Laini Taylor’ın yeni serisinin ilk romanı “Hayalci” yayımlandı

Mart 6, 2018

Laini Taylor’ın yeni serisinin ilk romanı “Hayalci” yayımlandı

Laini Taylor’ın yeni serisinin ilk romanı “Hayalci”, Uğur Mehter çevirisiyle Artemis Yayınları tarafından yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Olağanüstü bir dünyada, merhamet, ihanet, intikam, kurtuluş, kader ve umutsuzluk içinde yeşeren büyük bir aşk… 

“Duman ve Kemiğin Kızı” üçlemesiyle genç okurun gönlünü kazanan ödüllü yazar Laini Taylor’ın yeni serisi, ilk romanı Hayalci ile raflarda yerini aldı.

Kimsesiz kütüphaneci Lazlo Strange, hiçbir hikâyenin anlatmadığı bir kahramana benziyordu. Ya da henüz anlatılmamış bir hikâyenin kahramanına. Lazlo’nun hayallerini, kayıp bir şehrin gizemini çözmek süslüyordu. Dünyanın geri kalanından koparılan efsanevi Hıçkırık şehrine gökyüzünü geri vermeye kararlı Tanrıkatili Eril-Fane, bu imkânsız görev için dünyanın her yerinden bilim adamlarını topluyordu. Lazlo’nun kaderi, şans eseri onu da bu yolculuğa çıkaracaktı. Ancak sessiz şehirde, varlıklarından habersiz oldukları beş sıra dışı kişi daha vardı.

Okura egzotik bir dünyanın kapılarını açan Hayalci, biyolojik deneyler, mitolojik karakterler, tuhaf yaratıklar ve büyüleyici masallarla dolu epik bir hikâye. Titizlikle dokunmuş yeni bir dünyada, sonunun gelmesini hiç istemeyeceğiniz bir macera sizi bekliyor.

Arka Kapak:

ONİKİNCİAY’IN İKİNCİ SEBT GÜNÜ, HIÇKIRIK ŞEHRİNDE GÖKTEN BİR KIZ DÜŞTÜ. TENİ MAVİ, KANI KIRMIZIYDI.

Yetim kütüphaneci Lazlo Strange’in en büyük korkusu, hayallerine ulaşamamaktı. Gizemli kayıp şehir Hıçkırık, beş yaşından beri Lazlo’nun düşlerini süslüyordu ama dünyayı gezip kayıp şehri bulabilmek için çok daha cesur ve bilgili olması gerekiyordu. Ancak beklenmedik bir fırsat doğdu ve Lazlo’nun yolu, Tanrıkatili denen ve efsanevi savaşçıları ile birlikte çıkagelen kahramanla kesişti. Hayalcinin bir karar vermesi gerekiyordu. Ya bu fırsata tutunacak ya da düşlerine sonsuza dek veda edecekti.

Hıçkırık’ta iki yüz yıl önce neler yaşanmıştı da gizemli şehir, dünyanın geri kalanından kopmuştu? Tanrıkatili, hangi tanrıyı katletmişti? Ve çözmeye çalıştığı büyük sorun neydi?

Hepsinin cevabı Hıçkırık’ta yatıyordu. Ancak daha da büyük sırlarla birlikte. Lazlo’nun rüyalarına giren mavi tenli tanrıça da kayıp şehirdeydi. Lazlo, varlığından bile emin olmadığı bir kızı rüyalarında nasıl görebiliyordu? Ve bütün tanrılar öldüyse, kız neden bu kadar gerçek görünüyordu?

edebiyathaber.net (6 Mart 2018)

Yorum yapın