Gülsüm Songül Ercan’ın “Tarih Metinleri: Metin Tipi ve Nedensellik İlişkisi” kitabı üzerine | Baran Barış

Haziran 19, 2020

Gülsüm Songül Ercan’ın “Tarih Metinleri: Metin Tipi ve Nedensellik İlişkisi” kitabı üzerine | Baran Barış

Dokuz Eylül Üniversitesi, Genel Dilbilim Bölümü öğretim üyesi Gülsüm Songül Ercan’ın, Semiramis Yağcıoğlu’nun danışmanlığında yazdığı doktora tezinden hazırlanan Tarih Metinleri: Metin Tipi ve Nedensellik İlişkisi başlıklı kitabı, Kriter Yayınları tarafından yayımlandı. Çalışmasında tarih metinlerinde söylem pratiklerini incelemeyi ve bununla ilişkili olarak kullanılan dilsel araçları ortaya çıkarmayı amaçlayan Ercan, Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi kuramı çerçevesinde, ders kitaplarında yer verilen tarih metinlerinde nedenselliğin hangi sözlük-dilbilgisel ve mantık-anlambilimsel örüntülerle kurgulandığını ele alır. Bununla birlikte söz konusu metinlerde nedenselliğin kullanım amaçlarını, bu örüntülerin kullanım sıklığıyla sınıf düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırır.

Altı bölümden oluşan kitabın giriş bölümünde araştırmacı, nedenselliği tanımladıktan sonra çalışmada veri tabanı olarak tarih metinlerinin seçilmesinin nedenini açıklar. Schleppegrell’e gönderimde bulunan Ercan, tarihin zaman ve geçmişle bugün arasındaki ilişkiyle beraber neden – sonuç ilişkisini de anlamaya yönelik bir anlatı olduğuna dikkat çeker. Buna bağlı olarak da tarih metnini kurgulayan yazar, tarihsel olaylardan ve kişilerden, kendi bakış açısına göre, önemli olanları seçerek bir anlatı oluşturur. Kendi yorumunu katarak kurguladığı anlatıda bu amacına uygun dilsel araç ve stratejiler kullanır. Bunun için de metinde mantıksal bir neden – sonuç ilişkisi kurmak zorundadır. Ercan, bu nedenle, nedenselliğin kurgulanmasının tarih metinlerinin temel özelliği olduğunu ifade eder. Nedenselliğin kodlanmasında kullanılan dilsel araç ve stratejilere koşut olarak da tarih metinlerinin somut anlatımdan soyutlamaya doğru değişen anlatı, açıklama ya da sav metin tiplerinin özelliklerini gösterdiğini belirtir.

Giriş bölümünün devamında araştırmacı, kitabın kuramsal bölümünde ayrıntılı biçimde ele aldığı Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi kuramını özetler. Bu kuram çerçevesinde yapılmış, alanyazındaki diğer çalışmalara değinerek tarih yazımında yazarların seçtiği dilsel araçlara örnek verir. Tarih metinleri oluşturulurken bağlaçlarla kurulan bağlaşıklık örüntülerinin metin-dışsal ya da metin-içsel ilişkilere gönderimde bulunduğunu belirtir. Çalışmanın veri tabanı, kuramsal ve kavramsal çerçevesinin özetlenmesinden sonra araştırma sorularına ve çalışmanın önemine yer veren Ercan’ın belirlediği üç araştırma sorusu şunlardır:

  1. Türkçe İlköğretim VIII ve Lise III tarih ders kitaplarındaki metinlerde nedenselliğin kurgulanmasında hangi sözlük-dilbilgisel ve mantık-anlambilimsel ulamlar kullanılmaktadır?
  2. Türkiye’de İlköğretim VIII. sınıfta ve Lise III. sınıfta okutulan tarih metinlerinde sözlük-dilbilgisel ve mantık-anlambilimsel ulamlar açısından anlamlı bir fark var mıdır?
  3. Türkçe tarih ders kitaplarında İlköğretim VIII ve Lise III sınıf düzeylerinde, Coffin (2006)’da saptandığı gibi metin tipleri ile sınıf düzeyleri arasında taksonomik ilişki bulunmakta mıdır? Başka bir ifadeyle, metin tipleri sınıf düzeyine göre farklılaşmakta mıdır?

