“Tango neden bütün dansların içinde özel bir yere sahiptir?” sorusunun şekillendirdiği bir kitap bu

Kasım 25, 2016

“Tango neden bütün dansların içinde özel bir yere sahiptir?” sorusunun şekillendirdiği bir kitap bu

tango-boyle-birseyYeşim Narter’in “Tango Böyle Bir Şey!” adlı kitabı Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Tango neden bütün dansların içinde özel bir yere sahiptir?
Yoksul mahallelerden çıkıp kentin lüks salonlarına dalabildiği için mi? Bedenleri buluşturup, acıyı ve sevinci aynı ateşte eritebildiği için mi? Tango cinsellik midir, yoksa güven duygusu mu? İlgi görmek, etrafındaki kişilerle iletişimde bulunmak mı?
Ahşap bir zemin üzerinde tesadüfen yürürken, birkaç küçük tango adımı atma dürtüsü nereden gelir? Gardrobunuzda baskın renk olan “tango siyahı” sayesinde kendi potansiyelinizi ortaya çıkarmanın, kendinizi gerçekleştirmenin mutluluğu mudur bu? En yorgun, uykusuz ve bitkin halinizde bile beyninizin içinde tango yapabilmenin hafifliği mi?
Bir tango süresince yaşadığınız “kaybolma ve bulunma” duygusu sayesinde artık hep tangoyla varolacağınızı bilirsiniz. Elinizdeki kitapta Yeşim Narter bu duygunun dünyasını anlatır.
Yılların deneyiminden beslenen Yeşim Narter, okurları Arjantin’den alıp Türkiye’deki tangoya kadar geniş bir alanda, ağır ve ritmik adımlarla dolaştırıyor. Tangonun bir dans ve müzik türü olmanın ötesinde, birbirimizle ve dünyayla iletişim kurmanın sanatsal bir yolu olduğunu gösteriyor. İnsanı mutlu hissettiren iki temel öğeyi, “ritim” ile “dokunuş”un mükemmel birliğini dile getiriyor.
Tango, yalnızca bir dans değil fiziksel, duygusal ve ruhsal varlığımızın bütün ihtiyaçlarını karşılayabilen bir varoluş biçimidir. Kendini tanımanın ve ifade etmenin en güzel yolu.
Tangonun kökeni hakkında üretilmiş pek çok iddiadan birini de Arjantinli yazar Borges dile getirir:
Bilgi kaynaklarımın tümünün hemfikir olduğu gerçek şudur ki; tango genelevlerde doğmuştur. Dansının şehvet ve cinsellik taşıyan hareketleri, sözlerinin içerdiği müstehcen imalar, mahallelinin ayartıcı ve baştan çıkarıcı bulduğu bu müzik ve danstan kızlarını uzak tutmaları, öğrenme / öğretme, pratik ya da gösteriş amacıyla sokak aralarında erkek erkeğe yapılan figürler, bütün bunlar da tangonun nerede doğduğuna dair birer gösterge niteliği taşıyor.

Yeşim Narter
İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra iş hayatına bilişim sektöründe başladı. 2000 yılı başlarında çalışma hayatını eğitim sektöründe devam ettirdi ve Arjantin tangoyla tanıştı. 2004’te karakalem resimleri ve metinlerden oluşan “Beyazın Üstünde, Siyahın Altında” adlı kişisel sergisini açtı. Emekli olduktan sonra yazma çalışmalarına ağırlık verdi. Umag Akademi’nin ve Nalan Barbarosoğlu’nun yazı atölyelerine katıldı. Nalan Barbarosoğlu’nun hazırladığı Biber Gazı Öyküleri – Her Göz Bir Yangın Yeri isimli öykü antolojisinde bir öyküsüyle yer aldı. 2015’te Berlin Regenbogen Buchhandlung / Gökkuşağı Kitabevi’nin Gurbet Öyküleri konulu yarışma seçkisinden oluşan öykü antolojisinde bir öyküsüyle yer aldı. Eylül 2014’ten Mart 2015’e kadar, internetten yayın yapan bir edebiyat radyosunda (http://yazieviradyo.com) Borges öyküleri ve yorumlarıyla Arjantin Tango dinletisini harmanladığı “Borges Vakti” programını haftada bir gün hazırlayıp sundu. Halen resmetmenin yanı sıra, tango adımlarının ritmiyle yazmayı ve tango dans etmeyi sürdürüyor.

edebiyathaber.net (25 Kasım 2016)

Yorum yapın