Murat Menteş’in yarattığı evreni tanımak için bir fırsat: “Antika Titanik” | Onur Uludoğan

Ekim 18, 2018

Murat Menteş’in yarattığı evreni tanımak için bir fırsat: “Antika Titanik” | Onur Uludoğan

I

Anlatım biçimlerini ve kitaplarının içeriklerini beraber düşündüğümüzde yazarları iki grup içinde değerlendirebiliriz:

Birinci gruptaki yazarlar her kitabında çeşitli anlatım biçimleri kullanarak birbirinden oldukça farklı eserlere imza atarlar. Örneğin 2017 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Kazuo Ishiguro, bu tür yazarlardandır. Günden Kalanlar’ı, Avunamayanlar’ı Beni Asla Bırakma’yı veya Gömülü Dev’i yan yana koyduğumuzda her biri sanki başka bir yazarın elinden çıkmış gibidir.

Orhan Pamuk da bu tür yazarlardandır. İlk kitabı Cevdet Bey ve Oğulları geleneksel kalıplar içinde değerlendirilebilecek bir eserken, ilerleyen yıllarda yazdığı Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat ve Benim Adım Kırmızı, biçim ve içerik olarak bambaşka eserlerdir.

Bu grupta yer alan yazarların kitaplarını, bütün olarak detaylı bir şekilde değerlendirerek ve analiz ederek ortak noktaları ve yazarın imzası olarak adlandırabileceğimiz detayları görünür kılabiliriz.

İkinci gruba ise biçim ve içerik olarak birbirine benzer kitaplara imza atan yazarları dâhil edebiliriz. 2017 Nobel Edebiyat Ödülü adayları arasında olduğu söylenen Haruki Murakami bu gruptaki yazarlardandır örneğin. Milan Kundera, Thomas Bernhard veya Yaşar Kemal de bu tür yazarlardandır.

İlk gruptaki yazarların herhangi bir kitabına üstünkörü baktığımızda yazarını tahmin etmekte zorlanabiliriz. Bununla beraber ikinci gruptaki yazarlara ait bir kitabın ilk sayfalarını okumak bile onları ayırt etmemize imkân sağlayan detayları yakalamamıza yeter.

Nisan 2018’de dördüncü romanı yayımlanan Murat Menteş’i de ikinci gruptaki yazarlar içinde sayabiliriz.

II

2005’te yayımlanan Dublörün Dilemması’nı okuduğumda kitabın o zamana kadar okuduğum hiçbir kitaba benzemediğini düşünmüştüm. “Pulp” diye niteleyebileceğimiz bir üslupla yazılmış ancak yaptığı farklı göndermelerle daha derinlikli bir tarafı olduğunu da hissettiren kolay okunur ve yazarının sonraki kitaplarını merak ettiren bir yapıttı.

2009’da yayımlanan Korkma Ben Varım’da artık tanışma bitmiş, Murat Menteş’in dünyasına iyice ısınmıştık. 2013’te yayımlanan Ruhi Mücerret ise büyük bir reklam kampanyası ve yayınevi değişikliğiyle birlikte bizlere sunulmuş ve o yılın en çok satan kitaplarından birisi olmuştu. Ruhi Mücerret de Dublörün Dilemması ve Korkma Ben Varım ile biçim-içerik açısından uyumlu bir kitaptı.

Yukarıda adlarını saydığım kitaplarda Menteş bizleri, Nuh Tufan, İbrahim Kurban, Habip Hobo, Ferruh Ferman, Fu, Şebnem Şibumi, Müntekim Gıcırbey, Hayati Tehlike, Avni Vav, Ruhi Mücerret, Nazlı Hilal, Civan Kazanova gibi karakterlerle tanıştırmış, onların yaşadıkları maceraları yüzümüzde gülümseme eşliğinde okumamızı sağlamıştı.

Antika Titanik’te ise, Refik Risk, Şifa Şavk, Marco Montes, Varda Rowa, Igor Jaguar, Dr. Akula, Apo Calypso, Jojo Jaguar, Owen Wow başta olmak üzere onlarca yeni karakterle daha tanıştırıyor.

Antika Titanik’in, Menteş’in diğer kitaplarıyla biçimsel uyumu roman kahramanlarının isimleriyle sınırlı değil.