Ercan’ın çalışmasında belirlediği araştırma soruları, dilbilimsel bir yaklaşımla ve hem nitel hem nicel yöntem kullanılarak tarih metinlerinin düzenlenmesinde dilsel araç ve stratejilerin saptanmasına, aralarında bir farkın olup olmadığının ortaya çıkarılmasına ve metin tipleriyle sınıf düzeyleri arasındaki ilişkinin ele alınmasına olanak tanırken bu çalışma, bu kazanımlarla birlikte, tarih ders kitaplarında kullanılan metinlerle öğrencilerin başarı düzeyi arasındaki ilişkinin de ortaya çıkarılmasını sağlamaktadır. Schleppegrell’e gönderimde bulunan araştırmacı, öğrencilerin metinlerdeki neden – sonuç ilişkilerini kurmalarıyla başarı düzeyleri arasında bir ilişki olduğuna, bu ilişkiyi kurmayı öğrenmenin başka metinleri ve metin dışı dünyayı yorumlamadaki önemine dikkat çeker. Neden – sonuç ilişkisinin kurulmasında kullanılan dilsel araçlar da, daha önce belirtildiği gibi, sınıf düzeylerine göre değişen; anlatı, açıklama ve sav olmak üzere üç farklı metin tipini karşımıza çıkarır.

Kitabın “Tarih Söylemi” başlıklı birinci bölümü, tarih söylemini ve tarih metinlerinde nedenselliği açımlayan iki alt bölümden oluşmaktadır. Bölümün başında kısaca söylem kavramını açıklayan Ercan, devamında tarih söyleminin özelliklerini ortaya koyar. Alanyazındaki çalışmalar, tarih söyleminde zaman, yorum ve nedensellik olmak üzere üç temel kavramın bulunduğunu saptar. Tarihsel olaylarının nedenleri soyut bir dilin kullanılarak açıklanması, nedenselliğin tümceler arasında değil, tümce içerisinde kurgulanmasına neden olur. Söz konusu soyut dil kullanımı, bu metinlerin anlamlandırılmasını güçleştirir. Ercan, tarih söyleminin incelenmesinde iki yaklaşım öne sürer. Bunlar, tarih metinlerinin retorik özelliklerinin incelenmesi ve tarih metinlerinin düzenlenmesinde saptanan dilsel özelliklerin ortaya çıkarılmasıdır. Bölümün devamında bu iki yaklaşım ele alınmıştır.

Tarih metinlerinin retorik özelliklerinin ele alındığı araştırmalarda, kitabın giriş bölümünde de söz edilen, zaman, yorum ve nedensellik kavramlarının kullanım biçimi, sıklığı ve işlevine göre tarih metinlerinin anlatı, açıklama ve sav olmak üzere üç farklı metin tipini içerdiği ortaya konmaktadır. Bunlardan anlatı metinleri, olaya dayalıyken açıklama ve sav metinleri, yapıya dayalıdır. Tarih metinlerinin toplumlarda önemli bir yerde konumlandırılmış insanların, toplumları etkileyen önemli gelişmelerin öykülerinin anlatıldığı “büyük anlatılar” olduğunun altını çizen araştırmacı, söz konusu metinlerin yapısal özelliği incelendiğinde “zamansal düzenleme”nin önem kazandığını belirtir. Tarih söylemi incelenirken kullanılan ikinci yaklaşım olan, tarih metinlerinin dilsel özelliklerinin belirlenmesinde Ercan, Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi kuramı çerçevesinde metinleri çözümler ve alanyazındaki çalışmalara da gönderimde bulunarak soyut özellikler taşıyan tarih metinlerinin düzenlenmesinde adlaştırmanın, başka bir deyişle, dilbilgisel eğretilemenin kullanıldığını belirtir.

Birinci bölümün ikinci alt başlığında tarih metinlerinde nedenselliğin nasıl kodlandığı ortaya konur. Ercan, tarih yazımında neden – sonuç ilişkisi kurulurken yazarların söylem-edimbilimsel hedeflerine göre farklı dilsel araçlar kullandıklarını ileri sürer. Söz konusu ilişki kurulurken zaman çizgisinin korunduğu saptanmıştır. Başka bir deyişle, tarih metinlerinde, genellikle, çizgisel zamana göre olaylar aktartılmaktadır. Buna bağlı olarak da tarihsel öyküleme biçiminde adlandırılan, anlatı metin tipinin bir alt tipi karşımıza çıkar. Ercan, çalışmasının veri tabanını oluşturan metinlerin tarihsel öyküleme tipinin özelliklerini gösterdiğini ortaya koyar. Buna ilişkin örneklerin ardından açıklama metinlerinde nedenselliğin kurgulanmasını ele alır ve bu metinlerde nedensel süreçlerin etmensel ya da etkisel biçimde düzenlendiğini belirtir. Burada neden – sonuç ilişkisi, soyut biçimde, ad ve eylemler aracılığıyla ifade edilmektedir. Bununla birlikte Ercan, olayların metin-dışsal olarak sunulduğuna, nedensellik belirten amaç ve etmenlerin tümce başına getirilerek, başka bir deyişle, konulaştırılarak düzenlendiğine dikkat çeker.

