Oya Baydar’dan bir barış çığlığı: “Surönü Diyalogları”

Haziran 2, 2016

Oya Baydar’dan bir barış çığlığı: “Surönü Diyalogları”

suronu diyaloglari_kapakOya Baydar’ın “Surönü Diyalogları” adlı kitabı Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Sen Sur’da hiçbir şey görmedin sevgili arkadaşım, sen bu şehirde hiçbir şey görmedin. Şehrin ruhunun nasıl vurulduğunu, cinayetin nasıl işlendiğini görmedin.

Yaşamakta olduğumuz acılı günlerde, Diyarbakır Surönü’nde bir tanıklık, yüzleşme ve kendimizle hesaplaşma denemesi… Batı’dan gelen Türk’ün bakışı ile yakılıp yıkılmış bölge insanının içeriden bakışının dramatik karşılaşması. “Hendekçi çocukları hendeklerin arkasından çıkarıp önüne geçirmek için ne yaptık? Onlara eşit ve özgür yaşayacakları bir ülke verebildik mi?” sorusuna cesur ve içten bir cevap arayışı.

Her ölümün bizi birbirimizden biraz daha uzaklaştırdığı bu savaş günlerinde, Oya Baydar barışı neden bir kez daha ıskaladığımızı iki tarafa da soruyor.

OYA BAYDAR

OYA BAYDAR, 1940’ta İstanbul’da doğdu. Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nin son sınıfında yazdığı Allah ÇocuklarıUnuttu adlı gençlik romanı nedeniyle neredeyse okuldan atılıyordu. 1964’te İÜ Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl bu bölüme asistan olarak girdi. “Türkiye’de İşçi Sınıfının Doğuşu” konulu doktora tezinin Üniversite Profesörler Kurulu tarafından iki kez reddedilmesi üzerine öğrenciler olayı protesto için rektörlüğü işgal ettiler. Bu olay ilk üniversite işgali eylemi oldu. Daha sonra Ankara Hacettepe Üniversitesi’ne sosyoloji asistanı olarak girdi. 1971’deki 12 Mart askerî müdahalesi sırasında, TİP ve TÖS üyesi olarak sosyalist kimliği nedeniyle tutuklandı ve üniversiteden ayrıldı. Yeni Ortam, Politika gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. 12 Eylül sırasında yurtdışına çıktı. 1992’ye kadar 12 yıl Almanya’da sürgünde kaldı. Burada, sosyalist sistemin çöküş sürecini yakından yaşadı.

1991’de yazdığı Elveda Alyoşa adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, 1993 yılında da Kedi Mektupları adlı romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü’nü aldı. Türkiye’ye dönüşünde Tarih Vakfı ve Kültür Bakanlığı’nın ortak yayını olan İstanbul Ansiklopedisi’nde redaktör ve Türkiye Sendikacılık Ansiklopedisi’nde genel yayın yönetmeni olarak çalıştı. Hiçbiryer’e Dönüş adlı romanı 1998’de, Sıcak Külleri Kaldı 2000’de yayımlandı. Bu romanıyla 2001 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı’nı, Erguvan Kapısı’yla da 2004 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’nü aldı. Kayıp Söz 2007’de, Melek Ulagay’la ortak imza koydukları Bir Dönem İki Kadın 2011’de, O Muhteşem Hayatınız 2012’de, Yetim Kalacak Küçük Şeyler de 2015’te yayımlandı.

edebiyathaber.net (2 Haziran 2016)

Yorum yapın