Masumiyetin katili savaş

Şubat 17, 2012

Masumiyetin katili savaş

Soğuk savaşın bitmesinin ardından bu dönemi anlatan pek çok roman yazıldı. Bu hikayelerde özellikle dönemin savaş sonrasında yeniden şekillenen ülkeler ve bireyler üzerindeki etkisi anlatılıyordu. Savaşın insan üzerindeki tahribatı, şiddetin olağanlaşması, gibi pek çok tema olabildiğince işlendi. İşlenmeye de devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de Ian McEwan’ın ‘Masumiyet ya da Özel ilişki’si. Bu yılın ilk çıkan kitaplarından biri olan Masumiyet, McEwan’ın 1989’da yazdığı bir roman. Roza Hakmen’in çevirisiyle YKY tarafından yayınlanan roman, soğuk savaş sonrası tarihte Berlin’de Altın Operasyon diye de bilinen bir plandan yola çıkıyor.

2. Dünya Savaşı her ne kadar bitti gibi görünse de uzun süre savaşın etkileri Avrupa’da sürdü. Berlin’de de bitmiş gibi gözüken savaş yer altında devam ediyordu. İngiliz ve Amerikan gizli servisleri, Sovyet hattına sızmak için bir tünel projesini ortaklaşa yürütüyorlardı. Bu proje bir yıl bile sürmedi. Fakat McEwan bu projeden romanına zemin yarattı.

McEwan’ın eserlerinde hiçbir şey tesadüf değil. Romanın masumiyeti isim olarak alması da gelişi güzel bir karar değil. Çünkü McEwan savaş ortamında yitirilen masumiyetin öyküsünü anlatıyor. İngiliz bir genç olan Leonard’ın masum ve saf karakteri romanın başında işlendikten sonra kahramanımız tam olarak ne olduğu konusunda bir fikri olmadığı yeni işi için Berlin’e yolculuğa çıkar. Savaş sonrası Amerikalılarla iş birliği yaparak, Berlin’deki Rus yetkililerin telefonlarını dinleyecek bir projede görevlendirilir. Gizliliğin esas olduğu bu proje ile McEvan savaş içindeki askeri düşünme ve hareket etme biçimlerini gerçekçi bir şekilde işliyor. Yeni işi ile farklı bir dünyaya adım atan Leonard, yer altında süren savaş psikolojisi ile yavaş yavaş masumiyetini kaybeder. Berlin sokaklarında zafer kazanmış asker edasıyla yürür. Arkadaşlarıyla gittikleri bir barda tanıştıkları Maria’ya aşık olur. Maria Alman bir ailenin kızıdır. Henüz çok küçükken köylerine gelen askerlerin hamile bir kadına tecavüz etmelerine şahit olur. erken yaşta yaptığı evliliği; kocasının  kıskançlıkları, şizofrenik duyguları, alkol alışkanlığı ve sonrasında gelen şiddet yüzünden biter. Fakat kocasından kurtulmayı başaramaz. Ona para vererek yaşamından uzak tutmaya çabalar. Leonard’la tanıştığında onun masum ve utangaç bir genç oluşu dikkatini çeker. Hiçbir kızla birliktelik yaşamayan Leonard ise Maria’nın kollarında bedeninin keşfine çıkar.

Savaşı da Maria’yı da kazanmak

İngiltere’nin Aldershot kasabasında doğan McEwan ilk eseri ‘İlk Aşk, Son Törenler’ (First Love, Last Rites) 1975’te yayınlanmıştı. Yazarın ‘The Cement Garden’ (1993), The Comfort of Strangers (1990), ‘Enduring Love’ (2004), ‘Atonemen’t (2007) ve 2008’de çekilen ‘Duyurulacak’ (Saturday) gibi film uyarlamalarının olduğu düşünüldüğünde, yapıtlarındaki filmografik kurgulamayı, hikayedeki görsel gücünün etkisini romanın önemli bölümlerinde görüyoruz. Bütün günlerini yeraltında telefon dinlemeleri için yapılan düzenekle geçiren Leonard’ın düşüncelerine, askeri bir yerde olmanın, savaşı kaybetmemiş bir ülkede yaşamanın, etrafındaki bölünmelerin, taraf olmaların da etkisiyle şiddet uygulama isteği yerleşir. Almanlara karşı savaş kazanmış bir ülkenin gizli bir görevinde yer alıyor olması Leonard’da sevgilisi Maria’ya bile sahip olma duygusu yaratır. “Evet, kadın mağluptu, fethedilmişti, onun hakkıydı, kurtulamazdı ve şimdi ayrıca Leonard askerdi, savaş yorgunuydu, kana bulanmıştı, ama bitkinliği engelleyici değil, kahramancaydı. Bu kadını ele geçirmişti, ona zorla sahip oluyordu.”

İlk kez bir kadınla birlikte olan, üstelik evlenme teklifi edecek kadar aşık olan Leonard’ın buna rağmen tecavüz edecek kadar şiddeti içselleştirmiş olması, Berlin’de süren savaşın etkilerinin insanda neler yarattığının açık göstergesi. Roman bu noktadan sonra şiddetli bir gerilime giriyor. Genç bir adamın bir insanı öldürebilecek hatta parçalara ayırdığı cesetle günlerce süren bir yolculuğa çıkabilecek kadar soğuk kanlı olmasını, savaşın bütün kirlerini, kanlarını insanlara nasıl bulaştırdığını kitap boyunca dinmeyen bir gerilimle okurun gözüne sokuyor McEwan.

İyi bir gerilim romanı okumakla birlikte savaşın insanlar üzerindeki psikolojik tahribatları, yarılmaları nasıl yarattığına başka bir hikayeden okumak için ‘Masumiyet ve Özel ilişki’ iyi bir seçim olabilir.

Sevda Aydın – evrensel.net (17 Şubat 2012)

Yorum yapın