Kitabın ikinci bölümünde çalışmanın kuramsal çerçevesi ayrıntılı biçimde sunulur. Halliday (1985) tarafından geliştirilen Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi kuramı, dili toplumsal ve işlevsel bir olgu olarak ele almaktadır. Dilin işlevlerini ve bağlamsal özellikleri anlamsal, edimsel ve sözdizimsel boyutta incelemektedir. Ercan, kuramın dört temel hedefi olduğunu belirtir. Bunlar, (1) Dilin doğasını ve işlevini anlamak, (2) Dilin zaman içerisinde nasıl geliştiğini anlamak, (3) Çocukların dili nasıl geliştirdiğini ve dilin insanlarda nasıl geliştiğini anlamak, (4) İnsanların ana dillerini öğrenmelerine yardımcı olmak. Halliday’in kuramının dile ilişkin geliştirdiği dört temel kuramsal sav ise şunlardır:

  1. Dil kullanımı işlevseldir.
  2. İşlevi, anlamlar üretmektir.
  3. Bu anlamlar, değiş-tokuş edildikleri toplumsal ve kültürel bağlamlardan etkilenir.
  4. Dil kullanım süreci, göstergebilimsel seçimler yaparak anlam üretme sürecidir.

Bununla birlikte Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi kuramı, Ercan’ın da belirttiği gibi, söylem olgusuna ilişkin iki genel bakış açısına sahiptir:

  1. Dilin üç düzlemi bulunmaktadır: Dilbilgisel düzlem, söylem düzlemi ve toplumsal bağlam. Bu üç düzlem, dilin katmanları olarak adlandırılmaktadır.
  2. Dilin toplumsal bağlamlarda üç genel işlevi bulunmaktadır. Bunlar kişilerarası üstişlev, metinsel üstişlev ve düşünsel üstişlevdir. Bu üstişlevler, sözlük-dilbilgisi katmanından yapılan seçimlerle anlamsal düzlemde gerçekleşmektedir.

Bölümün sonraki alt başlıklarında sözü edilen üstişlevler, tarih metinleriyle ilişkilendirilerek açıklanır ve örneklendirilir. Bu üstişlevleri özetlersek, deneyimlerimizi ve yaşantılarımızı temsil eden düşünsel üstişlevde temsil olarak anlam ele alınmaktadır. Mantıksal üstişlev, düşünceler arasındaki ilişkilerle, yaşantısal üstişlev ise içerik ve düşüncelerle ilgilidir.

Kitabın “Tarih Metin Türü ve Metin Tipleri” başlıklı üçüncü bölümü, giriş bölümünde değinilen tür ve tip kavramlarını ve sözü edilen metin türleri ile metin tiplerine ilişkin özellikleri ortaya koyar. Alanyazındaki tanımlamaları ele alan Ercan, farklı metin türü örnekleri olan iki metnin, dilsel açıdan benzerlik gösterdiğinde aynı metin tipinin özelliklerini taşıdığını belirtir. Öte yandan, farklı dilsel özelliklere sahip metin tiplerinin de aynı metin türünde bulunabileceğine dikkat çeker. Özetle, metin tipini metin türlerinin bir alt ulamı olarak değerlendirmek mümkündür. Metin türlerinin sınıflandırılmasında ise tipolojik ve topolojik olmak üzere iki yaklaşım bulunmaktadır.

Tipolojik yaklaşım, metin türleri arasındaki farklılıklara odaklanırken topolojik yaklaşım, benzerlikler üzerinden metinleri ulamlaştırır. Ercan, bu iki yaklaşımın birbirini tamamlayıcı bakış açıları sunduğunu ileri sürer. Tipolojik yaklaşıma göre tarih metinlerinde anlatı, açıklama ve sav metin tiplerinin özellikleri görülür. Topolojik olarak retorik açıdan tarih metinleri sınıflandırıldığında ise karşımıza açıklama, sav, betimleme ve anlatı olmak üzere dört metin tipi çıkar. Araştırmacı, bölümün izleyen alt başlıklarında bu metin tiplerinin özelliklerini ve alt ulamlarını sunar.

