Ercan y Yılmaz’a 6 soru | Can Öktemer

Kasım 15, 2019

Ercan y Yılmaz’a 6 soru | Can Öktemer

– En son okuduğunuz kitabın adı nedir?  İzlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?

“Okumakta olduğunuz kitaplar” şeklinde düşünüp 5 Kasım 2019 tarihinde bu soruları yanıtladım. Bu tarz söyleşilere yanıtlama tarihini de düşmekte fayda görüyorum.

Genelde birkaç kitabı beraber okurum. Bunlardan biri mutlaka tekrar okumalardan olur. Bir dilin edebiyatını yeniden okumalara borçlu olduğunu düşünüyorum. Manganelli şu sözünü de bu anlamda önemsiyorum; “Bir yazın uygarlığı okumalardan oluşmaz, yeniden okumalardan oluşur; belki de yalın biçimde söylersek uygarlık budur.”

Sorunuza döneyim.

Aktör ve aktivist Sean Penn’in Türlü İşlerin Adamı Bob Honey’i okuyorum. Sean Penn’in, Bob Honey’de karakter oluşturmakta başarılı olduğunu, kitabı kurgularken de ince elediğini söyleyebilirim. Kitap, ayrıntılarıyla okura bir filmde olduğunu düşündürebilir ve tabii kitabın iyi bir sinemacı tarafından yazıldığını da seziyorsunuz.

Elimdeki bir diğer kitap Jacques Rancière’in Cahil Hoca’sı. Kitabı uzun süredir merak etmeme rağmen ancak okumaya başlayabildim.

Yeniden okuma listemde ise iki şiir kitabı var. Biri, Hulki Aktunç’un, İnsan Aşklarının Külüdür adlı kitabı. Ki sık sık elime aldığım bir kitaptır. Diğeri ise Didem Gülçin Erdem’in Boşluklara Doğru İlerleyelim adlı kitabı. Kitap henüz yeni olmasına rağmen ikinci defa okuttu kendini.

-Son okuduğunuz kitapta, en beğendiğiniz cümle ya da alıntı nedir?

“Kibrin karizma, karakterin zayıflık, grininse hoşgörünün artık hoş görülmeyen bir tonu haline geldiği yeni Amerikan rüyasıdır bu.” Sean Penn – Bob Honey

“Hakikat söylenmez. Hakikat bir ve bütündür, dil onu parçalar; hakikat zorunlu, dillerse keyfidir.” Jacques Rancière – Cahil Hoca

“Bir kalem dikin mezarıma / Yan yana gelmemiş sözcükler var daha.” Hulki Aktunç – Kalem ve Toprak

“tüm bunlar kendimin kimsesiyim diye oldu” Didem Gülçin Erdem – Kuzgun

-Yeni bir kitaba başlamadan önce arkadaşınızdan mı tavsiye alırsınız, kitap eklerinden mi yararlanırsınız yoksa tamamen sezgilerinizle mi hareket edersiniz?

Hepsinden de faydalanıyorum tabii. Sezgilerim de fikrine güvendiğim bir iki dostum da beni yanılmadı hiç.

-Keşke bu kitabı ben yazsaydım dediğiniz bir kitap var mı?

Olmaz mı! Çok var.

-Yazdıklarınızı ilk olarak ne zaman gün ışığına çıkardınız ve ilk kimlere okuttunuz?

On üç yaşında şiirler, öyküler yazdım; on beş yaşında ise bir roman yazdım. Bunlar hâlâ yanımda, bazen açıp bakıyor ve haliyle kızarıp kapatıyorum. Yazdıklarımı birkaç arkadaşıma okuttururdum hep. En yakınımda olanlara tabii. Değişen bir şey yok. Sadece kişi sayısı düştü. İyi ki de.

-Belirli yazma alışkanlıklarınız var mı? Gürültülü bir yerde mi yoksa sessiz bir ortamda mı yazmaktan hoşlanırsınız?

Masada defter/kalem ya da bilgisayardan başka bir şeyin olmadığı sessiz ve gölgesiz beyaz bir ortam en hoşlandığım yazma ortamıdır. Ama ara ki bulasın!

edebiyathaber.net (15 Kasım 2019)

Yorum yapın