İçinden İzmir geçen öyküler | Mehmet Özçataloğlu

Nisan 11, 2016

İçinden İzmir geçen öyküler | Mehmet Özçataloğlu

mehmet fotoSosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi ikinci kitapla karşımızda. Bilenler biliyor, bilmeyenler için kısaca özetleyelim. Ahmet Büke’nin ON8 Blog’da her pazartesi öyküler yazdığı köşesinin adıdır ‘Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi.’ İlk kitap ‘İnsan Kendine de İyi Gelir’ çok da uzun sayılamayacak bir süre önce okurlarıyla buluşmuştu. Şimdilerde ikinci kitap ‘Gizli Sevenler Cemiyeti’ elimizde. İlk kitaptan tanıdığımız ya da öncesinde blogdan tanıdığımız Arap Hatçam Teyze, Bakkal Nihat, Berber Kazım yine bu kitapta da var. Aslında onları sadece kitaptan da tanımıyoruz. Her biri çocukluğumuzdaki anılarımızda yer alıyorlar. O küçük, sıcak ilişkilerle örülü mahallemizde de vardılar. Bugünün çocukları, gençleri AVM kültürü ile yetiştikleri için, değil mahalledeki, sokaktaki, apartmandaki ilişkiler o denli soğuk ve yabancı ki o günleri ancak kitaplarda okuyabiliyorlar artık. Yaşamaları mümkün değil!

‘Gizli Sevenler Cemiyeti’ yirmi dört öyküden oluşuyor. Yirmi ikisi ON8 Blog’da yayınlanan öyküler. Fakat lezzeti hiç tükenmiyor bu öykülerin. Daha önce blogda okumuş olsam da kitapta da yeniden aynı keyfi alarak okudum. Ve defalarca daha okuyabilirim. Nedenini ise bu öykülerin yaşamı karşılayan, yaşamı kucaklayan öyküler olmasına bağlıyorum. Bu öyküler sayesinde görmüş olduğum bir şey var ki; o da öykünün günlük yaşamın hızını yakalayabiliyor olması. Bununla birlikte bu hızı yakalatabilmek, her hafta aynı gün düzenli olarak öykü yazıp yayınlayabilmek herkesin harcı olmasa gerek.

SAA2 Gizli Sevenler kpk 1Başlıkta ‘içinden İzmir geçen öyküler’ dedim çünkü yazarı bu öykülerin İzmirli olduğunu kabul etmiyor. Semih Gümüş ile gerçekleştirilen ‘bir blog macerası’ başlıklı söyleşide “Kitaptakilerin 70-80’li yıllarda yaşanabilecek hikayeler olduğunu ve İzmir’i sadece bir fon olarak kullandığını belirtiyor yazar.

Ahmet Büke sıradan bir öykücü değil. Onu sıradışı yapan da her defasında yeni bir şeyler denemesidir. Geçmişten bugüne izlediğimizde yazarı ve yazdıklarını, hep mahallemizi, bizi yazdığını görürüz. Karakterler, semtler aynıydı fakat ‘Yüklük’te örneğin, iki bölüm halinde ilerliyordu kitap. Blog denemesi yine başka bir yenilik. “100 Tuhaf Kitap” derlemesi de bir başkası…

Ve işte karşımızda “Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi.” Adı ansiklopedi olduğuna göre sayının daha da çoğalacağını düşünüyorum, umut ediyorum. Bu kitapta yer alan yenilik  “Nenem ve Dedem İçin Sözlük” başlığını taşıyor. On bir sözcük ve bu on bir sözcüğü içeren öykü. Birbirini devam eden, tamamlayan on bir öykü. Bakalım bir sonraki yenilik ne olacak diye düşünmeden edemiyor insan.

Ahmet Büke’nin kendine has anlatımı, mizahi dili, sıcak karakterlerle birleşince ortaya da tadına doyum olmaz öyküler çıkıyor. Okuduklarınız tarafından sarıp sarmalandığınızı hissediyorsunuz. Sait Faik öykücülüğümüzde bir eşiktir. Ahmet Büke de çağdaş edebiyatta öykücülüğün bir eşiği olmuştur artık. Onun yazdıkları, anlatımı, gelecek kuşaklara bir örnek bir başvuru kaynağı olacaktır. Eğer hâlâ “Gizli Sevenler Cemiyeti”ne üye olmadıysanız daha fazla oyalanmayın.

Ahmet Büke, 2011 Sait Faik Hikaye Armağanı sahibi bir öykücü. Ve bu kitabın sonunda yer alan “Teşekkürler Hayat, Verdiğin Her Şey İçin” başlıklı kabir güzellemesini okuduğumda bu ödülün hak edilmiş bir ödül olduğunu düşünmeden edemedim. Kendi kendime de şöyle mırıldandım: “Teşekkürler hayat, Ahmet Büke öykülerini okumamı sağladığın için!”

Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (11 Nisan 2016)

Yorum yapın