellikle çapraz okuma yaptığımdan kalın, büyük kitapları baş ucumda ya da masamda, elektronik kitabımı ise çantamda taşıyorum. Bildiğiniz gibi bir kitabı çantada doğru düzgün taşıyabilmek oldukça zor. Ya da çok kısa bir süre boş zamanımız olduğunda kitap okumak istesek bile o kitabı çantadan çıkarmaya üşeniyoruz. Bu noktada elektronik kitaplar kurtarıcım oldu. E-kitap okuyucu alın demiyorum tabii ki, bunun için hem kitap satın alabileceğiniz, hem de kitabınızın ışığını göz sağlığınıza uygun bir şekilde ayarlayabileceğiniz uygulamalar mevcut.

Bu tarz uygulamalar için şuraya şöyle bir içerik bırakayım;

Kitap Tutkunu Olan Herkesin Telefonunda Mutlaka Bulunması Gereken 10 Uygulama

Okuyamadığınız sayfaları bir sonraki gün tamamlamaya ÇALIŞMAYIN.

Bu gerçekten insanı haddinden fazla geriyor ve kitap okumak gerçekten eziyete dönüşüyor. İnsanlık hali, her gün okuma hedefinize ulaşamayabilirsiniz. Bir sonraki gün tamamen yeni bir gün. Herhangi bir konuda bir önceki günü, mümkün olduğunca kendinize yük etmeyin. 🙏

Hedefinizden kimseye bahsetmeyin.

Bu da sizi gereksiz bir strese sokacaktır. Ben böyle bir şeye hiç girmedim ama tahmin edebiliyorum. Kitap okuma hedeflerini gözümüze sokan insanların hedeflerine ulaşıp ulaşmadıklarını şahsen gereksizce yakından takip ediyorum. Kimseye bir şey kanıtlamanıza gerek yok. Keyfimize bakalım değil mi? 🌾

Peki sonuç;

BAŞARDIM! Yaklaşık 7-8 aydır, ara ara falsolarım oluyor tabii, günde 100 sayfa okuyorum. Öncelikle, düzenli okumaya çok önce başladığımdan düzgün ve anlaşılır konuşma, geniş kelime dağarcığı, büyük empati yeteneği, yüksek konsantrasyon, yaratıcılık gibi kazanımları geçiyorum. 100 sayfa okumakla ne kazandım onlara bakalım;

1. Okuma hızım net bir şekilde arttı.

Doğal olarak okuduğum kitap sayısı da arttı.

2. Sosyal medyadan uzaklaştım.

Bunu 100 sayfa okumayı hedeflemeden önce de çok kez denemiş ama başaramamıştım. Bu devirde tamamen kopmamız zaten imkansız ama en azından sosyal medyaya harcadığımız gereksiz zamandan kurtuldum.

3. Eğitim hayatım boyunca uğraştığım ‘Derslerime günü gününe çalışacağım, son güne biriktirmeyeceğim.’ hedefime ulaştım. 

Sınava 1 gün kala 7-8 Shakespeare okumak zorunda kaldığım, derse girmeden önce 150 sayfalık bir kitabı 1 saatte bitirmeye çalıştığım günleri geride bıraktım. Eğitim hayatımın sonuna yaklaşırken başardım ama sonuçta oldu. Hiç yapamadım demeyeceğim. Sadece edebi eserler değil, kuramsal kitapları okumak da zor gelmemeye başladı. Rahatlıkla kısa sürede okuyup notlar çıkarabiliyorum. Sınav haftası sabahlamaları bitti diyebilirim.

4. Daha düzenli ve sistemli yaşıyorum.

Abartma artık diyebilirsiniz ama bir günün tamamını sadece tavanı seyrederek geçirmişliği olan biri olarak, boş boş etrafa bakmak, sosyal medyada stalk batağına düşmek ve en önemlisi gereksiz mobil oyunlar gibi belalardan ciddi anlamda uzaklaştım.

5. Daha düzenli uyuyabiliyorum.

Daha önce de belirttiğim gibi uykuya dalmak benim için oldukça büyük bir sorundu. Uykumu telefonla vakit geçirerek getirmeye çalışıyordum ama bu tam tersi bir etki yaratıyormuş. Kitabın da aynı ters etkiyi yaratabileceği söyleniyor ama bana gayet iyi geldi.

6. Her zaman yapacak bir şeyim var.

Yapacak bir şeyim yok, sıkıldım gibi bir durumum olmuyor. Boş vaktim, sıkılacak kadar uzuyorsa elim mutlaka bir kitaba gidiyor.

Sonuç olarak şimdilik bu durumdan gayet memnunum. Siz de okuma rutininizi ya da tavsiyelerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz. 🌸

edebiyathaber.net (26 Temmuz 2018)

Yorum yapın