Adorno’nun tersten düze Teolojik / Tanrısal görüşleri | Aynur Kulak

Dünya felsefe ve edebiyat çevresi Adorno’yu (Theodor Ludwig Wiesengrund-Adorno) felsefeci ve bir toplumbilimci olarak tanır. Doğrudur, 20. Yüzyılın yetiştirdiği en önemli toplumbilimci ve felsefecilerindendir kendisi fakat aynı zamanda Adorno bir bestekar, bir müzikbilimci olarak da çalışma yaptığı alanların önemli teorisyenlerden biri olarak sayılır. Bir filozof ve toplum bilimci olarak Adorno’nun aynı zamanda kompozitörlük de yapan bir … Read more

Adorno’nun teoloji ve din üzerine yazıları

Christopher Craig’in “Adorno ve Teoloji” adlı kitabı, Arda Bilgin çevirisiyle Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Alman sosyolog ve filozof Theodor Wiesengrund Adorno (1903-1969), savaş sonrası  Frankfurt Okulu’nun entelektüel liderlerinden biriydi. Bu kitap, Adorno’nun teoloji ve din  üzerine yazılarını açık ve erişilebilir bir şekilde sunmakta ve analiz etmektedir. Adorno’ya  herhangi bir aşinalık gerektirmez. Kitap, Adorno’nun … Read more

Adorno’nun metafizik üzerine verdiği derslerin notları ilk kez okurla buluşuyor

Theodor W. Adorno’nun “Metafizik: Kavram ve Sorunlar” adlı kitabı, İsmail Serin çevirisiyle İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Bu kitap, Adorno’nun ‘Negatif Diyaleoktik’inin son modeli olan ‘Metafizik Üzerine Meditasyonlar’ ile ilişkili “Metafizik, Kavram ve Sorunlar’ başlıklı ders dizisidir.  1965-1966 kış döneminde yapılmış olan son ders dizisi, belli bir mesafeden bir özdeşsizlik düşüncesi şekillendirdi; Adorno bu düşünceye … Read more

Adorno soruyor: “Edebiyat, sinizme teslim olmalı mıdır?” | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Adorno’ya göre sanatta yanlılık sorunu I>>> Adorno’ya göre sanatta yanlılık sorunu II>>> Bununla birlikte, Enzensberger’in yanıtıyla, özerk bir sanatsal yaratım alanı olan edebiyat, insanın insanlaşması için, asıl olarak “bu hükme dayanmalıdır.” Bir başka deyişle, edebiyat “Auschwitz’den sonra salt varlığı yoluyla kendini sinizme/pişkinliğe teslim etmemelidir.” Edebiyatın kendi durumu “çelişkilidir”; bu da “insanların edebiyata karşı nasıl davrandıkları” … Read more

Adorno: Politik angajman, gerçekliği karartır, politik etkiyi azaltır | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Konuyla ilgili önceki yazı için>>> Ayrıca, eleştiri, Brecht’in “biçimlendirdiği şeylerin yeterliliğinin ötesinde nesnel nedenlerden ötürü”, “kurtarıcı bir şeymiş gibi kendi üzerine kurduğu normu/ölçütü karşılamadığını” suskunlukla geçiştiremez. “Mezbahaların Kutsal Johanna’sı”, onun “diyalektik tiyatrosunun merkezi konsepsiyonuydu.” “Seçuan’ın İyi İnsanı”, “iyiyi isteyen kendisini kötüleştirmelidir” sözü uyarınca, “iyiliğin dolaysızlığıyla kötüye yardım eden” Johanna gibi, söz konusu tiyatro anlayışını tersine … Read more

Theodor Adorno’ya göre sanatta yanlılık | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Adorno, “Edebiyat Üzerine Notlar”ın üçüncü bölümünde yer alan “Angajman”[1] adlı denemesinde “edebiyatta angajman olur mu?” veya “angaje edebiyat olur mu?” sorunsalını irdeler. TDK sözlüğünde “angajman”ın Türkçe karşılığı “bağlılık” olarak verilmiş. Bu karşılığın angajmanın bütün anlam yelpazesini kapsamadığını düşünüyorum. Angajman kavramı, “yanlılık”, “yan tutma” olarak da Türkçeleştirilebilir. Fakat Adorno’nun “angaje edebiyat”tın karşıtı olarak “özerk edebiyat” anlatımını … Read more

