John Barth’tan “Yüzen Opera” ve “Yolun Sonu”

Kasım 8, 2016

John Barth’tan “Yüzen Opera” ve “Yolun Sonu”

barth-kapak-o%cc%88nJohn Barth’ın “Yüzen Opera” ve “Yolun Sonu” romanları, Esra Gül Coşkun çevirisiyle MonoKL Yayınları tarafından tek kitap olarak yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

John Barth’ın romanları Amerika’da postmodern tekniklerin ve yalın mizahın öncüsüdür. Hiciv ve satir dehası olarak gösterilen Barth, Yüzen Opera & Yolun Sonu romanlarıyla adını Amerikan Edebiyatı’nın devleri arasına yazdırmıştır. 

Arka kapaktan

“Ah bu ben… Korkarım her şey çok önemli ve nihayetinde hiçbir şeyin önemi yok… Neden Yüzen Opera? Bu, eskiden Virginia ve Maryland gelgit suları bölgelerinde dolaşan bir gösteri gemisinin adının bir kısmıydı: Adam’ın Hakiki & Benzersiz Yüzen Operası … Bu kitapta anlatılanlar da kısmen o gemide geçiyor… Sadece bir tane büyük, düz ve açık güvertesi olan bir gösteri gemisi inşa edip orada sürekli olarak gösteriler düzenlemek fikri hep hoşuma gitmiştir. Gemi demir atmayacak, bunun yerine akıntıyla birlikte nehirde bir aşağı bir yukarı sürüklenecek, seyirciler nehrin iki yakasında da oturacaklar. Gemi yanlarından geçerken, oyunun o anda oynanan kısmı neresiyse onu yakalayacaklar ve sonra başka bir parça daha yakalamak için akıntının gemiyi geri getirmesini beklemek zorunda kalacaklar, tabii hâlâ orada oturuyorlarsa. Boşlukları doldurmak içinse hayal güçlerini kullanmak zorunda kalacaklar… Çoğu zaman neler olup bittiğini hiç mi hiç anlamayacaklar ya da aslında bilmedikleri hâlde bildiklerini düşünecekler. Pek çok kere aktörleri görebilecekler, ama duyamayacaklar. Hayatın buna ne kadar da benzediğini açıklamama lüzum yok. Arkadaşlarımız akıntıyla önümüzden geçerler, onlarla yüz yüze geliriz, onlar akıntıyla birlikte ilerlemeye devam ederler, biz de onlar hakkında duyduğumuz söylentilerle yetinmek zorunda kalırız ya da izlerini tamamen kaybederiz; sonra tekrar gelirler, ya arkadaşlığımızı yenileriz ya da artık birbirimizi anlamadığımızı fark ederiz. İşte bu kitap da bu şekilde ilerleyecek, bundan eminim. Dostum, yüzen bir opera bu; tuhaflıklarla, melodramla, büyük gösterilerle, derslerle ve eğlenceyle dolu, ama bu opera benim avare yazımın akıntısında gönülsüzce yüzüyor: Onu fark edeceksin, sonra gözden kaybedeceksin, ardından tekrar yakalayacaksın ve kendisi kâh gözünün önünde kâh uzaklarda seyrederken, olayların izini sürmek için belki de dikkatini ve hayal gücünü en iyi şekilde kullanman lazım gelecek…”

edebiyathaber.net (8 Kasım 2016)

Yorum yapın