Nobelli yazar Naipaul’dan yeni roman: “Gelişin Bilmecesi”

Eylül 30, 2013

Nobelli yazar Naipaul’dan yeni roman: “Gelişin Bilmecesi”

Nobelli yazar V.S. Naipaul’un yeni romanı “Gelişin Bilmecesi“, Suat Ertüzün’ün çevirisiyle Can Yayınları’nca yayımlandı.

Sürrealist ressam Giorgio de Chirico’nun Gelişin Bilmecesi adlı dizi tablosundan esinlenen kitap, İmparatorluk sonrası dönemde Karayipler’den İngiltere’ye gelen genç bir Hintlinin öyküsünü anlatıyor. Naipaul’un en önemli otobiyografik eserlerinden biri olarak, bir diyardan bambaşka bir diyara gitmenin, bir ruh halinden başka bir ruh haline geçmenin hikayesi üzerinden, en geniş anlamda “yolculuk” temasını işliyor. Ancak yazar, yaratıcılık ve gözlemle birleştirdiği sıradışı bir ağ ile örüyor romanı. İngiliz dünyasının, sömürgeciliğinin sona ermesiyle başlayan küçülme ve eski görkemini yitirme sürecini, bir malikanenin geçirdiği değişim aşamalarıyla simgeliyor.

Bir komşunun ölümü, malikanenin bahçıvanının işten çıkarılması gibi, gündelik hayatın içindeki sıradan anlarda bile bir derinlik ve dokunaklılık bulan Naipaul, ayrıntılardan geniş manzaralara uzanıyor; ‘ilerleme’ fikrinin engellenemez yükselişiyle yitip giden eski dünyayı, İngiliz coğrafyasında yavaş yavaş meydana gelen kalıcı değişimleri gözler önüne seriyor. 

V.S. Naipaul, 1932 yılında, Trinidad-Tobago’da doğdu. Hint-Çin melezi yazar V.S. Naipaul, 1950 yılında geldiği İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nden mezun oldu. 1954 yılında ilk kitabını yazan ve geçimini yazarlıktan sağlayacağı iddiasıyla başka hiçbir işte çalışmayan yazar, 1960 yılından itibaren Britanya dışına yolculuklar yapmaya ve gezi yazıları yazmaya başladı. Bu dönemde yazdığı ‘Middle Passage’ adlı kitabında batı Hint adaları ve Güney Amerika’daki sömürgeci ve işbirlikçileri anlatan yazar, 1964 yılında, yazdığı yarı otobiyografik romanı ‘Karanlık Bölge-An Area Of Darknes’ adlı kitabında da Hindistan’da geçirdiği bir yılda edindiği izlenimleri aktardı. 1972 yılında seçilmiş makalelerinden oluşan ‘The Overcrowded Barracoon’u piyasaya çıkan yazar, 1977’de de Hindistan hakkında analitik bir çalışmayı konu alan ‘A Wounded Civilization’u yayınladı. Yazar, 1980’de yayınlanan ‘The Return Of Eva Peron’ ve ‘Killings in Trinidad’ adlı eserlerinde de Arjantin’deki gerilla faaliyetleri sırasındaki olaylar ile Mobutu’nun Kongo’su ve Michael X ‘Black Pover’ hareketini konu aldı. 1984 yılında yayınlanan ‘Finding The Center’ adlı kitabında iki farklı anlatım biçimiyle yazma ve okuyucuyu bu sürece ortak etme gayretini anlatan yazar, Güney Afrika’nın derinliklerine yaptığı yolculuğu ise ‘A Turn in The South’ kitabıyla ölümsüzleştirdi. Modern Hindistan’daki toplumsal huzursuzlukları ‘İndia: A Million Mutinies Now’ adlı kitabında işleyen yazar, 1993 yılında, Britanyalı yazarların yaşam boyu çalışmalarına verilen David Cohen ödülünün sahibi oldu. ‘The Mystical Masseur’ adlı kitabıyla 1957 yılında John Lewellyn ödülünü, Türkçe’ye ‘Taklitçiler’ adıyla çevrilen ‘The Mimic Men’ adlı kitabıyla 1967 yılında W. H. Smith Ödülünü kazandı. Naipaul, 2001 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.

edebiyathaber.net (30 Eylül 2013)

Yorum yapın