Ölümsüz bir müzisyenin incelikli biyografisi | Serkan Parlak

Mayıs 17, 2019

Ölümsüz bir müzisyenin incelikli biyografisi | Serkan Parlak

Türkiye’de biyografi türündeki boşluğu doldurmak için yola çıkan Gerekli Kitaplar’ın müzik alanındaki ikinci kitabı John Lennon – “İsa’dan Bile Popüler” geçtiğimiz ay raflarda yerini aldı. Abdullah Ezik’in yayına hazırladığı kitap zamanında bütün dünyayı sallayan efsanevi grubun popüler kültür ikonu merkez karakteri John Lennon’ın sıra dışı hayatını çok da bilinmeyen ayrıntılarıyla anlatıyor. Kitap çizgisel bir mantıkla kurgulanmış dört bölümden oluşuyor. Ezik, metni ortaya çıkarırken derinlikli okumalar yapmış belli ki, kitabın son bölümü olan “Fazlası, Hep Daha Fazlası”na eklediği kaynakçada bu kaynakları paylaşmış. Ayrıca son bölüme sanatçının kronolojisi, solo ve grup albümleri, kitaplar ve filmler de eklenmiş.

Kitabın birinci bölümü “Çok Sesli Bir Başlangıç”ta John Lennon’ın çocukluk, ergenlik günlerine ve efsane grubun ortaya çıkış sürecine bakıyoruz. Bombardıman günlerinde doğan John’un babası II. Dünya Savaşı’na katıldığı için ayrılırlar, dönüşte aile bir daha bir araya gelemez. John, deyim yerindeyse iki arada bir derede kalır, teyzesi ve eşi tarafından büyütülür. Onlar sayesinde karikatür dergileri, eğlenceli radyo programları, Elvis Presley kasetleri ve şiir kitaplarıyla tanışır. İlk enstrümanları, mızıka, akerdeon ve gitardır. Bu dönemde halüsinasyonlar görmeye başlar. Ergenlik çağında annesini, babasını ve çok sevdiği eniştesini kaybeder. Çocukluk travmaları, depresyon, uyuşturucu sorununun kökenleri bu ayrıntılarda gizlidir. Lise yıllarında ilk müzik grubunu kurar, kısa süre içinde Paul McCartney ve onun isteğiyle seçilen George Harrison da gruba dahil olur, bir daha da yolları ayrılmaz. Birlikte ilk şarkı sözlerini yazarlar. Birçok yerde konser vermeye başlar, ilk kayıtlarını yaparlar. Gruptan kopuşlar da olur. Manchester’da katıldıkları yarışmada derece alamazlar ancak Lennon binadan ayrılırken sahne arkasında gördüğü elektro gitarı yanına alır. Bu gitar grubun birçok şarkısına ilham olacaktır. Kulüp, kafe ve konserlerde çıkarak para kazanmaya başlarlar. 60’ların başında yeni kayıtlar yapılır ve grup son kez isim değiştirir: Beatles. (Grup ismini yönetmenliğini Laszlo Benedek’in yaptığı, başrollerini Marlon Brando, Lee Marvin ve Mary Murphy’nin paylaştığı 1953 yapımı The Wild One filminin bir sahnesinden esinlenerek almıştır.) Dönüm noktalarından biri gerçekleşir sonunda, grup davulcu olarak Pete Best’i yanlarına alarak Hamburg’a yerleşir, farklı kulüplerde çalmaya başlarlar. Kulüp patronunun eleştirilerinden hareketle repertuvarlarını yeniler, şarkılarını daha canlı hale getirmeye çalışırlar. Saçlarını uzatır, deri ceket giyer, şık kostümler bulmaya çalışırlar. Sonunda yeni bir tarzları ve havaları olur. Saç stilleri nedeniyle bir lakapları da vardır: “mantar kafalar”. Ancak yoğun çalışma hayatı Lennon’ı uyarıcı maddeler kullanmaya sevk eder.

Kulüplerde yaşadıkları sorunlar neticesinde İngiltere’ye dönmek zorunda kalırlar. Bu süre içerisinde çok şey öğrenirler, kimliklerini kazanırlar, beraber çalışmayı öğrenirler. Birçok konser verip performanslar sergileyerek tecrübe kazanırlar. Hamburg onlar için iyi bir öğretmen olur.

