Her şeyi “görmek” lütuf mudur yoksa lanet mi?

Temmuz 24, 2019

Her şeyi “görmek” lütuf mudur yoksa lanet mi?

Eddi Anter’in Karanlıkta Yürüyen Yabancı adlı romanı Destek Yayınları etiketiyle yayımlandı.

Tanıtım bülteninden

İnsanların yalan söyleyip söylemediklerini, hırsız olup olmadıklarını yüzlerinden okuyabildiğinizi düşünün. Tüm olumsuz karakter özelliklerinin renkli lekeler şeklinde suratlarda belirdiğini farz edin. Bunu da gören sadece siz olun. Nasıl bir hayat olurdu acaba?

Ya da herkesin kendisi dışında olan insanlarda bu lekeleri gördüğünü hayal edin. Kendinizde olanları görmediğinizde ne yaptığınızı bilmez misiniz? Tertemiz değilseniz siz nesiniz?

Başkarakter Nasip’in nasibi buydu. O her şeyi görendi; bu ona bahşedilmiş bir lütuf muydu yoksa bir lanet miydi? Okuyunca bulacaksınız, bulunca olacaksınız…

Eddi Anter’in okurlarını masal âleminde gezdirirken gerçeklerle yüzleştirdiği dokuzuncu romanı Karanlıkta Yürüyen Yabancı Destek Yayınları’ndan çıktı.

Arka Kapak Yazısı:

Kimi insan rahatlıkla ahkâm keserken yapılmamalı dediği şeyi gizlice kendisi yapar. Kendisine dürüst değildir, sanır ki onu “Gören” olmaz. Sana gözlerini “Veren” seni “Görmez” mi sanırsın?

Kendi hata ve günahıyla saklambaç oynayıp başkasınınkiyle yakar top oynayanlardan sakın kendini!

Bir sabah uyanıp insanların suratlarına baktığında, karşındaki kişinin yüzünde, onların içinde gizli duran cimrilik, kibir, kıskançlık, hırsızlık gibi olumsuz karakter özelliklerinin belli bir renkle ortaya çıktığını görebilseydin, bu hayatında neyi değiştirirdi bir düşün. Aynaya koşup baktığında kendi suratında veya bedeninde hiçbir renkli leke olmadığını gördüğünde bu ne anlama gelirdi? Sen gerçekten tertemiz misin yoksa kendine en uzak kişi yine sen misin?

Kendi hayatının filminde yönetmen olacaksan kimlere rol, kimlere yol vermen gerektiğini bil önce!

Baş karakter Nasip, farklı ülkelerin değişik makamlarında, bilge kişilerle, hayatını ve varlığını sorgularken, herkesin Karanlıkta Yürüyen Yabancılar olduğu bu masalda senin için Işık’ta yürüyen bir tanıdık olacak…

Yazar Hakkında: 

1961 yılında İstanbul’da doğan Eddi Anter ilk, orta ve lise eğitimini Nişantaşı Işık Lisesi’nde aldıktan sonra yükseköğrenimine yurtdışında devam etti. İngiltere’de Brighton Polytechnic’te İşletme bölümünü bitirdi. Amerika’da University of Miami’de Uluslararası Pazarlama yüksek lisansını tamamladıktan sonra Nova Southeastern University’de Klinik Psikoloji dalında yüksek lisansını aldı.

Anter, yirmi yıl boyunca tekstil ihracat işiyle uğraştı. Bir internet sitesinde “Don E” adı altında kültür ve sanat üzerine yazılar yazdı. Haftalık Şalom gazetesinin “Miami Mektubu” köşesinde 6 yıl boyunca okuyucularıyla buluştu. Halen Yuvaya Yolculuk Dergisi’nde yazılarını paylaşmaktadır.

Farkındalık Hapı ve İş’te Farkındalık adları altında Kişisel Dönüşüm ve Kurumsal Eğitimler veren Anter bireysel danışmanlık hizmeti de sunmaktadır.

2006 yılında yayımlanan Lilly-Ben Bir Arap Yahudisi’yim adlı ilk romanı aylarca En Çok Satanlar Listesi’nde yer aldı. 2007 yılında çıkan Kumbara adlı ikinci ve 2009 yılında çıkan İkilem adlı romanları da uzun bir süre En Çok Satanlar Listesi’nde kaldı.

İnkâr isimli eser 2011 senesinde, Kabile adlı romanı 2014 yılında ve Ben Benim adlı kitabıysa 2015’te okuyuculara sunuldu. 2016 yılında yayımlanan Kesmeşeker romanıyla 2017 yılında çıkan Vakitsiz Kaybedenler romanı halen Longseller olarak raflarda yerini korumaktadır.

Yazarın yayınevimizden çıkan diğer kitapları:

Kabile, Kumbara, Lilly, Ben Benim, İnkâr, Kesmeşeker, Vakitsiz Kaybedenler

edebiyathaber.net (24 Temmuz 2019)

Yorum yapın