Necati Güngör’ün öykücülüğüne bir bakış: Unutulmaz Bir Kadın Resmi | Semrin Şahin

Ağustos 17, 2016

Necati Güngör’ün öykücülüğüne bir bakış: Unutulmaz Bir Kadın Resmi | Semrin Şahin

necati-gungor-turku-getiren-kuslar-sesli-kitap_8015337-2236_640x360Öykücülüğümüz son dönemde büyük bir yükselişte gerçekten. Her gün yeni bir yazarla ya da yeni bir kitapla karşılaşıyoruz. Birbirinin benzeri ya da tamamen farklı, özgün nice öykü okuyoruz. Kitapların hızına yetişemediğimiz şu dönemde ustalarımızı unutmamamız gerekiyor ve geriye dönüp onların eserlerini okuyarak bunun bilinciyle hareket etmeliyiz. İşte Necati Güngör dönüp dönüp okumamız gereken bir yazar.

Necati Güngör’ün Unutulmaz Bir Kadın Resmi 1 öykü kitabında yedi öykü bulunuyor. Kitaba adını veren öykü ise diğer öyküler arasında hemen farkını ortaya koyuyor. Kitabın bütününe baktığımızda dönem öyküleri yoğunlukta olduğunu görüyoruz. Anadolu insanı tüm masumiyetiyle karşımıza çıkıyor öykülerde. Bu öykülerin farklı bir özelliği daha var. Gerçeklerin etrafında dönen bu öyküler hiç tesadüflerle yazılmıyor.  Öykü karakterleri şansla, tesadüfle yaşamıyorlar hayatlarını. Nazile Hoca öyküsünde öldü sanılan ama günün birinde çıkıp gelen Ali Ahmet’le Nazile öykünün sonunda kavuşur diye boşuna bekliyor okuyucu. Öyküde olaylar geriye sarmıyor zamanı. Kısaca hayat kadar acımasız bu öyküler.

Behçet Çelik “Öykünün Gedikleri” adlı yazısında;  “…Öykünün bizi içine çektiği atmosfer de sadece betimlenen, anlatılan ortamdan, mekândan, dekordan ibaret değildir. Çok zaman bizi öykü kişilerinin ruh haline ya da olayların geçtiği yere hâkim olan duyguya ulaştıran bunların nasıl anlatıldığıdır, yazarın üslubu, seçtiği duygu tonu belli belirsiz bizi peşi sıra okuyacaklarımıza hazırlar, metinde anlatılmadan geçilen noktaları görünür kılar, bunları fark etmemizi, zihnimizde tamamlamamızı sağlar.”2 der.

İşte Unutulmaz Bir Kadın Resmi’nde Güngör öykünün atmosferine bizi mekânla, kurguyla, karakteriyle birlikte çeker.  Yaratılan öykü atmosferi eksiksizdir. Hava durumunda bile karakterin ruhsal durumunu açıklayan bir şeyler vardır.

Vaat Edilmiş Bahar adlı öykü “Ne kötü bir kıştı o!” cümlesiyle başlar. Yazar öyküde olacakları okuyucuya en başından sezdirir. Öykü yaşamın tekdüzeliğine karşı yazılmıştır sanki.

“Sonradan çok düşündüm; kötü olan yalnızca, karıyla, soğuğuyla, rüzgârıyla birdenbire üzerimize çöken kış mıydı; yoksa içinde debelendiğimiz umarsızlık mı, diye…” s.47

Her şeyi kuşatan soğuk, öykü içerisinde sık sık yinelenir. Bahar gelince bütün dertler, sıkıntılar uçup gidecektir aslında. Fakat o beklenen bahar hiç gelmez. Hoca’nın yavaş yavaş kendini yitirmesine şahit oluruz öykü boyunca.

Necati Güngör hayat karşısında seçimini yapamamış, iletişimsiz, edilgen kişileri anlatır. Parlak gelecekleri bir kadın, bir koca ya da bir dede yüzünden yok olan karakterlerin kayboluşlarına, hayat karşısında ezilmelerine şahit oluruz. Parasızlık vardır, savaş vardır ya da dışlanan bir kadın olma yahut piç olma durumu vardır. Yalnız bu karakterlerin içlerinde barınan güç hissedilir. Öyküde ezilenler öyle bir yerde içlerindeki gücü de ortaya koymasını bilerler. Toplumsal değişimin yoğun olduğu Cumhuriyet’e geçiş döneminde Nazile Hoca’nın kendi umarsızlığını bir kenara bırakıp kadınları yönlendirişi, onlara okuma yazma öğretmesi güçlü kadın imajını tazeler.

Unutulmaz Bir Kadın Resmi adlı öyküde ise bir nisan yağmurunda çıkıp gelen bir kadın anlatılır. Konuşmaz kadın. Sessizce gülümser sadece. Başına gelen kötülükleri hiç öğrenemeyiz kadının. Sadece hamile olduğunu öğreniriz. İnsanların ahlak kisvesi altında kadına sırt dönmelerini acıyla okuruz. Kadını ölüme iten toplumsal baskının sertliği içimizi ezer.

Birçok öyküde pişmanlık hissederiz. Yanlış verilen kararların dönülmezliği vardır. Aşık olan Refik’in Şule’nin yüzüne karşı söyleyemediği aşkının pişmanlığı vardır. Giden trenin ardından koşar da koşar. Yiten bir sevgilinin acısı bilinmezliğe yelken açar.

Velhasıl Necati Güngör abartısız söylemi, sağlam öyküleriyle mutlaka okunması gereken bir yazar. Mutlaka alıp okuyun derim.

1Unutulmaz Bir Kadın Resmi  Necati Güngör  1. Basım 1986 Özgür Yayınları

2Notos Ağustos Eylül 59.sayısı Behçet Çelik “Öykünün Gedikleri” sf.33

Semrin Şahin – edebiyathaber.net (17 Ağustos 2016)

Yorum yapın