Masalsever çocuklara! | Mehmet Özçataloğlu

Şubat 19, 2018

Masalsever çocuklara! | Mehmet Özçataloğlu

Ayşe Kilimci, çocuk edebiyatının son dönemdeki sessiz emekçilerindendir. Az yazan ama öz yazanlarındandır. Masalcı ablamızdır o bizim. Çocukluğumuzda, tek kanallı dönemlerde Adile Naşit anlatırdı masalları uykumuzdan önce. Günümüzde çocuklara böyle bir sunu yapılmak istenseydi eğer Ayşe Kilimci en doğru isim olurdu kuşkusuz. Ama olsun. Televizyondan seslenemiyorsa da kitaplarla ulaşıyor çocuklara. Son olarak da “Masal Ektim Oyun Biçtim”le çıkageldi. Uçan At etiketiyle gelen kitabın önsözünde şöyle sesleniyor yazar: “… Kitaplar, masallar ve oyun da senin kalayın; çocukları pırıl pırıl eder bu üçü. Tanıştığımıza ne kadar sevindim, bir bilsen. Bana ‘Masalcı’ derler, kuru dalı çiçeklerim. Yahut öyle ettiğimi sanırım. Böyle deyip biraz çalım satayım. Masalcı haksızlıkla, düzenbazla kendince çarpışır; insanı yüceltir. Masal söylenen yere de yıldızlar doluşur. (…) Dışarıda paranın padişah edildiği zor bir dünya var. Yapayalnız, kimsesiz, dayanaksız, şarkısız, oyunsuz kalmışız haberimiz yok. Dünyamız savaşla, çocuklar hayalsizlik bombalarıyla delik deşik. Neden sanki bombalar, silahlar oyun ve oyuncaklardan, kitaplardan çok? Bankalar şarkılardan, okullardan; tüfekler çiçeklerden çok? (…)”

Masalcı ablamız, daha sözünün önünden çocuklara neler anlatacağının sinyalini de veriyor böylelikle. Kitapta on bir masal var. On birinde de ayrı dünya var. Alıp gidiyor, yaşadığımız hoyratlıklardan uzaklaştırıyor. Masalcının neşeli dili her masala yansımış. Başta dile getirdiği tekerleme nerede sonlandı da masala geçildi, hissetmiyoruz bile. Ve bu keyifli anlatım sayesinde ‘haydi bir masal daha’ diye diye bir solukta sonlanıyor kitap.

Ayşe Kilimci, “İyi ki varsınız çocuklar! Masallar, kuşlar, oyuncaklar, şarkılar… İyi ki varsınız. Dünyanın umudu sizlersiniz” diyor. O halde biz de diyelim ki, bize bu masalları anlatanlar siz de iyiki varsınız. Masallar aracılığıyla umudu aşılayanlarsınız. “Masal Ektim Oyun Biçtim” Uçan At Yayınları etiketiyle buluşuyor çocuklarla.

Laklakçı Kaplumbağalar

Kitabın adını görünce, acaba “Taktakçı Kaplumbağalar” mı olsaydı, diye düşünmeden edemedim. Malum sırt sırta vermeye kalksalar tak tak sesini duyarız zaten. Olsun, Laklakçı da olsa Taktakçı da olsa bu öyküler bizim. Masalcımız Ayşe Kilimci, bu defa biraz daha büyük yaş grubundakiler (11+) için öyküler yazmış.

Kitaba adını veren öyküde anneannesini anlatmış yazar. Ve şimdiki çocukların hiç bilmedikleri ve bilemeyecekleri “laklak” adlı oyuncaktan söz etmiş. Anneannesinin elindeki laklakla kaplumbağaları nasıl terbiye ettiğini, o laklağın sesine koşullandırıp yemeğe çağırdıklarını anlatıyor öyküde. Ama esas olan büyük kaplumbağanın kurnazlığı ve bencilliği. Ve bencilliğin, kötü düşüncelerin sahiplerinin yine de kazanamayacağı. Bu kitapta da yirmi iki öykü var. Kilimci öykülerin içerisinde tarihe yolculuk yaptırıyor. Meraklı okurlar yeni kapılar da açabilirler bu öykülerden sonra.

Laklakçı Kaplumbağalar MEB Yayınları tarafından yayımlanmış. Kitabın ciltli sert kapağı, özenli baskısı, artık işlevinin kalmadığını düşündüğüm MEB Yayınları açısından da şaşırttı beni.

Ayşe Kilimci, az yazan ama öz yazandır. Bundan dolayı hâlâ tanışmayan varsa daha da geç kalmasın. Bu dili seversiniz.

Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (19 Şubat 2018)

Yorum yapın