Kitabın gövdesini oluşturan ikinci bölüm olan “Yeniçağ’ın Tanrıları”nda yeni isimle birlikte grubun dünya çapında tanınma yolunda asıl dönüşüm ve Lennon’ın hayatındaki olumlu olumsuz değişimler bütün ilginç ayrıntılarıyla ele alınıyor. Liverpool’a dönüşte stil, davranış ve gitar çalış tarzlarıyla her geçen gün popülerliği artan grup-ritmik, güçlü, yer yer bluesa varan şarkılar, sıra dışı performanslar- sonunda şehrin en büyük kayıt şirketinin menajeri Brian Epstein ile anlaşırlar. Çok önemli bir dönüm noktasıdır bu, o grubun görünmeyen beşinci elemanıdır. Kayıtlar, sözleşmeler, tarz değişimleri… Lennon’ın grubun geleceği için evliliği ve eşine uyguladığı şiddet gizlenen bir müzisyenden, riskler alan savaş karşıtı ve cinsiyetçilik karşıtı büyük bir aktiviste, popüler kültür ikonuna evrilişi bu incelikli kitabın satır aralarında gizli. Lennon’ın uyuşturucu ve alkol bağımlılığının her geçen gün çeşitlenerek ve artarak hayatını, evliliğini ve dostluklarını nasıl olumsuz etkilediğini gözlemliyoruz. Grubun ün ve başarısıdaki dönüm noktalarına göz atıyoruz. Bütün zamanların en iyi grubunun arka planında denge var: J. Lennon ritmik, sert,hızlı,depresif ve hızlı; P.McCartney ise yumuşak, mutlu ve aşkla dolu tarafa karşılık geliyor. Sonunda Lennon’ın büyük aşkı Yoko Ono ile tanışması, grubun dağılışı ve hayatına Amerika’nın girmesiyle birlikte yaşadığı köklü dönüşüm…

Üçüncü ve son bölüm ise “Veda”dan oluşuyor. New York’a dönen Lennon stüdyo çalışmalarına geri döner, yazmaya devam eder. Oğluyla ilişkileri iyileşir. Arkadaşı Elton John’la yaptığı şarkı uzun süre listelerde bir numarada kalır. Unutulmaz ve eşsiz Şükran Günü konseri sonrası Yoko Ono ile yeniden bir araya gelirler. Dakota’daki eve taşınırlar. Çalışmalarını durdururlar ve zamanlarını evlerinde, New York sokaklarında eğlenerek, doyasıya yaşayarak geçirmeye başlarlar. Bu arada Ono hamiledir, ilişkilerini tamir eder, yeniden aile olurlar. Vietnam Savaşı bitişinde yapılan gösteri ve konserlere katılmazlar. Lennon müzik ve popüler kültürden uzak kaldığı için sıkılmaya başlar. Bir erkek bebekleri olur. Ev ziyaretinde Lennon’ın bebeği göstermemesi Paul McCartney’i çok üzer ancak daha sık görüşmeye başlarlar. Bebeğin bütün sorumluluğu Lennon’dadır. Müzik şirketiyle olan sözleşmesi sona erer. Hayatlarında uyuşturucuya yer yoktur. Oğlu için bir şarkı yapar, özel bir çocuk kitabı yazma hayalleri kurar. Her şey yoluna girmiş gibidir sanki, ta ki kayıt sonrası stüdyo çıkışı bir hayranı tarafından öldürülene kadar…

Abdullah Ezik’in yoğun emekle kurguladığı her satırından belli olan bu şık John Lennon biyografisi; kendi halinde depresif bir gencin nasıl dünyayı etkisi altına alacak bir müzisyene dönüşümünü okuma isteğini her satırda artıran ayrıntılarla gözler önüne seriyor. Kırılgan bir depresif, romantik bir şair, savaş karşıtı bir aktivist olan Lennon’ın yaşamının dönüm noktalarını bu kitapta buluyoruz. Grupla özdeşleşen bir karakter olduğu için özel hayatına yapılan geri dönüşlerle dengeyi tutturuyor yazar. Kaynakların özgün bir kurguyla özetlenişi şeklinde hazırlanan Lennon biyografisi, daha ayrıntılı okumalar yapmak ve albümleri yeniden dinlemek için heves uyandırıyor.

Serkan Parlak – edebiyathaber.net (17 Mayıs 2019)

Yorum yapın