Kült romanlar, yeni ciltleriyle raflarda

Ekim 18, 2019

Kült romanlar, yeni ciltleriyle raflarda

Albert Camus’nün “Yabancı”, Paulo Coelho’nun “Veronika Ölmek İstiyor”, Gabriel García Márquez’in “Kırmızı Pazartesi” ve Hermann Hesse’nin “Siddhartha” kitaplarının ciltli özel baskıları Can Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

Can Yayınları, modern ve çağdaş edebiyatın kült yapıtlarını ciltli, şömizli, özel tasarımlı baskılarda bir araya getiriyor. İlk dört kitap raflarda.

Yabancı

Albert Camus’yü yalnız Fransa’da değil, tüm dünyada bir neslin sözcüsü ve kılavuzu haline getiren ilk romanı, varoluşçuluk felsefesinin en ses getiren metni olmuştur. Yabancı, sıradan bir insanın yabancılaşması üzerinden modern insanın anlam arayışını, bilincin toplumdan ve dış dünyadan kopuşunu anlatan, yankısı sonsuza dek kulaklarda çınlayacak bir başyapıt.

Meursault topluma, kurallarına ve beklentilerine yabancıdır. Annesi öldükten sonra, çevresindekileri memnun etmek için duygularını göstermeyi reddetmiştir. Cezayir’de işlediği nedensiz suçun sonrasında en ufak bir pişmanlık duymamasıyla herkesi öfkelendirir. Meursault çok geçmeden işlediği bir suçtan çok, gerçek duygularını dile getirdiği ve toplumun istediği kalıba girmeyi reddettiği için dışlandığını anlayacaktır.

ALBERT CAMUS 1913’te Cezayir’de dünyaya geldi. Cezayir Üniversitesi’nde sürdürdüğü felsefe öğrenimini sağlık sorunları nedeniyle yarıda bıraktı. 1938’de Paris’e gitti, ilk yapıtları Tersi ve Yüzü ile Düğün bu dönemde yayımlandı. Edebiyat dünyasına asıl girişini, 1942’de yayımlanan Yabancı adlı romanı ve Sisifos Söyleni başlıklı felsefi denemesi belirledi. Birbirini tamamlayan bu iki yapıtta, varoluşçu izler taşıyan “saçma” felsefesini geliştirdi. Başkaldıran İnsan, Yaz, Sürgün ve Krallık isimli eserleriyle hem edebiyat hem de düşünce alanlarında yetkinliğini kanıtladı. Mutlu Ölüm ve İlk Adam adlı romanları ölümünden sonra yayımlandı. 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen ve bugün XX. yüzyıl edebiyat ve düşünce dünyasının en önemli adlarından biri kabul edilen Albert Camus, 1960’ta bir trafik kazasında yaşamını yitirdi.

AYÇA SEZEN İstanbul’da doğdu. Saint Benoit Fransız Lisesi’ni bitirdi. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda tamamladı. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Halen çevirmenlik ve editörlük yapıyor. 

Veronika Ölmek İstiyor

Paulo Coelho, Bosna ve Slovenya’da geçen, en sevilen romanlarından biri olan Veronika Ölmek İstiyor’da, varoluşumuzun her dakikasında yaşam ile ölüm arasında bir seçim yapıyormuş gibi hissetmemizi istiyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkanları, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalanları ve tüm olumsuzluklara rağmen hayatın sonsuz değerini anlatıyor.

Veronika görünüşte her istediğine sahip, renkli bir yaşam süren, erkeklerle gezip tozan genç ve güzel bir kadındır. Buna karşın bir şeylerin eksik olduğu hissiyle mutsuz bir hayat sürer. Başarısız bir intihar girişiminin ardından kendini bir akıl hastanesinde bulur. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika, bu süreçte başka dünyaların insanlarını tanırken kendi benliğini de keşfetmeye başlar.

PAULO COELHO 1947’de Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde doğdu. Kendini tümüyle edebiyata vermeden önce tiyatro yönetmenliği, oyunculuk, şarkı sözü yazarlığı ve gazetecilik yaptı. 1986’da yayımlanan Hac adlı ilk romanının ardından gelen Simyacı’yla dünya çapında üne erişti. Simyacı, 20. yüzyılın en önemli yayıncılık olaylarından biri oldu ve 85 milyon sattı. Coelho, Brida (1990), Piedra Irmağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım (1994), Beşinci Dağ (1996), Işığın Savaşçısının Elkitabı (1997), Veronika Ölmek İstiyor (1998), Şeytan ve Genç Kadın (2000), On Bir Dakika (2003), Zahir (2005), Portobello Cadısı (2006), Kazanan Yalnızdır (2008), Elif (2011), Akra’da Bulunan Elyazması (2012), Aldatmak (2014), Casus (2016) ve Hippi (2018) gibi yapıtlarıyla sürekli olarak çoksatar listelerinde yer aldı. Sosyal ağlarda en çok takipçiye sahip yazar olan Coelho’nun, 81 dilde yayımlanan kitaplarının toplam satışı 225 milyonu geçti. Bugüne kadar pek çok ödül ve nişana değer görülen Coelho, Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve Brezilya Edebiyat Akademisi üyesidir

Kırmızı Pazartesi

Kırmızı Pazartesi, bir cinayetin arka planını göstermekten öte, acımasız törelerin kıskacındaki bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. Böylece alabildiğine sürükleyici bu kısa ve ölümsüz roman, adeta bir toplumun ruh çözümlemesi niteliğini de kazanmış oluyor.

Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in 1981’de yayımlanan ve başyapıtları arasında yer alan romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayetin öyküsünü anlatıyor. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayeti kendine özgü eşsiz anlatımıyla aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın daha ilk sayfadan töre cinayetine kurban gitmesi ve bu cinayetin hangi dinamiklerin etkisiyle işlendiği geri dönüşlerle adım adım gözler önüne seriliyor.

GABRIEL GARCÍA MÁRQUEZ 1928’de Kolombiya’nın Aracataca kentinde doğdu. Hukuk ve gazetecilik öğrenimini yarım bıraktı. 1940’lardan başlayarak uzun yıllar gazetecilik yaptı. Yine aynı yıllarda öykü yazmaya başladı. Yayımlanan ilk önemli yapıtı, Yaprak Fırtınası’ydı. Albaya Mektup Yok, ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan bir subay eskisinin öyküsüydü. Bunu Hanım Ana’nın Cenaze Töreni (1962) ve Şer Saati (1962) izledi. García Márquez, en tanınmış romanı Yüzyıllık Yalnızlık’ı (1967), Meksika’ya ilk gidişinde yazdı. Yüzyıllık Yalnızlık’taki bir bölümden esinlenerek yazdığı öykülerini İyi Kalpli Eréndira (1972) adlı kitapta toplayan yazar, daha sonra birbiri ardı sıra Mavi Köpeğin Gözleri’ni (1972), Başkan Babamızın Sonbaharı’nı (1975), Kırmızı Pazartesi’yi (1981), Kolera Günlerinde Aşk’ı (1985), Simón Bolívar’ın yaşamının son aylarını konu edinen Labirentindeki General’i (1989) yayımladı. García Márquez, 1982’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. 2014’te Meksika’da seksen yedi yaşında hayata veda etti.

İNCİ KUT lise öğrenimini 1960’ta Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Varşova Üniversitesi İspanyol Filolojisi bölümlerinden mezun oldu. 1990 yılından başlayarak Miguel Delibes, Gabriel García Márquez, Isabel Allende, Mario Vargas Llosa, José Mauro de Vasconcelos ve José Saramago gibi İspanyol, Portekizli ve Güney Amerikalı yazarların roman ve öykülerini Türkçeye kazandırdı.

Siddhartha

1922’de yayımlandığından beri milyonlarca insana kılavuzluk eden Siddhartha, Doğu ve Batı din geleneklerini psikanaliz ve psikolojiyle birleştiren, insanlığa dair derin bir empati duygusuyla yazılmış, 20. yüzyılın ortaya çıkardığı en önemli ve en sarsıcı alegorilerden biri.

Hindistan’da yaşayan genç bir Brahman olan Siddhartha, varlıklı ve ayrıcalıklı hayatını bırakır ve özbenliğini bulmak için yola çıkar. Nirvana’ya giden dönemeçli yolda güzel bir kadının kollarından, şöhretin ve zenginliğin tuzaklarından geçecek ve anlamın öğretilemeyeceğini, ancak deneyimlenebileceğini görecektir; aydınlanmaya yalnız aramayı bıraktığı zaman ulaşacağını anlayacaktır.

HERMANN HESSE 1877’de Almanya’nın Baden-Württemberg eyaleti, Calw kasabasında doğdu. İlk şiirini yirmi beş yaşında yazdı. Bunu Peter Camenzind, Çarklar Arasında, Gertrud, Rosshalde, Demian ve diğer romanları izledi. Jung’un öğrencisi Lang ile dostluğu Hesse’nin ruhbilime ve Jung’a duyduğu ilgiyi körükleyerek şiirsel iç dünyasını zenginleştirdi. İnsancıllığı, barışseverliği ve insan yaşamını irdeleyen felsefesi Bozkırkurdu, Narziss ve Goldmund ile Siddhartha adlı romanlarında özellikle belirgindir. Boncuk Oyunu adlı romanından sonra 1946’da Nobel Edebiyat Ödülü de alan Hesse’nin Doğu edebiyatı ve mistisizmine düşkünlüğü, bireysel bunalımların çözümünü Doğu felsefesinde arayışı, 1960’lı yıllarda canlanan Budizm ve Zen Budizm akımlarının da yardımıyla onun, özellikle Amerikan hippi gençliği arasında en çok okunan yazarlar arasına girmesini sağladı. Hermann Hesse, 1962 yılında öldü.

KÂMURAN ŞİPAL 1926’da Adana’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Çağdaş Alman Hikâyesi / 1945’ten Sonra başlıklı bir incelemesi; Beyhan, Elbiseler Çarşısı, Büyük Yolculuk, Buhûrumeryem, Köpek İstasyonu adlı öykü kitapları yayımlandı. Elbiseciler Çarşısı’yla 1965 Sait Faik Öykü Ödülü’nü, Sırrımsın Sırdaşımsın adlı romanıyla 2011’de Orhan Kemal Roman Armağanı aldı. Rainer Maria Rilke, Franz Kafka, Robert Musil, Heinrich Böll, Thomas Mann, Günter Grass, Ingeborg Bachmann, Sigmund Freud, Hans Bender gibi önemli yazarların eserlerini dilimize kazandırdı. 2019’da aramızdan ayrıldı.

edebiyathaber.net (18 Ekim 2019)

Yorum yapın