Joseph Roth’tan “Radetzky Marşı”

Haziran 21, 2013

Joseph Roth’tan “Radetzky Marşı”

Joseph Roth‘un Radetzky Marşı adlı romanı, Etem Levent Bakaç’ın çevirisiyle Aylak Adam Yayınları’nca yeniden yayımlandı.

“Başlangıçta halkları, otonomiyi ve ‘daha fazla haklar’ talep eden ‘halk’ı yalnızca küçük görmüştü. Şimdi ise onlardan nefret ediyordu; işçilerden, kundakçılardan, seçim konuşmacılarından. Bölge Komiseri’ne, göstericilerin herhangi bir ‘rezolüsyon’ kaleme almaya kalkıştığı her türlü toplantıyı hemen dağıtması için talimat verdi. Son zamanlarda modern olan sözcüklerin içerisinde en fazla nefret ettiği sözcüktü ‘rezolüsyon’; belki de tek bir harf değişikliğiyle tüm kelimelerin içerisinde en reziline, ‘revolüsyon’ kelimesine dönüştürülebildiği için. Bu sözcüğü tamamen yok etmişti.”

Radetzky Marşı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun önlenemez çöküşünü güzel bir dille anlatan hüzünlü bir hikâyedir.

Joseph Roth yalnızca 1920’li yılların en tanınmış gazetecilerinden birisi olmakla kalmayıp aynı zamanda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun çöküşünün yazarı olarak edebiyat tarihine adını yazdırdı. Romanlarında vatanlarını, kimliklerini ve yollarını yitiren insanların çarpıcı hikâyelerini anlattı. Elinizdeki roman Joseph Roth’un başyapıtı sayılıyor. Duayen edebiyat eleştirmeni Marcel Reich-Ranicki Radetzky Marşı’nı Almanca yazılmış en önemli 20 romandan birisi olarak değerlendiriyor.

Joseph Roth’un, romanına adını verdiği Radetzky Marşı 1848 yılında baba Johann Strauß tarafından Joseph Wenzel Kont Radetzky von Radetz’in onuruna bir askeri marş olarak bestelenmiştir. Avusturyalı General Joseph Wenzel Kont Radetzky von Radetz (1766 – 1845) 1813 yılında Napolyon’a karşı verilen Leipzig Meydan Muharebesi’nde koalisyon güçlerinin zaferinde önemli bir rol oynayan tarihi bir figürdür. Radetzky Marşı çokuluslu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun önlenemez çöküşünü olağanüstü güzellikte bir dille anlatan hüzünlü bir hikâyedir. Joseph Roth Radetzky Marşı’nda imparatorluğun geleneklerinin nasıl yerle bir olduğunu dört kuşağı kapsayan bir aile dramı kapsamında anlatıyor.

edebiyathaber.net (21 Haziran 2013)

Yorum yapın