Keşke biraz “Semizotu Bilgesi” olabilsek… | Serkan Parlak

Haziran 12, 2020

Keşke biraz “Semizotu Bilgesi” olabilsek… | Serkan Parlak

Semizotu Bilgesi” yazıyla ilgili bir referans kitabı da olan Işıl Işık’ın A7 Kitap’tan çıkan ilk romanı. Işık, romanını kalbinde her daim yeşil dalı olanlara ithaf etmiş.

Romanın başkahramanı Rüya, kendisini aldatan eşinden boşanmış, yalnız yaşayan bir kadındır. Oğlu Sinan İtalya’da okur ancak uyum sağlayamadığı için geri dönmek istemektedir. Sevgilisiyle olan aşkları tükenmeye yüz tutmuştur. Ömer fotoğrafçıdır ve iş hayatının yoğunluğu nedeniyle türlü mazeretler uydurup Rüya’dan sürekli kaçar. Teyzesi alzheimer hastasıdır. Bir araya geldiklerinde geleneksel bir yaklaşımla Rüya’nın sürekli geçmişini ve benliğini sorgulamasına neden olur, onu daha da boğar. Abisi ise varlığıyla hayatını karartmaya yetmiştir ömür boyu. Rüya depresyondadır, antidepresan ve sakinleştiricilerle ancak ayakta kalır. İş hayatında yeni nesil çalışanların yaklaşımlarıyla zıtlaşır. O birçok açıdan eski insandır, rutinlerin, yalın güzelliklerin insanıdır. Artık emeklilik zamanı gelmiştir ancak oğlunun okul masrafları nedeniyle bir süre daha çalışması gerekir. İşten atılmaktan da korkar, uçağa binmekten de. Etrafındakilerin tuhaf konuşma ve yazı biçimleri onu rahatsız eder. Uyumsuzdur. Sonunda yakın arkadaşı Zehra’nın aracılığıyla terapiye gider. Başlangıçta işler yolunda gibidir ancak Sinan’ın geri dönmeye kararlı olması, eski eşi Ergun’un yanında kalacak olması ve bir de üstüne üstlük eski eşinin kendisini defalarla aldattığı halde, onun sevgilisiyle rahat yaşamak için oğlunu İtalya’ya gönderdiğini söylemesi Rüya’yı iyice çıldırtır. Hepsi dönüp dolaşıp zihnini allak bullak eden endişelere, sorgulamalara varır. Geçmişin yükü, korkular, beklentiler onu iyice boğar. Çaresizdir.

Semizotu Bilgesi, öncelikle kadınlık durumlarına dair bir roman. Kişi kadrosu kalabalık, ancak hepsi merkez kahraman Rüya’nın etrafında dönüyor, çelişkilerini açığa çıkararak onu daha iyi tanımamızı sağlıyor. Rüya’nın arayışının kökeninde sevgi var.  Rüya, aynı zamanda romanın birinci tekil kişi anlatıcısı, olan biteni geçmişe dönüşler de yaparak şimdiki zaman kipinde, yer yer okurla dertleşir gibi anlatıyor. Açılış, sevgilisi ya da eşi olduğunu düşündüğümüz birinin otomobilini öfkeli bir halde çizmesiyle oluyor. Anlatıcı bütün bunları neden yaptı acaba diye soruyoruz ister istemez. Roman Rüya’yı bu hale getiren süreci anlatıyor bir bakıma ve tabi ki çözümü. Devrik cümleler, metaforlar ve benzetmeler Rüya’nın yolculuğuna şiirsellik katıyor.

Semizotu Bilgesi doğaya, kendine, topluma yabancılaşan, geleneksel ve modern hayata dair değerlerin çatışmasını her daim yaşayan; ev, iş, çocuk, evlilik ve aşka dair beklentilerin çıkmaza sürüklediği modern kadının ve tabi ki onun ilgi, sevgi, ilişkilenmeye dair çözüm arayışının romanı. “İnsana, yaşama ve varoluşa açılan farklı bir pencere…”

Kaynak: Semizotu Bilgesi, Işıl Işık, A7 Kitap, Aralık 2017, 1. Basım, 214 sayfa.

Serkan Parlak – edebiyathaber.net (12 Haziran 2020)

 

 

 

Yorum yapın