Mehmet Ali Birand’ı tanır mıydınız?

Ocak 18, 2013

Mehmet Ali Birand’ı tanır mıydınız?

Dün hayata veda eden Mehmet Ali Birand’ın yaşamını farklı yönlerden kuşatan,  Can Dündar imzalı biyografi bir süredir raflarda: Birand / Bir Ömür, Ardına Bakmadan…

***

Bu kitabı, sadece her gece ekrandan evlerinize konuk ettiğiniz bir ismin bilinmeyen dünyasını ele veren bir biyografi olarak değil, aynı zamanda zorluklar içinde yetişen bir insanın hayatla baş etme, zirveye yürüme yolculuğu ve “Türkiye’de gazetecilik kılavuzu” olarak da ibretle okuyacağınızı umuyorum.

“Ardına bakmadan” yaşanmış bir ömrün ardına bakmaya çalıştım.

Dilerim hakkını verebilmişimdir.

 Can Dündar, Kasım 2012 

Bundan kırk sene önce, dış haberleriyle Türkiye’ye Avrupa’nın gündemini getirdi; 32. Gün’le, yaklaşık otuz senedir dünyayı anlatıyor. Yazdığı kitaplarla, çektiği belgesellerle yakın tarihimizin en önemli dönemlerine ayna oldu. Tabuları yıkarak Apo, M. Ali Ağça’yla; Thatcher, Mitterrand, Arafat gibi, yaşadıkları döneme damgasını vurmuş politikacılarla röportajlar yaptı. Haber programları, otuz beş yılı bulan köşe yazarlığı, araştırmalar… Kazandığı sayısız ödül ve adının üstünde kopan fırtınalar…

O hâlâ zirvede; en çok izlenen haber programının anchorman’i olarak hemen her gün milyonların karşısına çıkıyor. Ancak çok azı, ekrandaki adamın ardındaki hikâyeyi bilir. Daha bebek yaşta babasız kaldığını; talihsiz bir kaza sonucu, çocukluğunu ve gençliğini ameliyatlarla geçirdiğini; zorluklar içinde büyüyerek kendini yoktan var ettiğini… Defalarca mayınlı tarlada ilerlediği hayatında, son olarak ölümcül hastalığına karşı görkemli bir mücadele verdiğini…

Görkemli… Zira Birand kaybetmeyi de kazanmayı da, başarısızlığı da başarıyı da bilmeyen biri aslında. Onun tek bildiği ilerlemek, devam etmek; yeni olanı, yapılmamışı yapmak… Her şeye rağmen, ayakta durabildiği müddetçe, kemoterapi odasında bile

Can Dündar, Mehmet Ali Birand’ın çeyrek asırlık çalışma arkadaşı, meslektaşı ve her şeyden önce, bir ‘yazar’olarak, “ardına bakmadan” yaşanmış bu sıra dışı hayatın hakkını, fazlasıyla veriyor!

CAN DÜNDAR

CAN DÜNDAR, 16 Haziran 1961’de Ankara’da doğdu. 1982’de AÜ, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1986’da İngiltere’de London School of Journalism’i bitirdi. 1988’de, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde Siyaset Bilimi dalında yüksek lisansını tamamladı. 1996’da aynı bölümde doktora derecesi aldı. 1979 yılından beri gazetecilik, belgesel yapımcılığı, TV programcılığı yapıyor. 2001 yılından beri Milliyet gazetesinde köşe yazıları yazıyor. Kitapları: Demirkırat (M.A. Birand ve B. Çaplı’yla birlikte, 1991), Sarı Zeybek (1994), 12 Mart: İhtilalin Pençesinde Demokrasi (M.A. Birand ve B. Çaplı’yla birlikte, 1994), Gölgedekiler (1995), Hayata ve Siyasete Dair (1995), Yağmurdan Sonra (1996), Ergenekon (Celal Kazdağlı’yla birlikte, 1997), Yârim Haziran (1998), Benim Gençliğim (1999), Köy Enstitüleri (2000), Nereye? (2001), Yaveri Atatürk’ü Anlatıyor: Salih Bozok’un Anıları (2001), Uzaklar (2002), Yükselen Bir Deniz (2002), Savaşta Ne Yaptın Baba? (2003), Bir Yaşam İksiri: Dr. Nejat F. Eczacıbaşı (2003), Mustafa Kemal Aramızda (Ülkem Özge Sevgilier’le birlikte, 2003), Büyülü Fener (2003), Duvar (Ege Dündar’la birlikte, 2003), Yıldızlar (2004), Sedat Alp: İlk Türk Hititoloğun Yaşam Öyküsü (Fatma Sevinç’le birlikte (2004), Kırmızı Bisiklet (2005), Nâzım (2005), İlk Durak-İETT (Nebil Özgentürk’le birlikte, 2005), Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç I. (2006), Yüzyılın Aşkları (2006), Karaoğlan (Rıdvan Akar’la birlikte, 2006), İsmet Paşa (Bülent Çaplı’yla birlikte, 2006), Yakamdaki Yüzler (2007), Ecevit ve Gizli Arşivi (Rıdvan Akar’la birlikte, 2008), Ben Böyle Veda Etmeliyim: İsmail Cem (2008), Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç II. (2008), Mustafa (2009), Anka Kuşu (2009), Lüsyen (2010), Canım Erdalım Sevgili Babacığım (2011), Aşka Veda (2012), Birand / Bir Ömür, Ardına Bakmadan (2012).

edebiyathaber.net (19 Ocak 2013)

Yorum yapın