Sertellerden üç kitap Can Yayınları’nda

Aralık 11, 2015

Sertellerden üç kitap Can Yayınları’nda

davamiz mudafamiz_kapakBasın ve edebiyat tarihimizin önde gelen figürlerinden Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel’in üç kitabı Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Zekeriya Sertel’in anılarını kaleme aldığı “Hatırladıklarım” bir memleketi, üretken ve mücadeleci bir gazetecinin benzersiz tanıklık ve gözlemleriyle anlatırken; Sabiha Sertel’in “Bir Roman Gibi” adını taşıyan anı kitabı gazetecilikle uğraşan bir kadının yaşadıklarına odaklanıyor. Tan Gazetesi baskınını merkez alan “Davamız ve Müdaafamız” ise tarihimizin en utanç verici hadiselerinden biri üzerinden Türkiye’de basın ve gazetecilik hakkında önemli çıkarımlara kapı açıyor…

Davamız ve Müdafaamız

İlk yayımlandığı 1946’dan bu yana ilk kez Can Yayınlarından çıkıyor.

4 Aralık 1945… Türkiye tarihinin en utanç verici olaylarından biri gerçekleşti. Kalabalık bir güruh, Tan Matbaası’nı bastı. “Milli hassasiyetleri yüksek” bu kalabalığın hedefinde Tan gazetesiyle Sabiha ve Zekeriya Sertel vardı.

Tutuklananlar “göstericiler” değil Tan gazetesi yazarları oldu. Elinizdeki kitap, “Tan Davası”nın tüm yönlerini; savunmaları, iddianameleri ve “dava” konusu olan yazıları içeriyor. 1946’dan bu yana ilk kez yeniden, tarihe “ışık” tutmak için yayımlanıyor.

Ümit Alan’ın kitaba yazdığı önsözde belirttiği gibi Türkiye tarihinden belge okumak, insana sonsuz bir “şimdi” içinde yaşıyormuş hissi veriyor. 2015 Türkiye’sinde bu kitabı okuduktan sonra düşünülecek ilk şey bu olabilir. Kitaba ister istemez bugünün optiğiyle bakacak ve bazı şeylerin ne kadar tanıdık geldiğine şaşıracaksınız. Kim bilir bu kitap hazırlanırken, belki de demokrasimizin emekleme yıllarından geleceğe, “Bakın o zamanlar ne kadar her şeyin başındaydık,” diyen bir belge bırakılmak istenmişti. Oysa o belge geldi, “Tarih tekerrürden ibarettir” vecizesine dayandı.

roman gibi_kapakRoman Gibi

Roman Gibi, hayatı bu adı fazlasıyla hak eden bir kadının, Sabiha Sertel’in hayatını anlatıyor. 1895’te Selanik’te başlayan yolculuğu 1968’de Sovyetler Birliği’nde, Bakü’de son bulan Sabiha Sertel, Türkiye basın ve yayın dünyasının en güçlü ve dirençli isimlerinin başında geliyor.

“Cins bilinci”nin yanında “sınıf bilinci”ne de sahip olan Sabiha Sertel, bu “son” kitabında, Türkiye’de bir kadın olarak gazetecilik yapmaya çalışmanın, ifade özgürlüğünü savunmanın, günümüzde de örneklerine hâlâ ne yazık ki rastladığımız gibi ne denli zor ve çetin olduğunu gösteriyor.

4 Aralık 1945’te gerçekleşen Tan Matbaası Baskını’nın ardından yurtdışına gitmek zorunda kalan Sabiha Sertel, İkinci Dünya Savaşı döneminde faşizme ve Nazizme karşı yürüttüğü amansız mücadelesi ve eğilmez kalemiyle Türkiye basın tarihinin en önemli isimleri arasındadır.

“Bu satırları yazarken 32 sene memleketime hizmet için yaptığım çalışmaları hatırlıyor, ödevini yapmış bir insanın rahatlığını duyuyorum. Bugün aynı davalar uğrunda savaşan kardeşlerime büyük başarılar dileyerek roman gibi olan bu hatıraları bitiriyorum.”

hatirladiklarim_kapakHatırladıklarım

Bazen bir insanın hayatı, bir memleketin de hayatını anlatmaz mı?

Türkiye basın tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Zekeriya Sertel, tüm yaşamını demokrasi ve ifade özgürlüğü uğrunda geçirdi. Selanik’te başlayan gazetecilik hayatında, Türkiye’nin geçirdiği çalkantılı kuruluş yılları süresince pek çok ürün verdi. Resimli Ay dergisinde Nâzım Hikmet’in gür ve “güneşi zapt etmeye” azimli sesiyle “putlar yıktı”. Halikarnas Balıkçısı’yla yargılandı. Eşi Sabiha Sertel’le beraber yılmadan, usanmadan ve korkmadan daima yazdı, üretti, gazetecilik düşündü.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Türkiye’nin Nazi Almanya’sının yanında hizalanmasına ve Türkiye’de yükselen faşist dalgaya, Tan’daki yazılarıyla karşı koydu. 4 Aralık 1945’te gerçekleşen Tan Matbaası Baskını nedeniyle yurtdışına gitmek zorunda kaldı.

Hatırladıklarım bir memleketi, üretken ve mücadeleci bir gazetecinin benzersiz tanıklık ve gözlemleriyle anlatıyor.

edebiyathaber.net (11 Aralık 2015)

Yorum yapın