Antika Titanik, yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi, kitabın kahramanlarının söz alarak yaşananları kendi pencerelerinden anlattıkları bölümler halinde yazılmış. Marco Montes, Refik Risk ve Şifa Şavk kitabın anlatıcıları. Kitabın her bir bölümü, yazarın diğer kitaplarındaki gibi birkaç sayfa uzunluğundaki alt bölümlere ayrılmış ve çoğu bölüm, o bölümün içeriğiyle uyumlu alıntılarla başlıyor.

Kitap boyunca karakterler her fırsatta afili sözler söyleyerek okuru avucunun içinde tutmaya çalışıyor. Şiddetin estetiği denilen bir şey varsa o da kitabın sayfalarında bol bol bulunuyor.

III

Antika Titanik’te 2019’da geçen bir macerayı okuyoruz. Milyarder iş adamı Igor Jaguar’ın inşa ettirdiği Yeni Titanik, 1912’de buzdağına çarparak 1500’e yakın insanın ölümüne neden olan Titanic’in başaramadığını gerçekleştirip İngiltere’den ABD’ye ulaşmayı hedefliyor.

Yukarıda adını saydığım karakterlerin yolu da bir şekilde bu dev transatlantiğin içinde kesişecektir. Marco Montes, Şifa Şavk ve Refik Risk kitabın üç ana kahramanını oluşturur. Hafızasını tamamen kaybetmiş bir şekilde Titanik’te uyanan Marco Montes, bir yandan geçmişini hatırlamaya çalışır bir yandan da etrafında olan bitenleri çözmeye çabalar. Bu eğlenceli romanı okurken, yazar tarafından sunulmuş parçaları birleştirmeye çalışırız.

IV

Antika Titanik, kendi kulvarı içinde başarılı bir roman. Kısa cümleler, kısa bölümler, devamlı yüksek tutulan tansiyon, aforizma niteliği taşıyan ifadeler, Menteş’in diğer kitaplarına ve Afili Filintalar tayfasına yapılan göndermeler sayesinde eğlenceli bir okuma vaat eden bir kitap. Bu yönüyle dikkatleri dağınık günümüz okurunun taleplerini karşılayan bir yapısı var.

Murat Menteş’in yarattığı evreni benzer karakterlerle bezemesi, üç aşağı beş yukarı aynı anlatım biçimini kullanması, Menteş’in güçlü tarafı olarak nitelenebileceği gibi benim de içinde bulunduğum bir başka kesim tarafından yazarın zayıf noktası olarak da adlandırılabilir. Bu noktadan baktığımızda yazara, “hep aynı kitabı yazıyor” eleştirisini getirebiliriz.

Antika Titanik’in bir diğer eleştirilebilecek noktası da, Menteş’in alametifarikası olarak kabul edebileceğimiz aforizma niteliğindeki sözlerin kullanımı.

Antika Titanik’teki tüm karakterler hazır cevap birer aforizmacı. Kitabın tesadüfen açacağınız herhangi bir sayfasında birden fazla özlü söz bulabilirsiniz. Bu tutum kitabı okurken yazarın zekâsına hayran olmamızı sağlıyor. Bununla beraber bu kadar özlü sözün aralıksız kullanımı, her bir cümlenin diğerinin üzerini örtmesine neden oluyor. Kitabı bitirdiğinizde okuduğunuz yüzlerce özlü söz birbirinden ayırt edilemeyen bir karmaşanın içinde kalıyorlar.

Yazıyı toparlayacak olursam.

Antika Titanik, okurlarının beklentilerini çözmüş ve anlatı evreni içinde tutarlı kitaplar kaleme alan bir yazardan gelen nitelikli bir roman.

Kitabın kapağında “Dublörün Dilemması’nın yazarından” ibaresi yer alıyor. Bu tercih, Murat Menteş’in en bilinen kitabının Dublörün Dilemması olduğunu düşündürüyor. Kanımca, Dublörün Dilemması, Murat Menteş’in en bilinen kitabı olmasının yanında en iyi romanıdır. İkinci sıraya Ruhi Mücerret’i, sonrasına ise Korkma Ben Varım’ı ekleyebilirim.

Bu sıralamada sona ise Antika Titanik kalıyor.

Onur Uludoğan – edebiyathaber.net (18 Ekim 2018)

Yorum yapın