Keşke kadının adı hep olsa

Haziran 7, 2013

Keşke kadının adı hep olsa

Kadın Yazarlar Kurmaca Ödülü, May We Be Forgiven romanıyla ABD’li yazar A.M. Homes’a verildi. Böylece ödül, üst üste beşinci kez bir Amerikalıya verilmiş oldu.

Kazanan kitabın kısa sürede Türkçeye çevrildiği Kadın Yazarlar Kurmaca Ödülü’nü alan Homes’un romanı, korkunç bir şiddet olayının tarihçi Harry Silver ile güzel bir karısı ve iki çocuğu olan başarılı bir televizyon yöneticisi kardeşi George’un hayatını nasıl değiştirdiğini ele alıyor. Ödülün Seçici Kurul Başkanı aktris Miranda Richardson romanı “büyüleyici, özgün ve komik bir kara komedi” olarak tanımlarken, “Bu, okumak isteyip de dostlarımıza hediye edeceğimiz bir kitap” dedi.
Homes, ödüle değer görülen romanı en başta öykü olarak tasarladığını anlattı. “Kısa hikâye olacağını düşünmüştüm, fakat yazmayı sürdürdüm, 700 sayfa kadar” diyen Homes sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürüklenmeme müsaade ettim ki bunu zorunlu olarak yapmıyorum. Beğeneceğim ve kendimi eğlendiren bir kitap yazdığımı düşünmüştüm. Ayrıca ödülü kazanmak, adımın baş harflerini kullanmamdan dolayı istem dışı oluşan gizemli havayı da dağıtmama olanak sağladı. Yıllardır insanlar ‘A.M. Homes kim? A.M. Homes erkek mi, kadın mı? Ya da gizlenmeye mi çalışıyor’ diye sorup duruyordu. Ayan beyan ortadayım, ben bir kadınım ve bu ödülü kazanmaktan dolayı heyecan duyuyorum.”
New York City’de yaşayan A.M. Homes “Things You Should Know” ve “The Safety of Objects” adlı iki öykü kitabı yazdı. 1996 tarihli romanı “The End of Alice” tutuklu bir pedofili ile genç bir kızın mektuplaşmalarını anlatıyor. 2006’da çıkardığı “This Book Will Save Your Life” ise günahlarından arınmaya çalışan bir adamın hikâyesini ele alıyor. Homes’un 2007 yılında çıkardığı anı kitabı “The Mistress’s Daughter” da yazarın evlat edinilmesini ve 30’lu yaşlarının başında biyolojik babasıyla tekrar bir araya gelişini anlatıyor.

Kaynak: The Guardian (7 Haziran 2013)

Yorum yapın