Sizi yazar yapacak 15 kitap ya da aşık olunacak kadınların sıradışı özelliklerinin listesi | Erdinç Akkoyunlu

Nisan 23, 2023

Sizi yazar yapacak 15 kitap ya da aşık olunacak kadınların sıradışı özelliklerinin listesi | Erdinç Akkoyunlu

Hayatta her şeye ister çalışarak, ister şansla, isterse de parayla sahip olabilirsin. Ne de olsa yaşam denilen Kozmos, sana hak ettiklerini çoğunlukla da etmediklerini sunma festivali…  Aynı zamanda elde ettiğin şey, kişisel tarihine yazdığın bir zafer. Bu, ister sıcak havada bir bardak limonata olsun, ister Nobel Edebiyat Ödülü… İhtiyacın ya da arzun neyse elde ettiğin senin tarihine yazılır. Ama hayatla giriştiğin bilek güreşini kazanıp yenemeyeceğin tek bir şey var şu sonsuz evrende: Onun ismi de yalnızlık. Ve gerçek bir yalnızsan; yani yalnızlığın anlamını arıyorsan, ondan hem kaçıyor, hem de peşinden gidiyorsan, üstelik önce okumaya ilişkin sonra da yazmaya dair alt edemediğin dertlerin varsa… Peşimden gel. Seni yazar yapacak kitapların listesini vereceğim. Ya da aşık olunacak kadınların sıra dışı özelliklerini anlatacağım:

Yazar olma kararına ilişkin yapılan en belirgin hata; yaşanılan yalnızlığı bir yazar yalnızlığı ile karıştırmaktır. Suçu olmadığı halde hayatın sillesini yiyenler, çalışıp didinip bir türlü istediği ekonomik noktaya gelemeyenler, sahip oldukları yaraları kurtlandığı halde isyan etmeyen Eyüp peygamberin dahi sabrını zorlayacak sınavlarla elinden alınanlar tüm bu sarsıcı deneyimlerin ardından ellerinde kalan yalnızlığa bakar… Bakar… Bakar… Sonra şunu düşünür: “Ben, hayat tarafından yazmak için seçildim…”

‘Yalnız’ anlamış olmayasın?

Aslında iyi yazarların nasıl iyi oldukları daha iyi anlaşılsın diye bir kıyaslama ekosisteminin küçük, fakat bir o kadar da işlevsel parçası olarak seçildin. Maalesef Tanrı seni bu yeryüzü cehennemine eğer dediklerine uyarsan Cennet’e alma vaadiyle yollamadan önce, yetenek denilen kendi ruhundan üflemediyse… Üzgünüm, yazar olma disipliniyle gem vurmaya kalktığın yalnızlığın sana hayatının en savunmasız anında onu dizginlemeye dönük çaban için bir pusu kuracak. Duyacağın acı da, yazma konusunda ne denli inatçı olursan ol; dayanıklılığın bittiği anda ciğerinden girip kaburgalarını kırarak göğsünden çıkan; fakat şiddetiyle değil de bu tür bir sona uğramanın rencide ediciliğiyle ta ruhuna işleyecek… O sebeple, yazar olmaya karar verdiğin yalnızlık anına ilişkin gerçek bir değerlendirme yapmak seni uğradığın o tüm kötülüklerden de daha kötüsüyle tanıştırma şanssızlığından kurtarır. Hatta, iyi bir okur olmanın vasat, okunmayan ve hatırlanmayan bir yazar olmaktan nasıl daha muhteşem bir uğraş olduğunu öğretir… Tabii hayatın sana ne öğrettiğiyle ilgileniyorsan… Yazmaya başlamanın yalnızlıkla ilişkisi hakkında hemfikir miyiz? Benim bir edebiyat boşboğazı olduğumu düşünüyor ve söylediklerime katılmadığını duyuyorum: Demek ki yalnızlığının yazmaya yetecek denli çok, seni bu yolda yürümeye devam ettirecek kadar güçlü, geniş kitlelere hitap edebileceğin kadar seni yazı ile baş başa bırakabileceğini düşünüyorsun… Ve hemen listeye geçmemi istiyorsun: Peki o zaman.

1- Jhon Fowles – Büyücü: “Bu roman, metin inşa sürecinin 700 sayfa olsa da, okurun bir an dahi elinden bırakmayacağı bir hikaye iklimi oluşturmanın ders kitabıdır.”

2- Hemingway İhtiyar Adam ve Deniz: “İster inan ister inanma, adına kutsal metin denilen ve Tanrı kelamı olan hikayeleri, gerçek hayatla modern bir şekilde anıştıran roman, bu kaynaktan beslenmenin formülüdür.”

3- R.N.Güntekin – Çalıkuşu: “Klişe ifadelerin ve olay örgüsünün naif bir anlatı ile içe dokunan bir karakter üzerinden anlatıldığında, ortaya başyapıt çıkabildiğini uygulamalı şekilde gösterir.”

4- Gogol – Bir Delinin Hatıra Defteri: “Edebiyatta mizahın vazgeçilmez olduğunu gösterir. Aynı zamanda diyalog kısırlığı çeken metinlerin tiyatro oyunu yöntemiyle aşılabileceğini anlatır.”

5- Platon – Sokrates’in Savunması: “Metin dünyası kurarken mantık çıkarsamaları üzerinden bir gerilim oluşturulabileceğinin en keskin örneğini verir. Uzun monologları sıkıcı olmadan yazmayı öğretir.”

