Kötü bir hayatta iyi bir hayat sürmek mümkün müdür?

Ocak 10, 2014

Kötü bir hayatta iyi bir hayat sürmek mümkün müdür?

duvar 12 kapak son-3Duvar dergisinin Ocak-Şubat sayısı okurlarla buluştu. Derginin 12. sayısı 2013 yılında Adorno Ödülü’nü alan Judith Butler’ın ödül töreninde yaptığı konuşmayla açılıyor.

Butler, bugüne dek çok sayıda dile çevrilen konuşmasında, Adorno’nun Minima Moralia’da dile getirdiği, “Yanlış hayat doğru yaşanmaz” sözünden yola çıkarak “kötü bir hayatta nasıl iyi bir hayat sürülür?” sorusuna odaklanıyor. Adorno’nun, “eşitsizlik, sömürü ve silinme biçimleriyle yapılandırılmış daha geniş bir dünya bağlamında, kişinin kendisi için, kendisi olarak iyi bir hayat sürdürmenin bir yolunu bulmasının ne kadar zor olduğuna” işaret ettiğini belirten Butler şunları söylüyor: “En iyi nasıl yaşayacağımı ya da iyi bir hayatı nasıl süreceğimi soruyorsam, yalnızca iyi olanın ne olduğuna dair fikirlerden değil, yaşamanın ve hayatın ne olduğuna dair fikirlerden de yararlanıyorumdur. Ne tür bir hayat süreceğimi sorabilmem için hayatıma dair bir kavrayışımın olması gerekir, hayatımın bana, beni sürükleyen değil, benim sürebileceğim bir şey gibi görünmesi gerekir. Olduğum canlı organizmanın tüm yönlerini ‘sürmemin’ mümkün olmadığı açık olsa da, bu soruyu sorma ihtiyacı duyuyorum: Hayatımı nasıl sürebilirim? Hayatı oluşturan tüm yaşam süreçlerini sürmek mümkün olmadığında, ya da hayatın sadece belirli yönlerini kastederek veya üzerine düşünerek yönlendirip oluşturmak mümkünken diğer yönler için bu geçerli olmadığında, kişi bir hayatı nasıl sürebilir?”. Butler’in yazısını Türkçe’ye Can Semercioğlu ve Başak Ertür çevirdi.

Derginin bu sayısında ayrıca geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Doris Lessing’le ilgili iki yazı yer alıyor. Gülhan Erkaya Balsoy, “Doris Lessing ve insanın olduğu şeyi sevebilmesi üzerine” başlıklı yazısında Lessing’in bir kadın olarak yazarlığını, feminizmle gerilimli ilişkisini değerlendirirken, J. M. Coetzee yıllar önce yazdığı “Yüreğim” başlıklı makalesiyle Lessing’in “Tenimin Altında” adlı kitabını eleştiriyor.

Duvar’da yer alan diğer yazılar ise şöyle sıralanıyor: Aydın Çam, “Kutu: içinde başka şeyler olan bir şey” başlıklı yazısında iktidarın kent ve beden politikalarını, Ömer F. Oyal “Büyüyü onarmak” yazısıyla Alman ve Japon edebiyatlarını, Alp Yücel Kaya ile Yücel Terzibaşoğlu “Beyaz Kadına Dokunma: Mülkiyetin tarihi, sınıfların tarihi”nde kentsel dönüşüm politikalarını ve Gezi direnişini değerlendiriyorlar. Dergide ayrıca, Ali Özgür Özkarcı “Neo- dandy’liğin açılış konuşması”, Bora Erdağı “Eleştiri, Jude ve Çağrı”, Can Semercioğlu “Alternatif bir projeden popüler kimliğe: Indie müzik”, Abdullah Çelik “Edward Said, Geç Dönem Üslubu ve sanatçının ölümle imtihanı”, Mustafa Karadeniz “Dar mekânlardan kapalı kapılara ‘bir yazma kırgını’nın yalnızlık halleri: Haziran” başlıklı yazılarıyla yer alıyor.

Bu sayıda Mehmet Erte, Hakan Yılmaz, Ahmet Büke ve Ercan Yılmaz hikayeleriyle; Ender Öndeş, Ali Özgür Özkarcı, Mehmet Said Aydın, Serdar Solkun, Ozan Yıldız, Olcay Özmen, T. S. Eliot, Mahmut Temizyürek, İsmail Aslan, Çağrı Çığ Sığırcı ve Burak Demiryakan ise şiirleriyle yer alıyor.

edebiyathaber.net (10 Ocak 2014)

Yorum yapın