“Türkçede Nedensellik İfade Eden Yapılar” başlıklı dördüncü bölümde araştırmacı, Türkçede nedensellik kodlanırken kullanılan neden, sonuç, amaç, zaman ve koşul yapılarını açımlar. Türkçede nedenselliğin bağlaçlar, belirteçler, durum ekleri, ulaçlar ve ilgeçlerle kodlandığını belirten Ercan, bu dilbilgisel yapıları anlambilimsel olarak tanımlar. Bunu izleyen beşinci bölümde ise çalışmasının veri tabanı ve yöntemini sunar. Çalışmanın veri tabanını ilköğretim VIII tarih ders kitabı ve lise III ders kitabından rastlantısal olarak seçilen, benzer konuya sahip, 5984 sözcük ve 880 tümceden oluşan metinler oluşturmuştur. Bu metinler de kendi içinde sekiz alt başlıkta toplanmıştır. Ercan, çalışmasında elde ettiği bulguları, sonuçların anlamlılığını istatistiksel olarak da kanıtlamak amacıyla Chi-square testini uygulayarak karşılaştırmış ve yorumlamıştır. Altıncı bölümde bulguları ortaya koyduktan sonra çalışmasının araştırma sorularına verdiği yanıtlar ise şunlardır:

  1. Türkçe tarih metinlerinde, alanyazında yapılmış çalışmalarda saptanan ulaç, ilgeç, belirteç, ekler, bağlaçlar, adlar ve eylemlerin yanı sıra ortaçlarla kurulan sıfat işlevli yantümcelerin de nedenselliğin kurgulanmasında kullanıldığı saptanmıştır.
  2. Chi-square testi sonuçlarına göre İlköğretim VIII tarih ders kitabında nedenselliği metin içsel olarak kurgulayan dilsel araçların yoğunluğu % 23’tür. Lise III tarih ders kitaplarında ise bu oran % 51’dir. Bu da veri tabanını oluşturan metinler arasında, sınıf düzeyine göre, anlamlı bir farklılık olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte çalışmanın veri tabanını oluşturan metinlerin tarihsel anlatı ve tarihsel artzamansal nedenleme metinleri olarak düzenlendiği saptanmıştır.
  3. Üçüncü sorunun yanıtı, alanyazındaki diğer çalışmaların bulgularıyla örtüşmektedir. İlköğretim VIII tarih ders kitabında nedenselliği metin içsel ve örtük biçimde kurgulayan dilsel araçların yoğunluğu % 35’tir. Lise III tarih ders kitaplarında ise bu oran % 63’tür. Bu niceliksel veriler, metin tipleri ile sınıf düzeyleri arasındaki taksonomik ilişkiyi ortaya koymaktadır. Sınıf düzeyiyle ilişkili olarak metin tipleri değiştikçe metinler düzenlenirken kullanılan dilsel araçlar da değişmektedir.

Sonuç bölümünde araştırmasında elde ettiği bulguları, alanyazındaki bulgularla karşılaştırarak özetleyen ve bu çalışmanın alanyazına katkısını ortaya koyan araştırmacının kitabının sonunda yer alan sözlükçe, çalışmada yer alan kavramların Türkçe çevirileri konusunda bugüne kadarki belirsizlikleri de ortadan kaldıracak niteliktedir. Edimbilim, Eleştirel Söylem Çözümlemesi, toplumdilbilim gibi alanlardaki çalışmalarıyla tanınan Gülsüm Songül Ercan’ın doktora tezinin gözden geçirilmesiyle oluşturulan Tarih Metinleri: Metin Tipi ve Nedensellik İlişkisi adlı kitabı, Türkçe dilbilim alanyazına büyük katkı sunarken farklı disiplinlerde metin üzerine çalışan araştırmacılar için de başvuru kitabı olabilecek içerikte bir çalışma. Edebiyat üzerine akademik çalışmalarımı sürdürürken nitelikli çalışmalarıyla dilbilime ilgi duymamı sağlayan Gülsüm Songül Ercan’ın çalıştığı diğer alanlardaki üretimlerinin de zaman içinde kitaplaştırılmasını beklediğimi de belirtmeliyim!

Baran Barış – edebiyathaber.net (19 Haziran 2020)

Yorum yapın