Lukacs ve Adorno’nun amaçlılık kavramına bakışı ve Kant eleştirisi | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Lukacs ve sanatta amaç(sız)lılık sorunsalı Kant’ın idealist estetik kavramının taşıyıcı kavramlarından biri olan “amaçsallık” kavramına ilişkin olarak Lukacs’ın geliştirdiği eleştirel yaklaşımdan söz etmek gerekir. Lukacs “Estetiğin Bir Ulamı Olarak Tikellik” adlı yapıtının “Kant ve Schelling’de Tikellik Sorunu”[1] bölümünde Kant’ın “Yargı Gücünün Eleştirisi”ni asıl olarak “öznecilik ve bilinemezcilik” kavramlarıyla nitelendirir ve “ortadan kaldırılamaz bütün çelişkileri” öncelikle … Read more

Adorno’dan “Vandallar”

dunyagundemi.net‘in haberine göre Adorno, Minima Moralia kitabında ilgilendiği bütün alanları bu kitapta -bazen birkaç sayfalık tek bir fragman içinde- bir araya getirmiştir. Gezi Parkı olayları sonrasında sıkça kullanılan kelimeler arasında yer alan “Vandallar”a da değiniyor. Minima Moralia, Adorno’nun başyapıtıdır. İlgilendiği bütün alanları bu kitapta -bazen birkaç sayfalık tek bir fragman içinde- bir araya getirmiştir: Felsefe, … Read more

Adorno: Kültür endüstrisini yeniden düşünürken

Kültür endüstrisinin en azimli savunucuları bugün bu endüstrinin (bizim kuşkusuz ideoloji olarak adlandırabileceğimiz) tutumunu, düzenleyici bir etken olarak gösteriyorlar. Kaos içinde olduğu söylenen bir dünyada insanlara bir nevi konumlanma ölçütü vermesi bile tek başına takdire değer sayılıyor. Oysa savunucularının kültür endüstrisinin koruduğunu hayal ettiği şey, aslında onun tarafından tamamıyla yok ediliyor. İnsanların birbirine yakınlaştığı meyhaneler … Read more

Yazarın Odası: Erdem Özgül | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık.Yazar Erdem Özgül’ü, kardeşi Uğurcan Özgül ile konuştuk. Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu?  Merhaba öncelikle. Erdem’in yaşadığı yer gayet mütevazi bir ev ve burası küçük bir kabinet ile bir oturma odasından oluşuyor. … Read more

Bir yazar adayına mektuplar: 5 | Feridun Andaç

Öyledir, bazı yazarlar, metinler ansızın karşınıza çıkar. Duralatır da sizi. “Benim yazarım,” demesem de; yazdıklarına ilgisiz kalamadığım, okuduğum biridir Henry Miller. “Yazmak Üzerine”yi (*) görünce hemen aldım. Beşiktaş Çarşısı’ndaki Rum İlkokulu’nda açılan Caffe Nero’nun arka bahçesinde kitabı okumaya verdim kendimi. Üzerinde çalışmak istediğiniz kitapla ilgili notlarınız tam da bugün ulaşmıştı bana. Size kısa bir not … Read more

Duvarları düşüncelerin renkleriyle aşmak | Hatice Balcı

İnsan anlamaya, anlaşılmaya, yaşadıklarından yeni anlamlar türetmeye ihtiyaç duyuyor. Bilhassa başkalarıyla bir aradayken. Ne yazık ki -formel/informel  fark etmez-  iş hayatı, hele de uzun mesailer -olağandışı ölçülerde yaratıcı bir mesleği yürütmüyorsanız- bu ihtiyacı karşılamıyor. Yeni karşılaşmalara, bu karşılaşmaların sağlayacağı yeni bağlara, yatıştırıcı diyaloglara; tiyatro- resim-dans gibi etkinliklere katılarak bir grubun parçası olmaya; filmler izlemeye, gezilere … Read more