6- Shakespeare – Hamlet: “Bugünün TV dizilerinin ana malzemesini oluşturan aile içindeki karşıtlık, kıskanç eltiler, kötü amcalar, çıkarcı anne temasının izleğini oluşturur. Aile çatışması ile metni kıymetlendirmenin örneğidir.”

7- Adalet Ağaoğlu – Bir Düğün Gecesi: “Toplum kesimlerinin tahlil edilmesi ve hepsinin kendi bakış açısından anlatmasını öğrenmek için birebirdir. Ayrıca iyi giriş cümlesi dersi de verir ‘İntihar etmeyeceksek içelim bari.’

8- Poe – Morg Sokağı Cinayeti: “Metinde şaşırtıcılığın okura geçirilmesi için vazgeçilmez bir örnektir. Bir gorilin gizemli cinayetlerin faili olması denli bir şok etkisi, henüz geçilemedi.”

9- Montaigne – Denemeler: “İnsanın kendini bilmesini öğretmesi kadar bir yazara neden yazdığına ilişkin kapı aralayan başka bir yoldaş bulmak zordur.”

10- Aytmatov  – Beyaz Gemi: “Çocuk gözünden dünyayı görmenin edebiyattaki önemini vurgularken, aynı zamanda duygusal sonların metne sunduğu katkıyı çok iyi anlatır.”

11- Metin Kaçan – Ağır Roman: “Bir metin dili oluşturmanın ne denli önemli olduğunu gözümüze sokar. Gözümüzü çıkartmaz, bakış açımızı keskinleştirir. Ayrıca harika bir dilin çok iyi bir metnin önüne geçebileceği tehlikesini de gösterir.”

12- Mevlana – Mesnevi: “İnsan olmadan yazar olunmaz. İnsanlığı öğrenmek için lazım…”

13- Yaşar Kemal – Yer Demir Gök Bakır: “Kar yağışı hassas bir ruh için her zaman önemlidir. Ama içinde kar geçen en güzel öykü olması bakımından, doğa ve metin ilişkisi için ders kitabı sayılır. Devam romanı nasıl yazılır konusunun da altını çizer.”

14- Laurence Sterne – Tristram Shandy Beyefendi’nin Hayatı: “Roman bir sanat değilken ve okurluk kilisenin tekelindeyken bir rahibin dünya edebiyatının başyapıtlarından birini sadece yazmayı düşünerek nasıl ortaya koyduğunun dersidir. Modern edebiyatın atasıdır.”

15- Cervantes – Don Kişot: “Yazılan ilk roman. Ayrıca dünyanın en iyi beş romanından biri. Tam cildini okumazsanız, metin iklimi kurmayı öğrenemezsiniz.”

O kadın nasıl olmalı?…

Bu saydığım kitapları okursan, aşık olunacak bir kadının sıra dışı özelliklerini öğrenir misin? Pek sanmıyorum… Aşkı sadece hayatta öğrenmek mümkün. Ben bugüne kadar ne olduğunu değil de, ne olmadığını pekala öğrendim. Öğrenmediklerimi söylersem, aşık olunabilecek kadınların sıra dışı özellikleri ortaya çıkar diye de tehlikeli şeyler düşünüyorum:

Aşık olunacak kadın güzel olmalı. Ama yüz güzelliği kadar, güzelliği yüzünden de okunabilmeli… Kendisini açmayan okunamaz. O sebeple, aşık olunacak kadın açık olmalı.

Aşık olunacak kadın, dünyanın en büyük kazıklarını yemiş olsa da bunu hissettirmeden sana atmanın ustası olmamalı. Kadın, ona karşı gardını almamış erkeğe hiç beklemediği anda içinde biriktirdikleriyle vurmamalı…

Aşık olunacak kadın, ince ruhlu olmalı. Ruhsuz hiçbir şey onun kalemi olmamalı. Oluyorsa da aynaya bakıp, kendini aramalı, ruhunu görmeye çalışmalı…

Aşık olunacak kadın aşkı aradığı erkekte incelik ile vefadan önce seks ve parayı aramamalı. Kriterlerini böyle koyuyorsa da, işini gördüğü için önemli olunmanın işi bitince değersizleşen haline düşünce ağlamamalı. Yahut bu olup bitenden hiç haberi olmayan birinin hayatına kendini yalan değil ama yanlı tanıtıp girmemeli; dağıtıp çıkınca da en azından özür dilemeyi bilmeli…

Aşık olunacak kadın, aylarca yanında derdini yüklenen, karanlıktayken ışığıyla yolunu aydınlatan dostunu, bir saat önce tanıştığı şehvetin alevine atıp yakmamalı. Yaptıysa da vicdanının bastırmak için kendinin ne denli haklı olduğunu bağırmamalı, ileride af dileyecek kadar sesi kısılmasın diye…

Aşık olunacak kadın hiçbir aşık olunacak kadın kriterine uymamalı. Ama bazı roman kahramanlarına benzeyebilmeli…

Aşık olunacak kadın hiçbir yalnızın aşık olunabilecek kadın kriterlerini dikkate almamalı… Kendi olmalı, ama en çok kendinde olmalı… Ya da bir Fikret Kızılok dizesi gibi olmalı aşık olunacak kadın…

“Bambaşka bir halin vardı

Fark etmeden beni sardı

Benliğimi benden aldı

Bu kalp seni unutur mu”

edebiyathaber.net

Yorum yapın